Ahiret mekânı

• 21 Ağustos 2024 Çarşamba 14:51:17

Ahiret mekânı

Ölüm meleğinin geceleyin ansızın gelmeyeceğinden emin misin?
Oysa nice emin kimseler vardır ki, Kapıları geceleyin ansızın çalınmıştır

İmam gazali

Ölüm Öncelikle bir son değil sonsuz bir hayatın başlangıcıdır bu yeni hayatta kapıdan giriş anından itibaren nasıl karşılancağımızı bir sınav ve imtihan için gelip misafir olduğumuz dünya denen handaki davranış hareket ve amellerimiz belirleyecektir kimisi pişman ve perişan halde sırat köprüsüne doğru yol alırken işlediği olumsuz ve kötü amel sonucu yükü ağırlaşacak sırat köprüsünden geçer iken ayağı tökezleyip ateşin içine düşecek kimisinin ise ettiği ameller topladığı azıklar Mizanda ağır gelecek sorgusu kolaylaşacak ve o azıklar sayesinde  peygamberimize komşu olacak sabaha erken uyandık huzurumuz yerinde sağlıkta çok şükür o halde ne mutlu bize sıhhat huzur sağlık binlerce şükür vesilesi değil mi ölüm elbet bize er geç bize ulaşacak zaten attığımız her adım ölüme doğru değil mi madem bu dünyada ölüm var ve bu dünyadan sonra tekrar bir diriliş meydanında toplanıp sevkedileceğiz o halde en son nefes gelmeden arkamızda güzel bir amel bırakalım Hayır duası alıp Allaha yakışır bir kul olalım madem cennet ve cehennem var o halde hangi mekânı istiyorsak o mekânı hakedelim

Cenâb-ı Hak onlara mükafatlarını tamamen ödeyecektir. Onları cennetlerine koyacak, onları Yüce Allah’ın cemalini seyretmekle tecelli nurları içinde bırakacaktır. Ne büyük saadet

Ömer nasuhi

Allah Öncelikle herkese hakettiğini nasip buyursun onun ihsan ettiği nasip buyurduğu ve cezalandırdığı kullar kesinlikle bunu yaptıkları işler ve ameller sayesinde haketmiştir onun her verdiği ve nasip ettiği her oluş ve fiil kesinlikle bir ödüldür inançlı insanın tek gayesi ahiret azığı toplamak bu sayede cennet adı verilen sonsuz ödülü haketmektir kullar için her sonun elbet bir başlangıcı var başlangıç yerimizi elbette yaptığımız ameller sayesinde sultanlar sultanı takdir edecektir bize düşen sadece Allaha laik bir kul olmak ve ilahi emre boyun eğmektir Allahım sen bizi ilahi emrine sonsuz itaat eden kullarından eyle eksiğiz noksanız şu dünya denen ummanda sadece bir nokta ve damlayız sen biz kullarını tamamla son nefeste dünyadan infak eden sadece senin ahiretini iltifat ve ödülünü isteyen bunun içinde gayret eden azmeden kullarından olmamızı sağla mademki bu hayat geçici ve bir son var sen bizi mutlu sonlara kavuştur ahiret sorgumuzu kolaylaştır mizan tartımızı hafiflet senden cennetini isterim bizi Cemalin ile nurlandır peygambere komşu olup salih kul olma saadetini esirgeme

Bildiğim bir şey varsa, insan bir şeyi isteyince onu elde etmek için her tehlikeyi göze almalı. Ben daima alırım.

