- 127 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ah Sinsiler
KARŞISINDAKİNİ APTAL YERİNE KOYAN BÜYÜK APTALIDIR!
8 Ağustos 2024 DATÇA
SİNSİ: zekası pek gelişmemiş, zeka yoksunu, alık, ahmak, salık ve bunun gibi durumlar olarak tanımlanıyor. Bu tanıma katılmıyorum kuşkusuz. Korkusundan kendine güvensizliğinden çaresiz ve manipüle yapılarından dolayı sinsidir. Çocukluktan gelen anne öğretisi görselliği kalıplaşmadır. Sinsiler aslında aptaldır, ikiye ayırılır. İlki çevresel faktörlerle ilerleyen algı geriliği ikincisi ise kasta dayalı baskılar ve özgür bırakılmayan sorumluluk almayan, almak istemeyen sonu mizantrop yapıya kadar giden çıkarcı bencillik olarak tanımlayabilirim. Şimdi bakalım sinsilik aptallık ne sorunuymuş…
Sinsilik Aptallık; zeka sorunu mu, ahlak sorunu mu? insan ilişkilerinin farklılaşması ve anlak değerlerinin belirlenmesi noktasında sinsiliğin aptallığın zeka değil ahlak sorunu olduğu konusundaki telegram üzerinden küçük anketime katılanların çoğunluğu sinsiliğin zeka sorunu olduğunu seçtiler. Halbuki sinsilik aptallık ahlak sorunuydu. İnsan zekidir ama aptala yatabilir. Makyevelistlerin çoğu aptala da yatan kişilerdir. Riyakar kişiler de öyle. Demek ki sinsilik zeka değil ahlak sorunuymuş. Şimdi ahlakı bir tanımlayalım.
Vikipedi’ye göre Ahlak: kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. Terim genellikle kültürel, dinî, seküler ve felsefi topluluklar tarafından, insanların (subjektif olarak) çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır.
Yanlışı ve doğruyu tespit edip seçmek ise sorumluluk gerektirir. Sinsiler ise sorumluluk almak istemedikleri için aptallığı kabullenmişlerdir. Her şey yarım kalır. Eğitim, evlilik, iş, sosyal yaşam, aileden yada başka birisinden maddi manevi destek almadan hayatta kalamaz. Özel hayatlarını Ailesinden saklar veya yalan söyler.
Bonhoeffer toplumsal “sorunun kökeninde kötülük değil aptallık yatıyor” demiştir.
Hapisteyken yazdığı mektuplarda “aptallığın sinsiliği yarattığı kötülüğün diğer tüm kötülüklerden daha tehlikeli olduğunun” farkına vardı. İlk etapta “aptallığın”doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülüyordu fakat bu da yanlıştı. İnsanlar belli şartlar altında aptallaşıyorlardı, daha doğrusu, başkalarının kendilerini aptallaştırmasına izin veriyorlardı.bu da kişiyi sinsi olmaya itiyor ve kişi bu tercihini yapıyordu. İnsanların ahlâki ve entelektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu. Hayat baskısı gücünü arttırdıkça, aptallar o gücün büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini kaybediyordu.
Onlar, gözlerine sokulan tüm gerçekleri inatla reddediyorlardı. Sinsi birisi ile konuştuğunuzda bir insanla değil, sloganlarla konuşmaya ayarlanmış bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz. Büyülenmiş gibiydiler. Değil kötülük yaptıklarını, ne yaptıklarını bile bilmiyorlardı. Yanınızda durmaları en büyük kötülük. Sinsi insanı bu katatonik uykudan çıkarmanın tek yolu “bağımsız ve özgür olmalarını” sağlamaktı.
