- 1118 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Pozitiflik Aşılar
ÖZGELİŞİM POZİTİFLİK OLUŞTURUR
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Pzoitiflik yani olumlu şeyler okudukça, düşündükçe olumlu düşünen , güzel söz söyleyen insanlarla daha yakinen dot oldukça, hayattan daha zevk almaya başladığımı söylememe gerek yok. Zaten Sen her adımda hayatımda olan bir dostum olarak bunu yakinen izliyorsun. Kendine düşen dersleri alıyorsun ve sende mutlu olarak pozitiflikle doluyorsun. Olumlu ve güzel konuşan ve sen konuşurken sana saygısız davranmayan, sanki sen güzel konuşmuyormuşsun gibi saygısızca sözünü kesen insanlardan uzak kaldıkça olumlu düşünme sayesinde hayat rahat oluyor.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Ne yazık ki insanlar pozitif düşünmeye, pozitiflik aşılayan kitaplar okumaya alışkın olmadıklarından bunları kabullenemiyorlar. Kendileri okumadığı, düşünmediği halde , kendileri gibi olmadığımızda “iyi ama sen okuduklarını uygulamıyorsun ki” diyebiliyorlar. Ne okuduğumuzu bilmeden bunu diyebiliyorlar işte. Okumadan , bilgili insanı dinlemeden insan naısl bilgi sahibi olabilir? Bunları yazarken aklıma geldi “sıradan insan olmaktan uzaklaştıkça, sıradan insanlar arasında yalnız kalırsınız” demişti iletişim uzmanıı. Bunu hatırladım. Onlara göre en ideal hayat kendi hayatları. Okumadan, dedikodu yaparak , ekran vaazlarını dinleyen ama 10 dakika soonra unutanlar en iyisini biliyor.
Sevgli dostum,
Özgeişim bir insan gibidir. Başlarda Bir bebek gibi emek ister, özen ister, her daim yanında olmanı ister. Başlangıçlar daha büyük emek ister. Çırak kalfadan da ustadan da daha çok çalışmalı ki, mesleğini öğrenebilsin. O yüzden özgelişim içinde olsan insan başlarda zorlansa da özgelişim ve pozitif olma konusunda kitapları okumak ve özgelişim içinde olan insanların öğütlerini dinlemek konusunda daha gayretli olmalıdır. Ama hayatta bunun tam tersi oluyor çoğu zaman.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
“Olumlu düşününce hayat olumlu mu olur” diye düşünen büyük çoğunluk var. Mesela “bir insana kırk kere deli dersen deli olur” sözüne inanırlarda, bu olumlu düşünme sözüne inanamazlar. İnsan başına gelmeyince, yaşamayınca inanamıyor işte. Yaşamak gibi etkili bir eğitim hayat gibi keskin bir eğitmen yoktur dünyada. Çoğunlukla özellikle gençler En tecrübeli anne ve baba yanında olsa da hayatı tecrübelere bakarak değil, yaşayarak öğreniyorlar. Hızlı aşklar en hızlı boşanmaların sebebi sizce ne ola ki? Tabii olumsuz görüş bildirdikten sonra yanlış düşündüğü ortaya çıkanlar ve yanılanlarda özür dilemezler bizde. “Özür dilenecek bir şey yok” derler. Özür dilemeyi zayıflık sayarlar. Halbuki asıl zayıflık özür dilememektir. Nefsi onu büyük gösterir. Halbuki bir özür dilese muhatabı onu afffedecek ve güzel dostluk devam edecektir.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Olumlu düşünen pozitif insana çevresinde olumsuz insanlar ne kadar alay etmek istese de başaramazlar çok zaman. Çünkü olumlu düşünen insan olumsuz düşünen insanlarla muhatap olmamak için çaba harcar. “Birisi onlara sataştığı zaman selam der giderler” emrini düstur edinir olumlu düşünen insan. Bu da her zaman işe yarar. Anlamayana anlatmak dağa vaaz vermek gibidir.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Özgelişime önem veren insan yavaş yavaş daha olumlu düşünmeye, geleceğin daha güzel olacağını düşümeye başlar. Mesela bir sınava başta kazanacağına inanarak, sınavdaki konulara bir veya iki kere okuyarak hazırlanırsan ve inanırsan neden kazanamayasın. İlk girişte kazanamayan insanlar gene çalışınca ama adam gibi çalışınca, planlı ve anlayarak inanarak çalışınca kazanmıyorlar mı ? Olumlu düşünce içinde olmak da bir sınava hazırlanır gibi devamlı gelişim içinde olmak ile olur. Ben de Üniversite girişte ve başka sınavlarda ilk girişte baştan savma hazırlandığımdan kazanamamıştım ama yeniden inanarak ve gayretle anlayarak çalışınca başarı benimle olmuştu. Sen de biliyorsun ve seninde böyle başarıların var hayatında.
