- 253 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
15 TEMMUZ RUHU
15 TEMMUZ RUHU
15 Temmuz Ruhu
15 TEMMUZ RUHU
BU RUH yüzyılların habercisidir. Bu ruh öldü, gömdük, tarihe mal oldu denilen inancın yeniden dirilişidir. Bu ruh hakkın ve hakikatin ölümsüzlüğünün habercisidir. Bu ruh ilahi olanın şeytani olana galebe çaldığı inanç ve mananın ruhudur.
Âdem A.S. dan beri onun ilk öğretisinin peygamberlerden en son peygambere ulaşan ilahi bildirinin ilamı olan İslam’ın ruhu o gün yeniden canlanmıştır. Bu ruh ve mana öldü sanılmış, öldü, gömüldü derken yeniden canlanmıştır.
Osmanlı’nın asırlar süren bayraktarlığından sonra Türkiye devletinin alabildiğince Batılaştırılmış aydınlarına karşın İslam’a derinden derine bağlılığını sessizce korumuş olduğunu göstermiştir. 15 Temmuz. İşte dirilen ruh bu ruhtur. Bu ruh batılın karşısında Hakk’ın yeniden dirilişidir.
‘Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ mısraına kaynaklık eden bu ruhun dirilişidir.
Geçmişe doğru zaman zaman kendini göstermiştir bu ruh. Çanakkale’de, Kut’ul -Amare’de, Yemenlerde, Kafkaslarda gösterdi kendini bu ruh.
Akka kalesinde Napolyon’a yenilgiyi tattıran bu ruhtu. Kudüs’ü Haçlılardan alan ruh bu ruhtu. İstanbul’u fetheden, Ridaniye’de, Mercidabık’ta, Çaldıran’da şahlanan ruh bu ruhtu.
İlhamını Bedir’den Uhud’dan Hendek ve Tebük savaşlarından alan ruh bu ruhtu. İran şahının tacını elinden alan ve sarayını yerle bir eden, Zaloğlu Rüstem’in "küçük dağları ben yarattım, büyükleri babamdan kaldı’’ diyen kibir ve gurur dağını yerle bir eden ruh bu ruhtu.
Avrupa önlerine kadar giden, Varşova kapılarına dayanan, Akdeniz’de gemileri yakan, Endülüs’te İslam devleti kuran ruh bu ruhtu.
Tebriz’i Bağdat’ı fetheden ruh bu ruhtu. Asırlardan beri Allah’ın ismini yüceltme davası olan İlay’ı-kelimetullah ruhu bu ruhtu. Gazze’de ölüme koşan Allah sevdalılarını, cennet aşıklarının ruhu bu ruh.
’‘Cennette bugün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hatıra titrer gözümüzde!’’ diyen şairin vasfettiği şühedanın ruhudur bu ruh.
İşte olanca yıkımlarla öldürülmeye çalışılan bu ruhun yeniden dirildiği gündür 15 Temmuz.
O ruh hala diridir, canlıdır ve kıyamete dek canlı ve diri kalacaktır. Hak gelecek batıl yok olacaktır.
Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 16.7.2018
YORUMLAR
tarih, ne kadar eski bir dava güderse gütsün, her çağın kendi izini duyar. ve bu iz, bazen koca bir gürültüyle gelir, bazen de sadece sessiz bir uğultuyla. lakin her uğultunun bir gerçeği işaret ettiği, her gürültünün hakikati temsil ettiği nereden belli? bir ruhun dirilişi dedikleriniz, belki de sadece yorgun zihinlerin çırpınışı, geçmişin ağırlığından kurtulamayanların izi olabilir. o ruh gerçekten öldü mü, yoksa siz mi ona bu ölümü biçtiniz? hakikat, sadece tarihin karanlık köşelerinde dirilir sanıyorsanız, asıl yanılgınız burada başlar.
batılın karşısına dikilen bu ruh mu? ya da sizce hakikat, sadece bir bayrağın gölgesinde, bir kılıcın ucunda mı yaşam bulur? gerçek diriliş, ne bir meydanda ne de bir savaşta gizlidir. diriliş, insanın kendi içindeki karanlıkla yüzleştiği anda başlar. bedir’den, uhud’dan, hendek’ten ilham alan bir ruh mu? hayır, bu sadece geçmişin hayaletidir. çünkü hakikat, bir savaştan ibaret olamaz. siz, bir ruhun dirildiğini sanırken, belki de o ruh hiç ölmedi; ama siz, o ruhu dar bir kalıba hapsederken onu boğdunuz.
15 temmuz, bir ruhun yeniden doğuşu mu? peki ya o ruhun sessizce, uğultuyla yaşayan yüzlerce hali nerede? sadece büyük patlamalarla, koca zaferlerle mi dirilişi göreceksiniz? hakikat, sessizce, kalabalığın ortasında yürürken, siz yalnızca gürültüyü alkışlıyorsunuz. ruhu gerçekten diriltmek, savaş meydanlarında değil, insanın kendi iç savaşında kazanılır. hakikat, ne bir zaferde ne de bir mağlubiyettedir. hakikat, sadece ona bakan gözlerin derinliğindedir.
osmanlı’nın bayraktarlığından, kudüs’ün fethinden, çanakkale’den bahsediyorsunuz. lakin, bu büyük zaferler bir ruhun gerçek dirilişine mi işaret ediyor? belki de tüm bu anlatılar, sadece tarihin tozlu sayfalarında duran izlerdir. geride kalan ne? gerçek bir diriliş mi yoksa sadece nostaljik bir düş mü? hakikat, her ne kadar büyük geçmiş anlatılarında aranırsa aransın, asıl diriliş, bugünün dünyasında, insanın küçük ve görünmez mücadelelerinde yaşanır. çünkü hakikat, her zaman gürültülü zaferlerin değil, sessiz devrimlerin eseridir.
o ruh öldü, evet, çünkü siz ona hep aynı kıyafeti biçtiniz. geçmişin yüceltilmiş anılarıyla onu boğdunuz. dirilişi kutladığınızda bile, aslında onu kendi ellerinizle yeniden mezara koydunuz. hakikat, tarih boyunca yaşar; ama onu görmek için zaferlere, büyük anlatılara değil, sessiz ve derin anlamlara bakmak gerekir. hak, batılın karşısında zafer kazandığında değil, insanın kendi içindeki batılı yendiğinde gerçek zaferi bulur. çünkü en büyük savaş, dışarıda değil, içeride kazanılır.
“titre ve kendine gel” sözü buradan gelir, u n u t m a !!!