Depremin ayrıldığı dostluklar
Yıl 2014 aylardan Nisan henüz daha çocuk yaşta başlamıştı bizim hikayemiz kaderin bizi birleştirip ayıracağını bilmeden geçiyordu günlerimiz okula gittiğimiz günlerde okul tanışma gününde sırada otururken birden uzaktan yeşil gözlü sarı saçlı bir çocuk belirmişti oysaki nerden bilebilirdim ilerde samimi bir dostum olacağını zaman geçiyor günler geçiyor hatta yıllar geçiyor derken biz beraber top oynuyoruz , saklambaç oynuyoruz , hatta bazen bilgisayar oyunları oynuyoruz artık her şey değişmeye başlamıştı hani insanların belirli bir evre içinde değişmeye başlar ve değişir biz iki kafadar da aynı şekilde değişime girmiştik derken artık lise çağları girmişti araya o da hayatının dönüm noktası olan okul seçimini yapmıştı bende okul seçimimi yapmıştım ve birbirimizden yavaştan da olsa istemsiz bir şekilde kopma oluşmuştu bir aralar birbirimize ulaşamadığımız günler olsa da halen o benim dostum’ du gel zaman git zaman dört senenin ardından buluşma kararı aldık ve buluştuk o eski samimiyeti azda olsa yakalamıştık ve artık birbirimize söz vermiştik hiç ayrılmayacağız ’a oysa nerden bilebilirdi’k asrın felaketi olan depremin bizi ayıracağını artık sona yaklaştığımızı anlar gibi oluyorduk bir nebzede olsa asrın felaketi olan depremin son aylarında Necati dostum hastaneye gelmişti ve Ufak bir kaza geçirmişti ve bende o gün şans eseri hastaneye babaanne’mi tedaviyle getirmiştim ve o arada can dostum olan Necati’yi görmüştüm ve fırsattan istifade edip onun yanına gitmiştim ona kısık bir ses tonuyla sordum sana ne oldu diye oda bana dedi ufak bir motor kazası diye söyleyi verdi bende birden şaşırdım çok geçmiş olsun demiştim oysa ki geçen tek şey zamanmış o sırada benim gözümün içine Bakarak dedi’ki hakını helal et sanki içine doğmuş bir haber varmış gibi söyle’yi verdi bende birden ona ya öyle bir şey olurmu ne saçmalıyorsun diye uyardım tabiki de helal olsun diyerek oradan uzaklaştım ve eve doğru yola koyuldum ertesi gün içimde bir sıkıntı var gibiydi olayların farkında olmadan yeni bir güne başlamıştım saatler geçmesine rağmen benim her zaman olan o yaşam dolu enerjim o gün nedense yoktu neyse akşam oldu saatler geçtikçe içimi bir korku kaplıyordu artık yatma vakti geldiğini anladım bir yorgan alarak kafamı yastığa koyaraktan derin düşüncelere dalmıştı’m dışarda şimşek sesleriyle birlikte yağan bir yağmurun sesi her zaman huzur verirken nedene o gün korku veriyordu artık sesleri bir kenara bırakıp uyuma zamanı gelmişti nede olsa yeni bir gün beni bekliyordu
derken saat dört sularında bir ses ile yataktan fırladım bir baktım’ki yer yerinden oynuyor dışarda bağıran insanlar, yardım, çığlıkları , çocuk sesleri derken bir baktım ’ki deprem oluyormuş ilk seferde depremin ciddiyetini Anlamasam’da yanımızda bulunan minarenin yıkılması ile olayın ciddiyetinin farkına varmıştık ve kendimizi dışarı attığımız’da yer yerinden oynamış ve taş üstünde taş kalmamış gibiydi ve artık sabah olmuştu ama hâlen her taraf karanlık gibiydi çünkü her taraf enkaz karanlığıydı ve artık kendimize geçici olarak barınma yeri bulmamız gerekiyordu ve bize yakın olan köyümüze doğru yola çıkmıştı ve köyümüze vardığımız’da ilk işimiz olan çadır bulmaktı çadırları bulmuştuk gıda işinide çözmüş ’tük artık her şey bitti derken bir telefon geldi direk telofon’a sarıldım telefonu açtığımda ben Necatinin babasıy’ım dedi bende korku ,ve endişe ile ne oldu dedim oda üzücü bir ses tonuyla Necati öldü dedi ben o esnada dünyam başıma yıkıldı ve ağlamaya başladım elimden tek gelen ağlamak’tı başka bir şey yapamazdım ve o gün bugündür unutamadım depremin benden aldığı dostum kavuşmamız mahşere kaldı 02.06.2023 Necati Mert balcı ölümsüzdür
YORUMLAR
İmla kurallarına önem vermek yerine bazı kişiler anlatılan hikayenin anlam ve öneminin farkına varsa yorum yaparken yapıcı olmayı eleştirmemeyi öğrenir. Yazıyı yazan kardeşimizi tebrik ediyorum arkadaşınıza Allah' tan rahmet diliyorum... " Türkçe dersi sınavına girmiyorsun " kardeşim başarılar...
Öncelikle hikayeye olan yatkınlığınızı çokça tebrik etmek istiyorum. Anlamı çok güzel kuruyorsunuz. Ben de 6 Şubat 2023 depremini birebir yaşamış biriyim, Kahramanmaraş Elbistanlıyım ben de :)) O çığlıkları, bağırışları, o çaresizliği ve korkuyu o kadar iyi biliyorum ki..
Sizi çok iyi anlıyorum, işin mantığına gelirsek konu çok uzayacak gibi. Nasipse bu konu ile alakalı bir yazı da paylaşacağım. Arkadaşınız içinse ne kadar üzüldüğümü bilmenizi isterim. Bir insanın dostunu, yakınını kaybetmesi kadar kötü bir şey yok. Ruhu Şad olsun, Rabbim size de yakınlarına da sabırlar versin İnşallah..
Yazınıza gelince, her ne kadar bunu söylemek bana düşmese de (Sayfanızda oldukça yeniyim) Yazınızda ciddi manada noktalama işareti hataları var. Cümlenin nerede bittiği ve nerede başladığı belli değil. Zira ben oldukça dikkat ederim böyle şeylere ve bir yazıda bu oldukça önemlidir. Paragraf üst üste yazılmış ve ayrılmamış, oldukça göz yorucuydu. Okurken çok zevk aldım lakin karışıklığı oldukça fazlaydı. Saygıdeğer yazar, bu tür hatalar yazınızın kalitesini düşürür. Sizi önemsediğim için söylüyorum lütfen yanlış anlamayın.
Az önce gördüm acemilik olabilir demişsiniz. Biraz daha düzenleme yaparsanız eminim ki daha iyi olacaktır. Çok iyi yerlere geleceğinizden eminim, kaleminize tebrikler ederim. Saygılarımla..