- 222 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BEHÇET NECATİGİL (BİR ÖLÜMDEN KALANLAR ) ŞİİR ANALİZİ ÜZERİNE...
Tüm site üyeliğim boyunca ,yani 9 yılı geçmiş sürede son dönemlerde kendi şiirimi analizlere zaman zaman başlamış ,yapmışken şimdi ünlü bir şiirle inceleme yapmayı istedim.
Şiir öncelikle tümüyle hayattan kopmuş yaşlı ,hastanın tamamen özlem temalı hastane odasından ,ölüme ama hala o kapıdan geleceğine inançlı bir tanımlanmış yapı.
Şöyle bir hastane ortamını gözlerinizin önüne getirin .Soyutlanmış bir karanlık odadan sayısız acıyla ,kimsesiz hayatlar .
Tüm eğitim hayatım o insanlar ve onların ruhiyatları yani psikolojilerine odaklı geçti. Zaman zaman şiirlerde çok kez yansıttım.
Şu paylaşımlı şiirdeki ,pişmanlığın resmi olan bir mısralar:
Doğuşundan beridir sakladığı
Tanrının bir emaneti vardı.
Yatağa düştü,
Üçüncü gün akşam üstü, geri verdi güler yüzlü.
- Kalsın bende temelli, diye ağlar bazıları.
’Pişirdiğim aşla, bağladığım başla gideyim,
Üç gün yatak,
Dördünde toprak olsun yerim! ’, derdi.
Geleni gideni yokken gençliğinde bile,
Akşamları gizli gizli, bilinmez
Kimi gözlerdi?
Tanrının sevgili kuluymuş,
Muhtaç olmadan öldü.
Ama gözleri yine kapıdaydı,
Belliydi birini beklediği.
Son sözü bir kadın ismi oldu, hiç duymadığım.
Lakin anlaşılamadan gitti, söylemek istediği...
Sayısız şiirler okuduk edebiyat dünyasında ATTİLA İLHAN dahil böylesi dram şiiri çok azdır.
Hayatın son anlarına ,sayılı nefeslik canı kalmış eski bir aşığın hala ona duyduğu özlem , ümitsiz bir ömürlük aşık!
Korkunç ve ürpertici mısralara odaklandığında insan ,hayatı sorguladığını ve aslında ilerde yaşlı bedeniyle kesinkez kendisinin yaşayacağı muhtemel bir durum işlenmiş olması , akıl almaz.
Edebiyat dünyası böylesi yazımlara pek duyarsız sanırım.
Bu şiiri de ilginçtir üniversitedeki FARMAKOLOJİ konulu dersimin pdf’sindeki ders dosyasından ilk paylaşımla keşfettim. Muhtemel benden başka ki ,arkadaşlarımın hiçbiri şiirle ilgili değillerdi o dönem , ilk defa okumuş olmam ise ayrı hazan.
Behçet Necatigil nasıl sevgiliye hangi duyguyla yazmıştı bu mısraları? Bilmiyorum ,olanaksız bir sual şuan.
Ben dahil tüm şair evreni , zihinde yaşanmış bir olaydan dayanmış anlık fırtına kopuşuyla şiirler yansır mısralarımız. Yaşanmamış hiçbir duygudan şiir çıkmaz ,yazamazsınız asla!
Bir şairin ruhuna inmeli demiştim bugün ki kendi şiirimi analiz ederken ! Şimdi onun nasıl bir varsayım değil de aslında okuyucunun nasıl olması gerektiği ,yüzeysel değil de derinlemesine bir okumanın ,analizin varsayım değil realite olduğunu anlamamız gerekli.
Açıkçası her şiir de ayrı bir dünya ,ayrı bir şairden hatıra saklıdır bizler için.
Ama BEHÇET NECATİGİL , hangi bir olaydan ,travma boyutundan b u şiire kaleme almış ? Çözümlememiz çok güç bir olgu olduğu kesin yine.
Site de şiire duyarlı olmamız ,yorum yaparken belli kriterlerin olmasını bu yüzden vurguluyorum.
Ümidim var mı derseniz ,orası açıklamak imkansız dahilinde.
Ruhun şad olsun BEHÇET usta.
Ve "İLAÇ VERİLİŞ YOLLARI VE ORAL İLAÇLAR (NESİBE SULTAN ÇINAROĞLU) hocama da uzun mesafelerden sevgilerimi sunuyorum böylesi bir şiiri bana rastlaştırma olanağı verdiği için..
ANESTEZİST.YILMAZ SÜSLÜ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.