- 135 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
ATATÜRK'E KARSAK BOĞAZI'NDA Kİ SUİKAST GİRİŞİMİ, ATATÜRK'ÜN SOY AĞACI KİTABI VE 10 KASIM
Yerel kaynaklardan topladığım bilgiler ışığında Atatürk’e İzmir suikastı öncesi İstanbul Bursa Yolu üzerinde Gemlik ilçesine varmadan Karsak boğazında tertiplenen ancak başarısız olan bir suikatten bahsetmek istiyorum.
Karadeniz’den gelen bir heyet Yalova Gemlik hattında bir takım ön çalışmalara girişir. Yerel bir kaç işbirlikçi civar köylerde bulunmuş ve dağlarda çetecilik yapan Ermenilerden de bir kaç kişi ayarlanmış, izci vazifesi verilmiştir.
İsimleri bende mahfuz olan kişiler suikast girişiminde başarısız olunca yakalanma korkusu ile yıllarca dağlarda saklanmışlar, en son sağ kalan kişi ölümü feci oldu. Altı kişilik suikast timinin varlığı son anda tespit edilir.
Konu hakkında Atatürk’e yapılan suikastleri araştıran Temuçin Faik Ertan hocama böyle bir bilgisinin olup olmadığını sordum. Resmi kayıtlarda böyle bir olay bulunmamaktadır. Dedi.
Ancak yerel kaynağımın bana verdiği bilgiler çok enteresan var. Yurt genelinde sayısız suikast atlatan Mustafa Kemal Atatürk hangi seyahatinde olduğunu bilmediğimiz bir suikastte İlçemiz sınırlarından çıkarken atlatmıştır. Kuşkusuz Yeni kurulan Cumhuriyet içinde yeni rejimi hazmedemeyen kişiler vardır. Bunların başında Çerkez Ethem’in olduğu bilinmekle beraber Ziya Hurşit, Giritli Şevki, Rochild’in Ceo’su ve dönemin Maliye Bakanı Cavid Bey, Hintli İngiliz ajanı Mustafa Sagir, daha isimlerini sayamayacağımız kişiler suikast girişimi yapsalarda başarılı olamadılar. Özellikle Mustafa Sagir’in suikastını ortaya çıkaran Mehmet Akif Ersoy olması ve dikkati ile bir faciayı önlemesi kayıtlardadır. Bizim ilçemizde ve Gemlik’te bir kaç suikast girişimi olduğu bilinmekle beraber bilinmeyen girişimlerde tespit ettim. Adaletin elinden kaçan bu kişiler inanın ilahi adaletten kaçamadılar. Bu suikaste karışıp yakayı yasalardan kurtaran son kişi çok ibretlik bir ölüm ile öldü. Delil ve belgeler bulduğumda sizlerle tekrar paylacağım.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SOY AĞACI KİTABI
Facebook’ta tanıştığım ve ortak arkadaşlarımın olduğu Araştırmacı Yazar Emekli imam Mehmet Ali Öz hocam geçtiğimiz yıllarda Uzun bir birikim sonucunda mevzu bahis kitabını çıkardı. Murat Bardakçı tarihin Arka odası programında ve İlber Ortaylı ve Celal Şengör hocalar Habertürk televizyonunda Teke tek programında konuk ettiler, Mehmet Ali Öz hocamın damdan kendi ineğini satıp uzun ve meşakkatli emekler vererek yazdığı kitabı canlı yayında iken provoke edenler oldu. Bunlardan biride Bursa’da yaşayan bir fabrika işçisi, mevzu bahis kişiyi yakın çevrem biliyor, bu sahtekar kişi Mehmet Ali hocaya bir çok komplo kurduğu tarafımızdan tespit edildi.