Evet sinsilik ahlaki bir sorun ama insanlar neden aptala yatıyor ya da aptallığı kabul ediyorlar. Bunun cevabını kişilik ve kimlik oluşmaması ve bunun gibi konularla açıklayabilirsiniz belki ama bence asıl sorun korku. Sinsiler aynı zamanda korkak insanlardır.Sorularını direk sormaya korkarlar, tartışmadan korkarlar, hesap sormadan kendi haklarını aramaktan korkarlar. Sorumluluk almak istememelerinin nedeni de korkmak. Sorumluluğun getireceği yüklerden ve sorunlardan korkuyorlar. Karşısındaki insan zeki olduğu zaman alacağı cevap veya karşılaşacağı eylemden korkarlar. Çünkü seküler ve hedon bir yapıları var.
Sinsilerin ortaklaşa kullandıkları bir de sendromları var.
Yengeç sendromu bunlardan biri.
İnsanların yaşadıkları durumdan mutlu olmadıkları dönemler olabilir. Bu dönemlerde mutluymuş gibi görünüp sizi de o duruma sürüklemek isteyebilirler.
Peki bu sürükleme ardında yatan psikolojik sebepler nelerdir? Filipinliler arasında popüler olan bu kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmıştır. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eder.
Bazı insanlar, bencilce davranarak hırslarını ön plana alarak başarmanın yolunun başkalarını geride tutmak olduğunu düşünürler. Kendileri ulaşamıyorsa, sizin de hayalleriniz, hedefleriniz uzak olmalıdır. İstekleri budur. Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar. Herkesi manipüle ederek kendilerini merkeze koymaya çalışır.
Sinsi insanların salak, hiçbir şeyin farkına varmayan, kütük gibi yanlış tanımlar içine sokulması yanlıştır. Sinsi insanlar aslında zeki ama bencildirler. Bu da onları ahlaksız yapabilir. Kendisinden başkasını düşünmeyen bir anlayışın onu başarılı ve zeki yaptığını düşünen aptal insani değerler yerine içgüdüsel biyolojik ihtiyaçlara bağlı hayvani bir yaşam sürdüğünün farkına varsa da bu işine gelir. Acı hissediyorsan canlısın, başkasının acısını hissediyorsan insansın sözü aptallar için geçerli değildir. Şimdi sinsi insanın neden aptal olarak yaşamayı kabul ettiklerini anlamak için zeki insanların yaşamlarına ve özelliklerine bakalım. Orada aptallarda bulunmayan bakalım neler tespit edeceksiniz
Bir atasözü götü yere yakın ve büyük insandan uzak dur.
Zeki insanların içinde bulunduğu durum özeti
1. Birçok insanın yaptığı gibi kendilerini yaşamın normal akışına bırakmak ve günlük meselelere odaklanmak yerine daha önemli ve derin konuları düşünmelerinden dolayı, kendi zihinlerinde bunların muhakemelerini yaparlar ve bu endişelerin sonucunda da depresyona meyilli hale gelirler.
2. Zeki olan insanların omuzlarında hem kendi zekalarının farkında olmalarından kaynaklı bir yük hem de çevredeki insanların onlardan beklentilerinin oluşturduğu yük vardır.
3. Öncelikle zeki olan insanların yaşamından yalnızlık, öfke, bunalımın eksik olmadığı bilinir. Bu konuda ünlü yazar Ernest Hemingway “Zeki insanların mutlu olduğuna pek rastlanmaz” diyor.
4. Çevrelerindeki insanların kendileri ile aynı endişeleri taşımadıklarını gördüklerinde yalnızlığı tercih ederler ya da mahkûm olurlar.
5. Algısal testlerde yüksek sonuç alanlar, yani zekasını daha dengeli kullananlar, başkalarının hatasını kolaylıkla tespit edip eleştirirken kendi yanlışlarına karşı daha çok acımasız oluyorlar.
