AYNI FREKANS
Elimdeki mevcut kitapların her birini en az üçer defa okumuştum.Sorsalar ezber verebilirdim neredeyse.Kütüphaneye gitmeliydim.Daha geniş bir okuma perspektivine kavuşabilirdim.
İlçenin merkezinde bir tur attım.Kütüphane diye bir yere rastlamamıştım.En iyisi bir bilene sormaktı.İşe vardığımda arkadaşlara sordum.Garip garip yüzüme bakıp yarım kalan bir tebessümle;
-İlçede kütüphane yok, dediler.Şaşkınlıktan ağzım açık kalmış, yarım bıraktıkları tebessümün diğer yarısını da ben tamamlamıştım.
İlçede kütüphane yok...Çok vahim.O zamanlar bilgisayar ve internet de sınırlı.Okumayı hastalık haline getiren biri için günler nasıl geçecekti?..Kara kara düşünmeye başlamıştım .Okullarda da kitaplıkta ki kitaplar toplasan elliyi geçmiyordu.Ağlamaklı olmuştum .
Yirmi Üç Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak için çarşı meydanda toplanmıştık.Çatılarda keskin nişancılar yerlerini almış, hitap edilecek kürsü kurulmuş ,protokol tek sıra halinde dizilmişti.Polis ve askeri kameralar töreni çekim yapıyorlardı.Ata’nın huzuruna çelenk bırakılıdı, Şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu.İstiklal Marşımız okundu ,şiirler okundu, günün anlam ve önemine binaen konuşmalar yapıldı.Folklör gösterileri yapıldı.
İstiklal Marşı okunurken gözlerimden yol alan üç damla göz yaşına hakim olamamıştım .Törende çekim yapan kameralara yakalanmıştım .Tören bitti ,evlerimize döndük.
Ertesi gün işe gittiğimde Tugay Komutanının ziyaretime geleceği haberini aldım.Müsait miyim ,değil miyim diye sorduruyordu.Müsait olduğumu bildirdim.Belirttiği saatte teşrif ettiler.Sohbet koyuydu.Bir ara hiç beklemediğim o soru geldi;
-Emine Hanım, anne ve babanızı çok mu özlediniz?..Şaşırmıştım.
-Nasıl yani?.Anlayamadım, dedim.
-Tören yerinde göz yaşlarınıza hakim olamadınız.Tam üç damla birbiri ardına yol aldı yüzünüzde, dedi.Şaşırmış ve aynı zamanda kulaklarımın arkasına kadar kızarmıştım.Zira göreve başlayalı fazla bir zaman olmamıştı.
-Hayır,sadece duygulandım, dedim.Nedenini sorunca da;
-Biz bu Güzel Yurdu ne mücadeleler vererek düşmandan temizledik.Çok sayıda Şehit verdik.Yeni bir ülke kurduk.Cumhuriyeti tesis ettik.Atamızın çocuklarımıza armağan ettiği bayramı kutluyoruz.Ve hâlâ canımıza kasteden düşmanlar var ki ,keskin nişancılarımız bizi koruma gereği duyuyor.Al Bayrağımız nazlı nazlı dalgalanırken Biz; " Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen Al Sancak " diyoruz...O göz yaşları bunun için yol aldı, dedim .Gözleri dolmuştu.Önüne baktı ve iki dakika sessizlik.Gözlerini ağır ağır kaldırdı
ve;
-Aynı frekanstayız , dedi .
Aynı frekansta buluşmak üzere...