sakıncalı cihat tarifleri

• 31 Ağustos 2024 Cumartesi 14:46:10

ibda-c davası sona erdimi sorusu.salih mirzabeyoğlu böyle bir örgütün olmadığı iddiasında.amaç düzenin değişmesiydi büyük doğu sevdasıyla şekillenen necip fazılın şahsında.bu davayı mirzabeyoğlu sürdürüyordu.şeriat amaçlanan bir kurumsallaşmaydı insan fıtratına en uygun bir kuram olmasıyla.tarihin tecrübesi gözardı edilmiştir bu hareketin rabıta kurma şekliyle birlikte.tasavvufa bağlılığı küfre karşı olmak dışında bir seçenek bırakmamıştır örgüte.islamdan anlaşılan bir hikmettir felsefi sorunlar bağlamında.bir kavram olarak hikmet cihadı nasıl açıklıyordu.insanlara yaklaşmanın mümkün olmayışı bu hayat tarzıyla.laikliğin anlamı açıktır anayasada.insana düşen görev bir yurttaş bilinciyle cumhuriyeti yükseltmek.bunlar anayasada vazedilen hususlar.atatürk milliyetçiliği bir millet olma şuuruyla varolmuş tarihte.sosyalizm gibi ideolojiler karşılık bulmamış devlette ibda-c hareketinde olduğu gibi.gelenekçi söylemin dışında değildi bu fikir hareketi.etkin olduğu dönemde cinayetler işlendi bu örgüt tarafından.taraf dergisinde silahlı mücadele propagandası vardı.ismail ağada yuvalanmıştı örgüt.28 şubatla örgüt çökertildi devlet tarafından.nur hareketi etkisini kaybetti 28 şubattan sonra ibda-c örgütü gibi.sait nursinin hayaliydi medresetüzzehra.cihan harbinde cephede savaşırken bunun teferrüatı planlanmıştı.ama osmanlı harpten yenilgiyle çıkmış ve sait nursi esir düşmüştü ruslara.filmlere konu olacak bir kurtuluşla işgal altındaki istanbula gelir.işgalin olduğu dönemde istiklal için savaşmaya hazırdır yine.cumhuriyetin kuruluşunu takdirle karşılar inkılapların dine karşı bir değişim olması anlaşılıncaya kadar.yeni rejim için bir tehditti varlığı artık.risaleler bu şartlar altında yazıldı maddiyun diye tarif edilen materyalizme karşı.bütün umutsuzluğa rağmen kuranın modern bilimle açıklanması olunca istikbalde en gür sada olacağına duyulan güvenle.asrın kuran tefsiri deniyordu felsefi sorunları açıklama kabiliyetinden dolayı.sait nursiyle başlayan iman kurtarma davası sonraları yankı bulmuş toplumda necip fazıl gibi batı tefekkürünü islamın yitik malı gören yazarların yetişmesiyle.aynı metot uygulanagelmiş süleymancılık ve nakşilik gibi oluşumlarda.sonraları modern eğitimle sorunlar yaşamış ismail ağa cemaati.buna neden olarak gösterilir çağdaşlığı reddetme anlayışları.artık kapitalizmle birlikte fazla bir seçenek yoktu insan lazanmakla meşgül olma dışında.hurafelerin savunulması gavs olmanın ayrıcalığını güçlendiriyordu müritlerin gözünde.post modernizmin savunulma olanağında vardı sosyal çözülmeler.yani orjinalliğini yitirmiştir felsefesi şahs-i maneviye göre nurun istibdat gibi bahanelerle rejim aleyhinde görmekle vazife şuurunu.tüm dünyanın okuduğu kitaplar bir rehber olarak görülür cemaatte.ancak anlama cihetinde eksikleri var atatürk düşmanlarının.mirzabeyoğlu hikemiyat kitabıyla ne anlatmak istiyordu.bu sorular muğlak kalmış geçen yıllarla birlikte.islamın siyasallaşması ve ak partinin iktidarıyla bütün şeriatçı uygulamalar tartışmaya açıldı.kitleler bu örgütlere karşı mesafeliydi.tebliğ metodu rabbani metotla anlam kazanınca.darul harp demekti islamın yaşadığı açmaz.sanatla ve edebiyatın içinden geliyordu örgüt üyeleri.