6. Sıkılmadan zaman geçirebilecekleri çok az insan vardır. Bu nedenle ciddi manada yalnızlığı yaşarlar. Hele ki sanat ya da bilimle ilgilenmiyorlarsa, yalnızlıkları katlanır da katlanır. Hayatın şifrelerini çözdükleri ya da hayatı umursamadıkları için de her şey, onlar için hiçbir şey olmuştur. Haklarında başkalarının ne düşündüklerini umursamazlar. Onları boş beleş, işsiz güçsüz, alkolik serseri olarak görebilirsiniz. Yalnızlıklarının sonunda ya intihar ederek ölümü tercih ederler ya da kanser olup göçerler.
7. Yüksek zekaya sahip insanlar sürekli bir endişe hissi ile yaşarlar.
Kanada’da bir üniversitede yapılan araştırmada IQ’su yüksek olan öğrencilerin gün boyunca daha fazla endişe hissi yaşadığını tespit etti. Bunların çoğu gündelik, sıradan sorunlardı. Yaşanmış olumsuz bir olayı gün boyunca daha fazla düşünüyorlardı.
8. Bir deneyde gönüllü deneklere sosyal içerikli çeşitli açmazlardan söz edilmiş (Kırım sorunu, gazetelerin Güzin Abla köşelerindeki sorunlar vb.) ve kişiler bu konuları tartışırken bir grup psikolog da onların mantık yürütme ve önyargıya kapılma eğilimlerini incelemişti.
Bu deneyde yüksek not alanların hayattan daha fazla zevk aldıkları, ilişkilerinde daha iyi oldukları ve daha az endişe duydukları görüldü. Bunlar genellikle IQ seviyesi yüksek olan insanların sahip olmadığı düşünülen özelliklerdi.
9. Zeki olmanın belki de en önemli dezavantajıdır, çok düşünmek.
Olaylara farklı açılardan bakarlar, pek çoklarının göremediği detayları yakalar, konunun üzerine giderler. Dünyanın verdiği tatminsizliği, yarattıkları hayal dünyası ile kapatmaya çalışırlar. O dünyanın içinde sonsuz huzuru yakalayacaklarına inanır, hayallerin içinde kaybolurlar. Zeki insanlar kendilerini üzen kıran şaşırtan kişi veya olaylar ile karşılaşmamak için uzak dururlar.
10. Olaylara farklı açıdan bakmaları, olayın gidişatını her açıdan tahlil etmeleri ve sıradanlığın dışına çıkarak sonuçları kurgulama yetenekleri sayesinde de toplum nezdinde komplocu olarak adlandırılırlar, paranoyak eğilim gösterdikleri dillendirilir hatta.Ona soru sorduğunuz anda o zaten her şeyi tahmin tahlil etmiş olur. Cevabı sizin duymak istediğiniz gibi verirler. Örnek: insanlar neden kötü sorusuna, kötülük iyidir oyalanıp durursun diyerek şoka sokar
11. Zeki olmanın getirdiği bir diğer dezavantaj ise kişinin kendisi ile ilgili olan olaylara karşı tarafsız ve önyargısız yaklaşmaz.
Yaşamı boyunca zekasına dayanmış bir insanın bu zekanın kendisini yanlış yargılara itebileceğini kabul etmesi zordur. Belki de Sokrates’in dediği gibi “en bilge insan, hiçbir şey bilmediğini kabul eden insandır”.
12. Hayat denilen uyuşuk ve hastalıklı kavramdan ölesiye sıkılırlar. Yaptıkları iş veya bilim dalında başarılıdır.
Çevrelerinde yapacak onca şey fark etmelerine karşın, yapacak isteği bir türlü bulamazlar içlerinde. Yapmaya kalktıklarında ise diğer insanlar tarafından bir şekilde engellenirler.
13. Genel olarak insanlar tarafından anlaşılamadıkları için kendilerini az da olsa anlayan birilerine rast geldikleri zaman o insana hemen bağlanma eğilimindedirler. Yada sıradan aptal birisine yakınlaşır ve onun hayat hikayesine dokunur. Issız adam olur zeki insanlar.
