10
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1237
Okunma
Tırnaklarımı batırdım ciğerlerine, göz bebeklerine dikip gözlerimi, bekledim. Korkuyu, acıyı ve yenilgiyi görmeyi istedim.Geçip karşısına zevkle seyrettim. Kısık boğuk bir sesle, öfkene yeniliyorsun tedavi olmalısın, dedim.
O da aynı soğuklukta cam gibi baktı.
Korkuyu geçtim acının esamesi yoktu bakışlarında.
Hiç acelem yoktu sonsuza kadar bekleyebilirdim.
Bir süre bekledim de, zaman yavaş yavaş geçerken sabrının tükendiğini gördüm.
Gözlerinde bir anlık bir dalgalanma bir an ışık çakması.
keder olduğundan zerre şüphe yok aslının yansımasıdır, neme lazım ben bir penguen rüyasıyım zaten buz buz buz
sak uykularımdan uyanıyorum. bir ânı dondurup.up. up.up ...merdivende babamın sevindiren ayak sesi. anahtarın kilitte babacan dönüşü. çok kardeş uyuduğumuz oturma odasında babamın yüzünü az gördüğümüz, yarı karanlık, üstümüzü örten sevgisi. gülümsemesi .o gece yarısı bizi terk edişi.
bir yerde dursam şöyle büyütsem resmi dokuz yaşım. şimdi, söyle ey zaman ben kimim!
söyle ey zaman kim o çocuk
hep korkuyla karışık. okul çıkışı. akşam alacası yel gibi sokaklardan eve dönen hep okorkuyla karışık.
evde matem. evde dilsiz bir acı (dayının müntehir gidişi ! sonrası yok. kalbimizde kupkuru derenin boylu boyunca yatışı. acı, zifir, belirsiz bi yıkım. bayılma nöbetleri annem olan kadının acıyı büyütme ayini.)
mahrem bir öyküsü vardır elbet her evin göz göze bile konuşulmayan.
belki aynıdır her birimizin gerçek rolü. bize özel, bize kıymetli, herkese sıradan.
kim unutabilir kim, mutfaktan gelen anne kokusunu. kim inkar edebilir, patlamış mısır, közde kestane kapış kapış patates kızartması...
bunlar bir aynanın bana sözleri. kalsın diye. baksın diye. varsın diye kendimden kaçırdıklarım..olsun burada dur burası sana çok yakıştı çocuk .
Gülümsedim- yıllar önce babasının terk ederken baktığı gibi bakıp- onu, kimseye göstermediği acısıyla ve öfkesiyle bir başına bırakıp çıktım.
Ben belayım. Bahane mi yok!
Dengesini kaybetmiş rüzgârlı bir hava, tam bana göreydi. Elimi mantomun cebine sokup kendi içime sığınarak ilerledim. Çeşit çeşit insanların yanından geçtim, hiçbirinin yüzüne bakmadım. Neden bakacaktım, aceleyle oradan oraya koşturan tornadan çıkmış bir örnek yaratıklardı hepsi.
Dümdüz, önemsiz yığın.
Yürüdüm aynanın içinden çıkana kadar yürüdüm.
Balateskizamanöyküleri