Agatha Christie

İnsan sevdiklerine sevdiğini kanıtlamalı ve sevdiğini hissettirip ona sahip çıkmaktan utanmamalı eşyalar cansızdır hisleri yoktur ancak insanlar eşya değildir ki hissetmesinler duygulanmasınlar o halde sevdiklerinize verdiğiniz kıymet ve önemi hissettirin  insanlar cansız ve hissiz bir eşyaya sahip olmak için nice paralar harcarlar ve eşyaya sahip olan insan onu baş köşesine koyar baş tacı yapar bir eşyayı bile kırmamak dökmemek parçalamamak için gerekli özveri ve itinayı gösteren biz beşer şaşarların kırdığı kalplerin incittiği canların sayısı bir yol gibi uzar gider topla desen toplayamaz çıkar desen çıkaramayız çünkü kırılan dökülen incitilen canların sayısı o kadar çoktur ki sayısını bilemeyiz her kırdığımız incittiğimiz canı unutur gideriz  ("Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin."Abdurrahim Karakoç) gücendirmemek ve incitmemek görev ve vazifemiz olsada biz insanlar en çok sevdiklerimizi ve yakınlarımızı üzeriz bazen kusurumuzu görmek kalpleri tamir etmek bile zor gelir helallik bile isteyemeyecek kadar gurur yaparız ("şu küçücük kalpte nice hakkın yüklü yaman halimiz helal ettiremezsek" cahit zarifoğlu) evet 7 den 70 e şu kalp denen sarayda nice kul hakkı vardır kırdık döktük sen toplamayı nasip et Allahım her şey bize senden emanet biz ise emanetlere sahip çıkmadık sen bizi kadir kıymet bilen kullarından eyle ehemmiyeti ve önemi olmayan eşyayı bile baş tacı yapan insanlar en çok sevdiklerini yerlere paspas yaptı peki insan için asıl mesele sahip olmakmı yoksa sahip olduklarına gerekli önem ve itinayı göstermekmidir
Sınav ne zaman başlar nelerden sorguya çekiliriz insan için ilk sınav anı anne karnıdır görev ve vazife anı anne karnından itibaren başlar yaptığımız her iş ve amel sorgulanacaktır arkasında güzel bir isim tatlı bir nesil bırakanlara ne mutlu toplum denilen şu binanın ilk yapı taşı ailedir insanlar öncelikle aile olmalı aile bağları her daim sağlam atılmalı ki ip çözülmesi ailenin en küçük bireyi bacılar ve abilerdir bacılar ve abiler tüm kardeşler baba ve anneden gördükleri güzel hareketleri uygulasınlar ki çevre güzelleşsin aile güzelleşsin içimiz dışımız güzel davranışlarla güzelleşsin oysaki aile olabildikmi herkes geçim derdine dünya telaşına daldı birbirini unuttu herkes kendi çocuğunu ve eşini aile zannetti oysaki bu kadar küçükmüydü aile yapısı abilerimizin bacılarımızın ablalarımızın evi de bizim değilmiydi hastalıkta geçmiş olsun demeyi doğumda hayırlı olsun demeyi ölümde başın sağolsun demeyi unuttuk hal hatır sormak yerine sırt dönmeyi tercih ettik aman banane herkes evinde olsun iyi olsun demeyi tercih ettik oysaki kardeşlik haldaş ve gönüldaş olmak değilmiydi dostların halini ve hatırını sormak bir vefa örneği değilmiydi aile binası evlilik üzerine kurulur evlenmeden önce o sevdiğimiz insana sahip olmak isteyen insanlar gece yarısı döktüğümüz gözyaşlarını  anamızdan yediğimiz o terlik ve fırçaları bacımızla paylaştığımız gözyaşlarını uzak yollardan bir otobüse binipte sevdiğimizin yanında olma isteğini ne çabuk unuttuk bizler değilmiydik o Türk filmlerindeki   gibi ya benimsin ya kara toprağın diyen Cüneyt arkınlar kadir inanırlar yoksa o sevgili için dökülen gözyaşları sadece sahip oluncaya kadarmıydı 

Meâric / 32. Ayet
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۖ
mü’minler, kendilerine verilen her türlü emâneti, vazîfeyi dikkatle gözetir ve  sözleri tastamam yerine getirirler

Allahım sen bizi çamur ile şekillendirip bir damla meni su parçasından yarattın dünyada şu tatlı canı aile denilen binayı bize emanet ettin biz kulların ise bir aile olmak için nice çaba harcadık aile olmak için o verdiğin nimetlerin en güzeli olan çocuk sahibi olmayı istedik vazifelerin en şereflisi olan anne olmayı senden diledik sen çocuklarımızı en özel ve en güzel şekilde yetiştirmeyi nasip et şu hayat denilen yolda yalnızdık senden temiz ahlâklı güzel edebli bir yol arkadaşı istedik sen bize yol arkadaşlarının belkide en güzelini verdin biz ise hayırlı güzel işlere vesile olan bacılarımızı abilerimizi eş dost yarenlerimizi unuttuk sen dostlarını Eş dost yarenlerimizi bize yeniden hatırlat aile bağlarını kopardık sen o bağları güçlendir kuvvetlendir her kuldan bir helallik almayı nasip et eşimizi kırdık incittik bir eşe sahip olmak için dökülen gözyaşını tez vakitte unuttuk sen o gözyaşların kıymetini hatırlar her şey ilk günki gibi taze ve sağlam diyen peygamber sünnetini aklımızdan çıkarmaki bacılarımızı abi ana ve ablalarımızı ilk günden daha taze ve sağlam sevelim eşe dosta yarene hakeden insanlara çözülmeyen iplerle bağlanalım evlenmeden önce söz verdik yola çıkarken söz verdik işte en başta sana verilen söz ilen bir yuva kuralım ki o evde ne kadın ne erkeğin sadece ve sadece senin ilahi kelâmının ayetlerinin ve efendimizin sünneti tek geçerli akçe olsun Allahım senden verdiğin her şeyi nimet ve emanet bilen ve emaneti en güzel şekilde sahibine teslim etmeyi dileyen bir kul olmak isterim