Yol Hikayeleri

• 17 Ağustos 2024 Cumartesi 10:17:43

Şehirler Arası yollarda ve şehir içi yollarda zaman zaman araba kullanırken haliyle asabi davrandığımız ve de konuştuğumuzda oluyor. Bizim hanımda çocuklarda biraz işgüzarlık yapmış çaktırmadan benim konuşmalarımı banda almışlar gizlice, aşağıda bu kayıtları izleyeceksiniz...

Ankara’da şehir içi trafiğinde bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz...

- Hay ben senin Ford gibi, gelmişini, gelmemişini, cinsini cibiiliyetini
- Önüne bak Ahmet
- Ben bakıyorum biraz da o baksın hem suçlu hem de güçlü...
- Sakin ol sakin ollllllll!
- Sinirli mi görünüyorum oradan?
- Evet hem de çok sinirli görünüyorsun.

Üç beş dakika geçer aynı gün ve saatte başka bir yoldayız...

- Yuh ulan yuh yolda yürümeyi öğren biraz öğren öğrenemiyorsan kursuna filan git.
- Kızma bağırma canımın içi.
- Nasıl bağırmayayım yahu! Adam yayaya kırmızı yanarken geçmeye çalışıyor.
- Olsun sen de yavaşla adam geçsin.
- Hay ben o adamın kayınçosunu, bacanağını eltisini görümcesini...
- Canımın için adamın eltisi, görümcesi olur mu?
- İyi canım neyse ne sen de zırt pırt beni eleştirme...
- Tamam canım tamam...

Yanımızdan son hızla motor sürücüleri geçmektedir...

- Hay ben sizin motorcu gibi, motorunuzun egzozunuzun, selenizin
- Onlara şimdi niye kızdın ki hayatım?
- Niye kızdın var mı? Biz bekliyoruz onlar şakır şakır yanımızdan geçip gidiyor.
- Gitsinler ne yapalım ama kışında karda yağmurda onlar donuyor.
- Hayır kafam bozuluyor iki teker üstüne kaldıracağım arabayı aralardan geçip gideceğim.
- Sallama sen de Ahmet sallama ufak at civcivler yesin.
- Haklıyım ama!
- Tamam hayatım ben haksızsın demiyorum ki...
- Haklıyım haklı...

Başka bir zaman diliminde şehirlerarası yollardayız... Durmamışlar yine banda almışlar konuşmalarımı ...

- Ulan Tırcı mısın nesin biraz yavaş sür aslanım...
- Yahu sana ne baba sana ne?
- Sana ne olur mu oğlum. Yüz ile gidiyorum ve adamı geçemiyorum.
- Geçme sen de yavaş git.
- Bak bir de araba solluyor utanmadan.
- Sollamasın mı?
- TIR bu araba sollamasın bizde vınnn diye geçip gidelim...
- Bak ileride rampa var orada geçeriz...
- Hay ben senin Tırnın da vırının da zırınında
- TIR I ANLADIK VIRININ ile ZIRININ ne oluyor?

Yine değişik bir şehirlerarası yoldayız...

- Ahanda Mersedes, bakın şimdi nasıl tokatlıyorum Mersedesi bizim Serçedes ile...
- Sende herkesi tokatlama derdindesin be hayatım.
- Her zaman denk gelmez Mersedes tokatlamak.
- Zaten yetmiş seksen ile gidiyor adam.
- Ne yapalım gitmesin. Kaçırır mıyım ben bu fırsatı.
- Tabi tabi kaçırma ileriki yolda şehre girince sana madalya vereceklermiş.
- Dalga geçme be Hatun.
- Sende dalga geçirtme kendinle aşkım aşkım kocacığım...

Artık ağzıma ne geldiyse saymışım onlarda kaydetmiş zibidiler...

İşte böyle bizim yol hikayeleri o kadar çok kaydetmişler ki bizimkiler... Böyle bir öykü çıktı bende kıyıda köşede kalmasın dedim...