DAĞLARIN ARDINDA MAHRUMİYET
"Uçan da kuşlara malum olsun,
Ben annemi özledim.
Hem annemi hem babamı,
Ben köyümü özledim "
Bu dünya benim memleket deyip, besmele ile ilk görev yerime adımımı atmıştım.Televizyonu kurdurdum.Anten falan her şey tamam.Şimdi açıp haberleri izlemenin tam zamanı derken, o da ne? ..TV çalışmıyor .Elektrik mi yok dedim ve lambayı yaktım.Aaaaa!..Elektrik.
"Bir mumdur,iki mumdur,Üç mumdur, dört mumdur on dört mumdur’’ türküsünü söylüyor.Yeterli akım yok, TV izlemek yok..
Çaresiz kollarım yanıma düşmüşken birden pilli küçük radyom aklıma geldi.Hemen kolisinden çıkardım Pillerini taktım. O da ne?..Türkiye’deyim ama bizim kanalların hiç biri çekmiyor.Dilinden anlamadığım ülkelerin kanalları basbas bağırıyor. Çaresizdim, şaşkındım.Kitap okumalıydım .Koliden bir kitap çıkardım. "Kırkların Cadı Kazanı" ve okumaya başladım .Ah Uğur Mumcu , mekanın cennet olsun.
Saatlerin birbiri ardına nasıl geçtiğini anlamadan kapı zilinin çalmasıyla kitabın yarıyı geçtiğini fark ettim .Ayracı araya koyup kitabı masaya bıraktım.Misafirimi karşılamalıydım.
Sağ olsun komşularım beni yalnız bırakmıyorlardı.Eşleri benimle görüşmelerini istemese de bir yolunu bulup yarım saatliğine de olsa ziyaretime geliyorlardı.Yörede okumuş kadından tedirgin oluyorlardı.Olur ya ; kendilerine koşulsuz olarak itaat eden hanımları bilinçlenir ve kendilerine ya itaat etmeyi bırakırsa!...Korkunun böylesi...
Kahveleri yaptım ve tanışma babında sohbetimiz başladı.Duvarda duran Barış Manço posterini gösterip;
-Abiniz mı?..dedi.
Şaşırmadım .TV yok.Radyo yok.Gazete evlere girmiyor.Bundan doğalı daha ne olabilirdi ki?..Hem annem de bana hep derdi; kaldır şu saçlarını yüzünden,Barış gibi yüzlerine dökme diye..(Barış Manço’ ya Allah’tan rahmet diliyorum )
Gözleri salonu tarıyordu misafirin.Tipik bir bekâr evi işte basit bir şekilde dizilmiş .Atatürk’ün fotoğrafına baktı ve aaa ATATÜRK!..dedi.İçimden; ohh çok şükür dedim.Ya O’nu tanımasaydı?..O zaman benim burada işim çok zor olacaktı.
-Sizi çok sevdim ,ben yine gelirim,dedi.
Vedalaştık ve misafirimi uğurladım.En kısa zamanda görüşmek dileği ile..
YORUMLAR
O güzel köylerde zor zamanlardı yaşananlar geçmişte... Barış Mançoyu bile tanımayacak kadar iletişim kopukluğu desenize... Ama severek gidilirdi, idealist vatanını seven insanlar gider, sizin gibi, diğerleri torpil bulup merkeze gelmeye çalışırdı... Anılar ne güzel... Kutlarım...