14. “Zekası ile övünen kişi, hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer” demiş Einstein. Kısacası zeki olmak, huzura erişilecek yolda önünüzdeki en önemli engeldir…
15. Hiç itiraf edemeseler de kendilerinden daha az zeki insanların mutluluklarına özenmezler.
Bir türlü bir yol bulup tatmin olma duygusunu tam manasıyla hisseder, bu nedenledir ki herkese faydaları dokunur da kendi başlarına sürecek merhemi bulamazlar.
16. İlişkilerinde belli bir süre sonra sevememeye, sevgi kavramından uzaklaşmaya başlar.
Şöyle ki; birkaç ilişki sonrasında karşısındaki insanın asıl yüzünü rahatlıkla görmeye başlasa da heyecan ve iyi niyet nedeniyle görmemezlikten gelir. Başına geleceği bile bile tam tersine inanmayı tercih eder. İyi niyet zekâyı bastırmıştır bir noktada. Buna rağmen, her ne kadar olanları görmemeye çalışsa da farkındalığı daima açıktır. İşte acı çekme durumu da tam burada başlar. Çünkü bir yerden sonra kendisini suçlamaya, kuruntulu bir insan olduğunu düşünmeye başlar. İçten içe kendisine kızmaya, ruh hastası falan olduğunu düşünmeye başlar. Bunun sonucunda da ilişkideki seven insan olma durumundan gün ve gün uzaklaşır. Çocuğu birlikte okula götürelim, bugünkü iş görüşmene birlikte gidelim eşlik edeyim, randevuda ben de bulunmak istiyorum. Bu tekliflerin hepsinde zeki insan altda yatan kontrol edilmeyi, güvensizliği soru cümlesi bitmeden anlar. Ve sinsinin yapmaya çalıştığı manipleyi karşı tarafa yıkarak ciddi bir şok yaratır. Zeki insana nasıl yaklaşırsanız o size aynı reaksiyonu gösterir. Araştırıldığını anlar, direk sorulmadığı için sizi abandon eder.
17. Genel olarak çalışkan ve sorun odaklı işleri seçer. Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmemesinin önemsizliğini kavrayabilecek kapasitede olmalarının bedelini, sosyal hayattaki tembellikleriyle öderler. Kimsenin bilmediği kitapları okur ve anlatır önerir. Piyano veya çello dinlerken bilinmeyen arabesk şarkıları şarkıcıları gösterir. Politik fikir olarak keskin bir grubu seçer. Söylediğiniz bir cümleyi bilinç altı boşalması olduğunu anlar o saatten sonra ne yaparsanız ne cevap verirseniz boşa kürek çekmeye benzer. O notunuzu vermiştir.
Zeki ve zenginse bir çok iş yapıyorsa en üst skalada yer alan tiplerdir. Ya paran var birçok ev al kiraya ver yat gitsin sözü onun için sizin bittiğiniz andır. Ya da kafasında ki ilişki modelinde evlenmemiz gerekmez takılalım derseniz biletsiz seyyar durumuna düşersiniz.
Zeki insanlar kendileri ile çok mutludur.
Bu 17 maddeden hangileri sinsi veya aptallarda var. Hiç biri diyenler vardır.
Bütün dünyanın modern zaman ve toplum sorunudur sinsilik ve aptallık. Ama kimse su katılmamış aptal değildir. Sinsileri sevin güler yüz gösterin, hayatınıza almayın yada çıkartın.
Onların suçu değil, kontrolcü anne, baskın aile kısıtlanmış bir hayat, cahil ve etiket olmuş insanlar ile yaşadıkları için sinek ikilidir.Sinsi erkek hata yaptırır, sinsi kadın bela getirir.
Bunu unutmayın. Nerede sinsi görürseniz tartışmayın. İkinci aptal durumuna düşmeyin. Ne yaparsanız yapın görünen şeye inanır size sebebini sormaz lafı sözü dolandırıp korkar ve kaçar. Mama zamanım takviye vitamin zamanım..
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.