Yurtdışında yaşayan Atatürk düşmanları ile temasta olduğu zaten bilinen bir gerçektir. Fesligiller tayfasından İngiltere’de yaşayan B-Ç ile temaslarında Ulu Önderimiz Atatürk’ün babasının Ali Rıza bey olmadığını ve gerçek babasının Fotoğrafının kendisinde olduğunu söyleyerek böyle bir iddia ile Mehmet Ali Öz hocamın kitabını sabote etmeye teşebbüs ettiler. Mehmet Ali Öz hocamız kitabında iğneden ipliğe kafanıza takılacak bütün soruların cevabını vermiş...
Babaanne tarafından bir Selanik’li olaraktan Babaannemden dinlediğim 5,6 yaşlarında iken Atatürk’ü gördüm diye övünür gözlerinin içi parlardı. Kadir Mısıroğlu bir sohbetinde Zübeyde Hanım’a saldırmıştı. Belge sahte çıktı. Özür bile dilemeden öldü gitti. Cumhuriyetimizin Yüzüncü yılında Atatürk’süz bir bayram kutlama gayretleri gözümüzden kaçmamaktadır. Hatta bazı hazımsızlar Orhangazi’de düzenlenen fener alayına hakaretler ettiler. Bu kişiler başka ülkede yaşasalar sokağa çıkamazlar. Gelelim Mehmet Ali Öz hocamın kitabına Hocam kitabın 4. Sayfasında şöyle diyor" Bu çalışma Ulusal Önderin anne ve baba tarafı soyu ile ilgili bu kitap, Atatürk’ün ailesine ait Osmanlı Arşivinde bulunan Tapu Tahrir Defterleri, Nüfus Defterleri , Temettuat Defterleri gibi birinci derecedeki kaynaklar ve diğer belgelerden oluşmaktadır. Bu yönüyle çalışmamız Mustafa Kemal ATATÜRK’ün soyu hakkında bilinmeyen pek çok hususun bilinmesini sağlayacak , bu konudaki eksikliği giderecek bir kitap özelliğini taşımaktadır. Bir Türk yazar olarak ulusal görevimi yerine getirdiğime inanıyorum "Murat Bardakçı’nın programı Tarihin arka odasında olsun, Fatih Altaylı’nın Tek’e tek programında olsun sosyal medyadan linç etmeye çalışanlar Atatürk düşmanı, cumhuriyeti özümseyememiş, ikinci cumhuriyetçi, hilafet sevdalısı, mandacı zihniyette ve keşke Yunan galip gelseydi diyebilecek kadar şuursuz akıl yoksunlarıdır.
Cumhuriyet kazanımlarını özümseyememiş bu kişilerin bir hamlesini Murat Bardakçı mahkemesini kazandı. Mesele şu idi.
Arnağangillerin çıkardığı Bardakçı’nın tabiriyle çukur tarih dergisinde tefrika edilen Damat Ferit’in torunları Armağangillere teşekkür yazısı yollamış, Murat Bardakçı bunun süzme bir yalan olduğunu ispatları ile sundu. Hazımsız Armağan mahkemeye verdi. Mahkemeyi Murat Bardakçı kazandı. Gelin görün ki bu Armağan benim çevremde ki bir kaç kişiyi de mahkemeye vermiş. Dava sonuçlarını dikkat ile takip ediyoruz.
Krt TV Genel yayın yönetmeni Adnan Bulut’uda dava eden Armağan cevabını okkalı bir şekilde almıştır. Bursa’da ki Atatürk düşmanı fabrika işçisi lise mezunu zat şunu iyi bilmeli ki; Atatürk’süz bir hayat Türkiye’de düşünülemez. Atatürk’süz bir hayat istiyor ise Mars’a gitsin. Cebindeki Parada bile Atatürk’ün resmi var. Karnı dahi Atatürk’ün sayesinde Atatürk ve Silah arkadaşlarının kurduğu ülkede doyuyor.