örgütün kullandığı sloganlar çoğulcu demokrasiyi hedef alınca.şeriat hayatı düzene sokmak anlamına geldiğinden toplumun dönüştürülme yolu için homojenleşmeye evrildi ibda-c şahsında bütün örgütler.kendi içinde bir özgürlük taşımıyordu bu fikir hareketi.bu nedenle terörizmle anılıyordu bu örgütler yüksek bir gayeyi reddetmeleri nedeniyle.vahiy devleti beşeri nizamların karşısındaydı artık.tüm dünyada eylemlere girişti tağuta karşı durulması gerektiği fikriyle.11 eylül saldırıları bir meydan okumaydı emperyalizme.kapitalizmin örgütlü oluşu fikrini mesaj olarak seçmişti el-kaide örgütü.bütün bölge etkilenmişti islami hareketin cihatla mümkün olduğu inancı nedeniyle.bu tür bir çatışma güven meselesi demekti.yaşanan korku iklimi bir sorgulamaya yol açmıştı cemaat ve tarikatların şahsında.kaynağını kurandan alan bir hareket doğruluğunu yine kendisi iddia ediyordu.mustafa öztürk gibi teologlar burdaki çelişkiyi farletmişti.ilahi bir nizam bu nedenlle akıldışılığa yol açmıştı.bu anlayışa göre zulmün nedeni yine islamın kendisi.bu tür suçlamalar yerini sosyal tartışmalara bıraktı.batılı ülkeler nezdinde islamın anlamı yaşanan din değildi aslında.bu konular tartışıldı hakikat ve hurafe çerçevesinde.belkide abdülbaki gölpınarlı ve orhan hançerlioğlu gibi filozoflarla yenilemeliydi kendisini islam.artık mesnevi okuyan bir kuşak vardı dünyada.buda anlaşılır kılıyor tartışmaları.neden geleneğin karşısında yer almış bu dinin bağlıları.bir yozlaşmadan sözediliyordu asırlardır süren bir hikmet noksanlığına hapsederken islamı estetikten uzak gelenek.işte bunlarla tartışmaya açmıştı tuğyanı gelişmiş ülkelerin izinden gidenler için ne anlamı varsa islamın.kültürel doku bozulmuştu emperyalizmin açık müdahelesiyle ortadoğu ülkelerinde.yeşil kuşak projesinde vardı dindar bir kimlik.iran ve afganistan bu çatışmanın sonuçlarını gösterdi dünyaya.islamın çeşitli yorumlarına rastlamak mümkünse.demekki yoruma açıktır naslar akılcılığı cehaletin ilacı olarak görmeyle.ışid benzeri örgütler halen faal durumda.bunlar cihat amacından uzaklaşmış durumda.peki nedir cihat kuranın tarifiyle.insanlar için hakkı savunmakla eş anlamlı.kime karşı cihat bayrağı açılacağını tarif vetmiş kuran.fitne ve küfrün kurduğu yapılar islamın medeniyet tasavvuruna uymadığından.barışı istemek hangi şartlar için savaşmak anlamına geliyor.musanın kavmine önderlik ettiği şartlar islam dünyası için tehlike demek aynı zamanda.küfrün güçlü olması ayrı bir mesele.tıpkı romanın isevilikten anladığı gibi batıya karşı güçsüz olmanın şartlarını hazırlıyor hegomonya.islam dünyası kendi kaynaklarında bulamayınca kurtuluşu.buda imtihan demek günümüzde inananlar için.tarih bilinci bundan kurtuluşun mümkün olduğunu söylesede.sekülarizmin tarifiyle insanda bulunmuş bilgilerle tarif etmek islamı.bunları batıl görmek müşahade özelliği için bir handikap.aslında bu noktada önem kazanıyor hikmetten ne anlaşılacağı.kurandaki kavramlar bu diyalektiği kullanışlı hale geçirir bilinçli olmak kaydıyla.kültürün tarifiyle ne amaçlanmış toplum için.insanların ayrışması tebliğin bir önceliği olsada.