ANUNNAKİ KİME DENİR
ANUNNAKİ KİME DENİR?
Anunnaki Akadça’dır, semitik bir dilde Sümer muadli ve orjini olan Anunna’nın bozulmuş halidir. Kelime önce Sümer’de kullanılmış ve ülkeyi peyderpey işgal eden Akadlar, hem belli başlı Sümer geleneklerini devralmıştır, ama bunu yaparken de onları bir nebze değişime uğratmıştır.
Anunna, Sümer baştanrısı olan An’ın soyundan gelenlere denmştir. Bunlar baştarnılardır, diğer yüzlerce onun şunun bunun tarnısı olan tanrılara benzemezler. Gerçek anlamda tanrılardır ve bu vesile ile de onlara DİNGİR, tanrı ünvanı uygun görülmüştür. Bu Anunna’lar bir kurul gibi çalışır, bir araya gelip ortak kararlar alır ve bu şekilde dünyayı yönetirlerdi. Hep aynı fikirde olmadıkları da olmuş, ama bu durum bile Sümer mitlerinde bu durumun kullanılmasına ve işlenmesine vesile olmuştur. Demokratik bir kurul gibi görünse de, bu Anunna’da belli başlı tanrıların özgül ağırlıkları farklı olmuştur. bu durum özellikle, eski ahit üzerinden üç ibrahimi dinde yer alan büyük tufanın Sümer orjinal varyantında görülmektedir. An’ın yetkilerini büyük çapta tarnı Enlil’e devretmiş olduğu bir ortamda, Enlil insanlığı yok etmek üzere belli başlı numaralara başvurur, ama onun rakibi tanrı Enki her seferinde bir karşı numara çekerek, insların kurtulmasını sağlamıştır. Bu son girişimi olan tufanda da yine Enki olacak bitecekleri insan soyundan Atrahasis’e bildirmiş, o da gemi inşa ederek tufandan kurtulup, ileride bu kurtulan soyu ve hayvanları ile dünyayı tekrar yaşamla doldurmuştur.
Bu tanrılar heyetinden çıkan karar, insanlara kader olarak yansımış ve böyle alıglanmıştır. Kader denilen şey tesadüfi bir olgu değil, bizzat tanrıların yaşlılar heyetinin kararı olmuştur.
Akadlılar formel olarak bu Anunna oluşumunu mitolojilerine dahil etmişler, ama onları orjinal fonksiyonlarından koparmışlardır. Anunna kelimesinie ek olarak gelen ’toprak’ manasındaki Kİ eki, Anunna ekbini artık toprak ve yeraltı tanrısı olarak konumlandırmış ve onların gökselliğine son vermiştir.
Sümer’de tüm Anunnaki ekbi birbiri ile akraba konumundaydılar.
Akadlı Sargon’un kızı ve tanrıça İnanna tapınağının başrahibesi Enheduanna’ya göre, İnanna tanrılar arasında en görkemli ve gururlu olanıydı. Diğer tanrılar onun istekleri karşısında ’yerde sürünürdü’.
Anunnaların ilk bir araya gelişi ve topluca bir karara varmaları, insanı yaratmaya karar verdiklerinde olmuştur. Sonrasında, insanları ve tarnıları da ilgilendiren sonuçlara imza atmışlar ve bu şekilde her ikisi açısından sürekli gündemde tutulmuşlardır. Bunlardan biri, bahsettiğim büyük tufan olayıdır. Bir başka Anunna kararı, Gılgamış destanında, halkın Gılgamış’ı tanrılara şikayet etmesi ve bunun üzerine tanrılar tarafından Gılgamış’a bir karşı güç olarak ENKİDU’nun yaratması olmuştur. Dolayısıyla, adaleti de gözetmek durumunda kalmışlardır tanrılar. Anunna’nın diğer tanrılar hatta diğer Anunna üyeleri hakkında ağır karar vermişlikleri de olmuştur. Bunun için en güzel örnek, İnanna’nın yetki ve sorumluluk alanının aşarak, izinsiz olarak yeraltı dünyasına, ölülerin yanına ve burasını yöneten kız kardeşi EREŞKİGAL’ın yanına gitmesi sonucu olmuştur. Ereşkigal, kardeş olmasına aldırmaksızın İnann’yı, cüretini cezalandrımak için, bir bakışla öldürür. Diğer Anunnalar bu durumdan haberdar olsalar da, İnanna’yı tekrar canlandırmak için bir girişimde bulunmazlar. Bir tek bilgelik tanrısı Enki İnanna’ya yardıma koşar ve sihir gücü onu tekrar diriltir. Dirilmesi dirilmiştir İnanna, ama içinde bulunduğu yer altı dünyasının kapıları ’’zebaniler’’ (galla) tarafından kontrol edilmektedir. Onların İnanna’nın çıkmasına izin vermeleri için önce, yeraltının 7 Anunna’sı onun hakkında bir hüküm verirler. Buna göre İnanna’nın çıkması için, onun yerine yeraltına gelecek başka birisinin bulunmasıdır. Bu şanssız kişi de İnanna’nın kocası Dumuzi olur. İnanna ölüler diyarında iken onun tahtına kurulmuş ve onu kurtarmak için kılını kıpırdatmayan hain koca, İnanna tarafından zebsnilere teslim edilir. Bu hikaye de uzar gider daha, ama burada da yer altı Anunnalarının olduğunu görmekteyiz.
Derleyen Asım Bilge Kapıcı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.