- 98 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AKP VE YENİ TRANSFERLERİ
AKP VE YENİ TRANSFERLERİ
AKP 14 Ağustos 2001’de Tayyip Erdoğan liderliğindeki “Erdemliler Hareketi” tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi adıyla kuruldu. Parti 23.yaşını yeni transferlerle kutladı. Bu haftaki köşe yazımı dünden bugüne AKP veya nereden nereye sorusuna yanıt aramaya ayırdım.
AKP 14 ağustos 2001 günü kurulurken en temel amaçlarının ‘’3Y yokluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele’’ edileceğini. ‘’Umudun ve geleceğin partisi’’ olacaklarını söyleyerek kurulmuştu.
Bilindiği gibi AKP’nin 3Y’si; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar kelimelerinin baş harflerinden yaptığı bir kısaltmadan oluşuyordu. 2002’nin seçim sloganlarının temelini teşkil edenlerden biriydi.
O günlerin yasaklı siyasetçisi bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanlarını dolduran kalabalıklara “3Y’yi bitireceğiz” diye bu sloganla oy istedi.
Toplumun hassas olduğu ‘’3Y’’ duyarlığı, AKP’yi 22 yıllık iktidar olmasına vesile oldu.
Bugün içinde bulunduğumuz durum; milyonlarca seçmen, bugün en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak yoksulluğun içinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
O günden bugüne gelinen durumu Yoksulluğun bir numaralı sebebi olan yolsuzluklar Sedat Peker’in zaman-zaman yurt dışında açıkladığı videolarla ortaya çıkmaya başlandı.
Son uygulamalar konser, festival yasakları ardı ardına geliyor. Sanatçıların bir kısmı cezaevinde kendilerini buluyor. Konuyla ilgili haberler yapmaya çalışan gazeteciler çeşitli suçlamalarla cezaevine gönderiliyor. Yıllarca hapis yatmalarına vesile olabiliyor.
Konuyla ilgili en ilginç açıklamayı Ali Babacan AK Parti’nin kurucularından. Bakanlıktan Başbakan Yardımcılığına partide önemli görevlerde bulunan şimdiki DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AKP’nin dünü ile buğunu arasındaki farkı 3Y’nin durumuna bakarak anlaşılabileceğini söyledi. Babacan; “AKP yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele edeceğini iddia ederek toplumdan onay aldı. Şimdi yasaklar ülkesi olduk. Yoksulluk yeniden diriltildi. Yolsuzluk her yerden akıyor.Temel fark bu. 3Y ile gelen iktidar, 3Y ile gidecek.” Şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.
Yasaklar ve ötekileştirme konusunda şunlara vurgu yapıyordu; “Kürtlerde ciddi bir kırgınlık olduğunun farkındayım. Bu noktada Kürtlere hak veriyorum. Belediye başkanı seçiyorlar, kayyum atanıyor. Bir partiye oy veriyorlar, parti kapatılmak isteniyor. Seçtikleri vekiller tutuklanıyor. Bu bir kesimin gönül dünyasında kırgınlık yaratıyor. Öfkeye sebep oluyor. Bizim için asıl olan bu ülkedeki hiçbir kesimin duygusal kopuş yaşamaması.” ifadelerini kullanıyordu.
AKP 23 yılık aradan sonra uygulanan yanlış ekonomik politikalar, alınan siyasi kararlar bugün geldikleri nokta şunu gösteriyor; yokluk, yoksulluk ve yasaklar tüm hızıyla devam ediyor.
AKP Kongre Merkezi’nde 1500 davetlinin katılımıyla düzenlen 23.kuruluş yıldönümü etkinliğinde tasarruf tedbirleri öne çıkarıldı.
14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde İYİ Parti’den milletvekili seçilip daha sonra istifa eden üç milletvekilinin, 23. kuruluş yıldönümünde AKP’ye katılacağı bekleniyordu.
AKP’ye katılmaları beklenen İstanbul Milletvekilleri Seyithan İzsiz, Ahmet Ersagun Yücel ve Adana Milletvekili Bilal Bilici, 5 Haziran’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa görüşen ve daha sonra görüşmeye dair hiçbir açıklama yapmayan eski Genel Başkan Meral Akşener’e yakınlıklarıyla biliniyordu. Ancak düşünüldüğü gibi olmadı ancak 2 milletvekili katıldı.