B-Ç İngiltere’de yaşıyor, ordan internet yayınları ile kinini kusuyor Fabrika işçisi zat çok samimi ise iddialarında B-Ç gibi İngiltere’ye iltica edebilir. Bu Cumhuriyet Düşmanlarının anavatanı İngiltere’dir. Kraliçeleri bile dayanamadı. Doksanlık oğluna kaldı Taht, Ulu Önderimizin dediği gibi "On" lar elinden gelse benide öldürürler.
Kitabın 4. Sayfasında ki yazı şöyle devam ediyor.
" Atatürk , emperyalist güçlere karşı bir milletin nasıl kurtuluş mücadelesi verilebileceğini, her bir yurt köşesi işgal edilmiş bir vatanın nasıl kurtulabileceğini , çağdaş ve demokratik bir devletin nasıl kurulabileceğini dünyaya göstermiştir.Böyle bir milli kahramana sahip olmanın gururunu milletçe yaşamalı, O’nun emanetlerine hep birlikte sahip çıkmalı, Türkiye Cumhuriyetini canımız pahasına da olsa korumalıyız... Bu duygu ve düşüncelerle Kurtuluş Savaşı önderimiz, Cumhuriyetimiz’in kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız ve ilk Meclis Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü , O’nun silah arkadaşlarını ve onların şahsında bu aziz milletin milyonlarca şehit ve gazilerini rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, bu çalışmayı aziz ruhlarına ithaf ediyorum.
" Ne Mutlu Türküm Diyene !.."
Mehmet Ali ÖZ- Sivas 2014
Mehmet Ali Öz hocamın kitabının ilerleyen sayfalarında onlarca belge ile karşılacaksınız.
Mutlaka okuyunuz.
Hafta içi Vefatının 85. Yıl dönümü olacak olan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün acı tatlı bir çok hatırası var. Arşivimde sakladığım Bursa seyahat filmi nadirdir. Arşivimde sakladığım bir nadir Atatürk’ün Orhangazi’de çekilmiş fotoğrafı bulunmaktadır. Hiç bir yerde yayınlanmamış bu fotoğraf çok nadirdir. Hiç bir arşivde yoktur. İlçemize ve civarına sayısız ziyaretler yapan Atatürk’ün ilçemiz ve civarına bıraktığı hatıraların izinde Bahar ayında Termal’de ki köşkünü ziyaret etmiştim. Yün yatakları, çalışma odası, misafirlerini ağırladığı odalar, seccadesi, manevi kızlarının odaları o kadar sade ki Burayı Bir Cumhurbaşkanı Bir başkomutan mı kullandı dersiniz...
Şatafattan uzak ormanın içinde harika bir yer...
Ulu Önderimizin 85. Vefat yıl dönümü dolayısıyla Aziz ruhunun önünde saygıyla eğiliyorum. Ruh’u şâd olsun.
Hızır Yoldaşınız,Gününüz güzel olsun.
İlhan Erdem
Bu makale 6 Kasım 2023 tarihinde Orhangazi lider gazetesi ve Orhangazi tv’de tefrika edilmiştir.
YORUMLAR
Giriş kısmında Mustafa Kemalin kayıtlara geçmemiş bir süikast girişiminden söz ediyorsunuz . Bu tip olayları Anadolu'nun bir çok yerlerinde dinleyebilirsiniz .
Diyarbakır da da anlatılır Gazi köşkünde Mustafa Kemale süikast düzenlendiği konuşulur.
Çanak kalede Anafartalar da bir mermi Mustafa Kemalin saatine çarpar böylelikle kurtulur . Anafartalar da ki bu olayın aslında Diyarbakır da yaşandığı söylenir .
Halk arasında konuşulan bu olayda bildiğim kadarıyla kayıtlara geçmemiştir.
Kulaktan kulağa anlatılmış bu güne kadar.
Kimine göre şehir efsanesi kimine göre kayıt dışı olaylar.
En sağlam olanı belgelerle konuşmak olsa gerek.
Emeğinize sağlık