Rüya...
Sessiz ,sakin bir köyde, dul kalmış hasta annesiyle yaşamaya çalışıyordu Elif. çok fakirlerdi, çoğu zaman komşularının yardımıyla geçiniyorlardı. Hatta bazen aç kalıyorlar. annesinin güneşte kuruttuğu elmaları kaynatıp içiyorlardı. Elifin hiç oyuncak bebeği olmadı, mısır koçanından yaptığı bebeklerle oynardı hep. onlara isimler takardı. En çokta muhtarın kızının ismini verirdi onlara. muhtarın kızı varlıklıydı aynı zamanda kibirlide.
Bir sabah Annesi erkenden kalktı. Her zaman yaptığı gibi Elifin Üşümüş yanağını öperek...
-Kalk güzel kızım sabah oldu
dedi. Elif bir rüya görmüştü ve annesine anlatacaktı. yataktan doğrulmadan annesi kapıdan çıktı. arkasından koşmak istedi, annesinin üzülmesinden korkup vazgeçti. Biliyordu annesi evden çok zor ayrılıyordu.
kasabada kurulan bir sebze yıkama istasyonunda iş bulmuştu kendine.
Vücudunu esneterek yataktan kalktı, dışarı çıktı. Çeşmenin başına gelip yüzüne 3 kere su çarptı.
-bu benim için
-bu kedim için
-bu en büyük olanı da annem için.
İçeriye girdi annesinin kendisi için hazırladığı kahvaltıya oturdu. 4 tane zeytin bir dilim ekmek ve bir bardak kızılcık şerbeti.
Evleri köyün dışında köhne bir yerdeydi. her zaman arkadaşı olmuyor, bir gözü kör kedisi ile arkadaşlık ediyordu. Evlerinin arkasındaki Alçak boylu kiraz ağacının altına oturdu. bütün bebeklerini de beraberinde getirmişti. bir mühlet sonra oyuna daldı.
vakit öyleni geçti. Acıkmıştı Elif, annesi hala gelmemişti. içeri girdi elif kapıyı kapatıp hasırdan yapılma yatağına uzunda.
irkilerek uyandı. gözlerini gezdirdi evin içinde hala annesini göremiyordu. ovuşturdu hala yok bir daha denedi aman Allahım gene yok. korttu ağlamaya başlata. Birden kapı çaldı bir ses
-kızım aç kapıyı ben Menduh amcan.
Korkusu biraz hafifledi Elifin yerinden kalkıp kapıyı açtı.
Muhtar muhtarın karısı muhtarın kızı börce, köy imamı hepsi Elife bakıyordu.
-Annem hala gelmedi
Dedi Elif sesi titreyerek. muhtar Annesinin Öldüğünü söyleyemedi Elife İlk iş gününde yıkama kazanına düşen annesi oracıkta can vermişti.
-Tamam kızım telaşlanma Annen gelecek, şimdi bize gidelim Börceyle beraber bizde kalacaksın dedi muhtar. çok korkan Elif muhtarın elinden tuttu .Küçük adımlarla yürümeye başladılar.
Ertesi sabah annesinin selasını dinliyordu Elif acıklı bir şarkı dinler gibi bitmesini bekledi sonra Annesinin ismini duydu heyecanla dışarı çıktı Köy meydanına kurulmuş altı yakılı kazanları gördü. Hemen yanı başında bir ağaçtan diğerine bağlı ipi fark etti Mermerden yapılı bir yatak ve üstünde yatan biri vardı.
Bir tiyadro oyunu olduğunu düşündü önce, sonra şöyle hayal etti. Annesi sürpriz yapacaktı ona kazanlarda çeşitli yemekler pişecek Etrafta dolaşan kadınlar hizmet edecekti.
Tıbbi rüyasında gördüğü gibi ikinci bir kez yaşıyordu aynı durumu.
Annesine anlatamadığı rüyasında...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.