Ayni şekilde AKP’ye çeşitli partilerden belediye başkanı seçilen 15 belediye başkanı yerine 13 belediye başkanı katıldı. Katılan belediye başkanları ilçe ve belde başkanları oldu.
AKP’de siyasi danışmanlık, 24,25,26,27 dönem Şanlıurfa milletvekilliği yapan Kasım Gülpınar milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra Yeniden Refah Partisi’nin Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak 31 Mart yerel seçimini kazanarak başkanı seçildi.
Yeniden partiye dönmesi için Erdoğan devreye girdi. Ancak Erdoğan’dan gelen “Partiye dön” mesajlarını Kasım Gülpınar tarafından geri çevrildi.
Gelecek Partiden en az 3 milletvekilinin AKP’ye katılacağı beklentisi vardı, o da gerçekleşmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti’ye katılan 13 belediye başkanı ve 2 milletvekiline rozetlerini taktı.
Merak edilen soru şuydu; AKP 23 yıl aradan sonra neden milletvekili ve belediye başkanlarının transferine ihtiyaç duydu?
Dünden bugüne gelinen durum; hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk zirvede. Fiyatlar el yakıyor.
Döviz kuru ve enflasyon yükseliyor. İnsanların satın alım gücü çok ciddi ölçüde düştü. İşsizlik rekor seviyelere dayandı.
AKP 2002 yılında 3Y ile mücadele sözü ile iktidara geldi. O gün ülkenin içinde bulunduğu durum 3Y zihniyeti hakimdi. ‘’3D’yi biz bitireceğiz’’ sloganıyla iktidara yürüdüler.
Ülkedeki bir kısım liberaller, bazı demokrat ve aydınlar destekleriyle iktidara taşıdılar. Bugün gelinen durum tam tersi durumunda.
Bazı demokratik açılımlar pohpohlandı, AB görüşmeleri sürdürüldü.
İlgili mevzuat ve yasalarda bir kısım değişiklikler yapıldı.
Sonra ne oldu? Demokratikleşme vaatleri boşa düştü, görüşmeler kesildi. 15 Temmuz kalkışmasını yaşayan Türkiye daha otoriter bir yönetim hâline geldi.
Sonuç olarak şunlar söylenebilir;
1-Anayasa değişikliği ve onun getirdiği Başkanlık sistemi Türkiye’yi Avrupa’nın dışına ittiği;
2-Suriye, İran, Afganistan vb ülkelerden rahatlıkla Türkiye’ye giriş yapan yabancılar gelinen noktada çözüm bekleyen büyük sorun olarak ortada duruğu;
3-Yirmi iki yıllık AKP iktidarı, yerel yönetimlerdeki uygulamalarını da kapsayacak şekilde 3Y’ye konu Yoksulluğu, Yolsuzluğu, Yasakları büyüterek sürdürmeye çalışıldığı;
4-Seçilmiş TİP milletvekili Can Atalay’ı, hükümlü değil, tutuklu olmasına, Anayasa Mahkemesi’nin tüm karalarına rağmen halen içerde tutuklu durumda olduğu;
5-Yerel yönetimleri güçlendirmek anlayışıyla hareket eden anlayıştan vazgeçerek elinde bulunan büyükşehir belediyelerinin çoğunu muhalif partilere kaptırdığı;
6-Halkın seçtiği belediye başkanlarının, kayyım atanarak görevden alınmasının demokrasi ve insan hak ihlali olduğu, bundan vazgeçmenin doğru bir anlayış olacağını;
7-Bu topraklar yüz yıllardır birlikte yaşadığımız topraklar ve bu ülke hepimizin ülkesi hissiyatın herkes için “benim ülkem” olmasını anlayışını egemen kılmanın artık zorunlu olduğu;
8- ‘’3Y ile gelen iktidar, 3Y ile gidecek.” Şeklindeki değerlendirmenin yerinde bir değerlendirme olduğunu;
9-Barış içinde bir arada kardeşçe ve insanca yaşanacak, dünyaya gururla bakılacak bir duruma getirdiğimizde ülkemiz için görevimizi yerine getireceğimize inanıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.