- 201 Okunma
- 3 Yorum
- 4 Beğeni
İnsan harcanabilir bir varlık.
“Birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..”
Özlüyorum sanıyorsunuz ya, aslında olay bu değil. Olay bir zamanlar belki biriniz için hala her şey olan kişinin hafızasında hiç olmanız. Dile getirmiyorsunuz ama gerçek budur. Kimse tarafından değil onun tarafından hatırlanmak istiyorsunuz. Tanımsız numaralardan gelen çağrılardan odur diye heyecanlanıyorsunuz. Bir gerçek buysa, diğer gerçek de hayatın devam ettiğidir. Seviyorsa döner diye bir şey yoktur. Seviyordur ama yeni bir sayfaya geçmiştir ve her şeyi aklınızda tutamazsınız. İlkler unutulmaz derler ama bu da bir fiyaskodur. En önce unutulan ilklerdir. Çünkü aklın ve kalbin üzerine sürekli yaşanmışlıklar işlenir. Unutmak tam doğru değil ama en köhne sandığa saklıyor ilklerimizi beyinlerimiz. Hayatımız sona ererken ya da bir şok etkisi olduğunda bir anda hatırlayabiliriz ama olağanüstü bir durum olmadıkça saklandığı yerden çıkarılmıyor işte onlar.
Biz unutulmayı sevmiyoruz, ölesiye nefret ediyoruz. Değer verdiğimizin gözünde hiç doğmamış gibi olmak... İnanılmaz bir ıstırap. Hayat garip bir döngü. Neler yaşanmıştır hayal edemezsiniz. Tahmin edilemiyor hiçbir şey. Gidenler bir anda, kalanlar bir ömür unutup, unutamıyor. Çile dolduruyoruz hep birlikte. Hep mutlu muyuz ki. Zorunluluklar yok mu, herkes hayatını seviyor mudur? Doğum günü aldatmacasına yenilip bir gün boyunca “iyi ki doğdum” deyip diğer 364 gün bu aklına geliyor mudur?
Unutacaksınız arkadaşlar. Unutulmayı da kabulleneceksiniz. Hayatınız boyunca birinden telefon beklerseniz, beyhude bir ömür tüketirsiniz. Saplantılarınızdan sıyrılın. Olmuyorsa muhakkak geçerli bir sebebi vardır. Zorlamayın, pamuk ipliğiyle uçurumdan inemezsiniz. Herkes geçmedi mi bu yollardan? Onsuz yapamam diyenler olmadı mı? Kimi yaşadı, kimi vazgeçti hayatından. Peki, sonra ne oldu? Hayat aktı. Cezalandırmak istedikleriniz bir “vah” dedi duyduysa, hoş genelde haberleri olmaz ya. Sonra da vitrinleri gezmeye devam etti. Kimsenin değeri paha biçilmez değil. İnsan harcanabilir bir varlık. Hayatını harcıyorsun, zamanını harcıyorsun, paranı, güvenini, sadakatini harcıyorsun da. Çoğu boşa gidiyor.
O yüzden iki cins arasındaki aşk, belirli bir noktada unutulacaktır. Zaman, önüne geleni ezip geçen bir panzer gibi. Hatırlanmadığınız için üzülmeyin. Sonunda bizi tanıyan son kişi de öldüğünde var olmamış olacağız. Şu an için bir tek kişi için var olmamayı sindirebilmeliyiz. Ama gerçekten de ağır bir durum. Atlas’ın dünyayı sırtında taşıması kadar. İmkânsızı sırtlanmış gönüller. “Telefonun başında çaresiz beklemek”. Bu dönemlerden hepimiz geçtik ve geçiyoruz. Ama “telefonun çalmayacağını bilmek” ve yola devam etmek lazım.
Sandığımız aşklar gerçek değil hakka olmadıkça.
Samson ve Delilah kıssasını okuyun. Unutmak, unutulmak belki doğal şeylerdir. Ama dünyada aşklar da farklı işliyor artık. Menfaat dünyasında kimse için kendinizi paralayamayacaksınız. Önünüze bakın ve sayfayı çevirin.
Büyüdüğünüzde her hazzın bir götürüsü olduğunu göreceksiniz. Şimdi sobaya dokunun ve yanın. Gençlikte kan deli akar. Ama ne kadar az sürede özü kavrarsanız bu hayattan daha çok keyif alırsınız.
Üzüleceğiniz ve unutamayacağınız anları kısaltmak işinize oldukça yarayacaktır.
YORUMLAR
Değerli yazar, güzel tespitlerle taçlandırılmış bir yazı. Bu yazınızda sorular sorulmuş, burada ben de bir soru sorayım kendimce: Benim unuttuğum yok mu bu dünyada. Daha dün kaybettiğimiz kıymetlilerimizi ömür boyu tüm tazeliğiyle gönlümüzde ve zihnimizde yaşatabiliyor muyuz acaba. Bunu tüm insanların kendilerine sorup, bu yazıda verilmek istenen mesajı alması gerekir, diye düşünüyorum. Tebrik ederim.
"Birini sevmeyi bıraktığında, içinde ölmeye mi başlıyor" gerçekten? Kutsanmış bir ölüm mü? Yoksa mezarı açılmamak üzere, ölü toprağı üstüne serpilen unut(ul)muşluk mu?
Biten her şey geride kalıyor, noktayı koyduğun anda aklında bitiriyorsun. Kalbinde bitirdiklerinin dönüşü yok ama aklındakilere son bi şans veriyosun, gidişat senin keseceğin bilete bağlı yine...sonra dönüşüm, sonra yeni başlangıçlar vesaire...dediğiniz gibi harcıyoruz çoğu şeyi...
Her ilişki bu olgunlukta ve naiflikte olsa taraflar ve mağdurlar fazla incinmezler belki.
Tarafsız, gerçekçi bir yaklaşım, kutlarım.
Saygılar.