Sevgili dostum, Özgelişim yolcusu,
Pozitif olmak, rahat olmayı çevreme tavsiye ettiğim zaman “ istesem de olamıyorum” diyenler çok. Onlar inanmayınca istemeyince yanında en pozitif düşünen insan da olsa fayda etmiyor. İnanmadan konuşan, inanmadan yapan, mesleğini sevmeden yapanlar genelde başarılı olamıyorlar. Öylesine değil de severek, isteyerek inanarak bir iş yapan ve hobisini yapanlar hayatta daha başarılı oluyorlar mesela. Sizde çevrenizde bunları görüyorsunuz.
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Her şeye rağmen pozitif düşünceyi çevremize anlatmaya devam edelim. Velev ki verdiğimiz kitaplar geri gelmesin. Okunmasın. Biz yeni kitaplar alıp okuruz. Varsın alay etsinler, kitapları okumayıp kenara atsınlar. Bu bizim sorunumuz değil, onların sorunu. Biz pozitif düşünceye devam edelim. Bu belki de başkalarına faydalı olur.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Ama topluma baktığımız zaman olumsuzluk yayan gerçeği yansıtmayan dedikodulara en çok eğitimli geçinen, “master doktora yaptım” diyen insanların inandığına ve yaydığna şahit de oluyoruz. Bunlara tepki gösterince de tepkimizi anlamıyorlar. Diplomalı cahiller yetiştiriyoruz. Böyle asılsız şeyler yayanlar dedikodu ettikleri insanı güçlendiriyorlar sadece. Çünkü onlar dedikodulara kulak asmayarak iş yapar. Asıl olan da dedikodulara inanmadan işe odaklanmak iş yoksa okuyarak pozitiflikle dolmaktır.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Olumlu düşünce içinde olmaya, bu konuyu güçlendiren yaızlar ve kitaplar okumaya, olumlu ve güzel şeyler konuşan innalar ile dostluk kurmaya devam edeceğiz sen de bende. Bize yaranmak için “verde bizde okuyalım” diye kitapları alıp da geri getirmeyenlere de selam diyelim de daha da vermeyelim. Onlarin gelişmeye, özgelişime önem verme inancı yok. Boşa zaman harcamış oluruz.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
“Olumsuz düşünen, kötü konuşanlar o kadar tehlikeli insanlar mı ?” diye sorduğunu duyar gibiyim. Onların olumsuzluklarına tahammül edecek iradesi olanlar onların olumsuzluklarından da ders çıkarırlar tabii ki. Onlara tahammül ederek irade güçlenmei yapar insan. Bu da olumlu düşünmeyi güçlendirebilir. Ama onlara tahammül edemeyenlarin de uzak kalması daha iyidir. Ben tahammül edemiyorum her zaman. “Onlar böyle boş konuşmaya ayıracakları zamanı olumlu düşünme ve konuşmaya gelişmeye ayırsa ne kadar faydalı olacaklar” bu düşünceme ne yazık ki onlar inanmıyor. “saldım çayıra mevlam kayıra” misali hayatın akışına bırakıp gidiyorlar kendilerini.
Sevgili dostum özgelişim azimlisi kardeşim,
Çevremizde olumsuz düşünen, poziztif düşünmeye gayret etmeyen o kadar çok insna olsa da, biz gene de pozitiflik aşılayan kitaplar okumaya, okuduklarımızı iyi anlamak için tekrar okumaya devam edelim. Varsın bazıları kitap alıp okumasın , dinlemesin o onların sorunları. Biz kendimize ve bize inananlara bakalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.