- 1065 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Özgelişim Tekrarı Önler
ÖZGELİŞİM TEKRARI ÖNLER
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Son bir ayda iletişimde olduğum insanlar ile iletişimimi gözden geçirdim ve düşündüm. İnsanların her şeyi tekrar ettiklerini, bir şeyi nerede ise on kere anlatmama rağmen gene aynı konularda sorular sorarak sinirlerimin sınırlarını zorladıklarına şahit oldum. Üstelik bu insanlar ezberi ile tanınan insanlar.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
İnsanlar neden her şeyi tekrar ettirir. Sebep şu sanıyorum. Bizi pek önemsemiyorlar. Yanlarına gittiğimiz zaman dinliyor gibi yaparak , yani nezaketen dinlerken canı gönülden dinlemiyorlar. Hani deriz ya “ bir kulağından girdi, ötekinden çıktı” aynen bu misal. Candan dinlemedilkleri içinde beyinlerinde yer etmiyor ve hemen unutuyorlar. Bizim onları önemsememiz ve ziyaret etmemiz de boşa gitmiş oluyor.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bunları fark edince her zaman aradığım insanları bir süre aramamaya karar verdim. Ben aramayınca onlarda aramadılar. Ben değer vermeyince onların da bana değer vermesi sanırım tatile girdi. Bende zamanımı okumaya verdim. Daha çok okuyup, daha çok temiz havada dolaşınca hem sinirlerimiz rahjatladı. Hem boş konuşma ve tavırlardan ve asılsız dedikoduları dinlemekten uzak kaldık. Bunu fark edince de hemen sana mektup döşenmeye karar verdim. Bu mektubu yazıyorum yani. Boşuna mı anı yaşa demişler.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Bize gereken değeri vermeyenlere biz gereken değerden fazlasını verdiğimiz zaman onların da bize değer vermesi artmıyor, tersine daha az değer vermeye başlıyorlar. Bizde güzel şeylere mesela okumaya, temiz havaya, güzel düşünmeye ayıracağımız zamanı gereksiz bir değer verme sürecine girerek boşa harcamış oluyoruz. Bunu biliyordum ama şimdi daha bilinçle farkına varmış oldum.
Değerli özgelişim Yolcusu dostum,
İnsan genellikle sevdiğini zannettiğini arar. Sık sık arar. Ziyaret eder. Muhatabımız tabii ki güzel misafir eder. Arada da “işim çok” der belki işi çoktur ama çok zamanda bu laf olsun diye söylenen sözler olur. Bakarsın ki, o zana ziyarete de gelmemiş, düğününde de bulunmamış, mezarette bildirmemiş ve hediyesini de vermemiştir. Sence samimi midir? Bizim yaptığımız “gereğinden fazla değer verme” olarak kalmıştır geride. Yani gereksiz tekrarlarda bulunmuşuzdur. Özgelişim işte bunu önlemek için varsa tekrarlardan kaçınmalıyız. Gereksiz aramalardan, gereksiz değer vermelerden, gereksiz ziyaretlerden bile kaçınmalıyız.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Hayatta geçerli olan “ her şeyin azı kar, ortası karar, çoğu zarar” prensibi ve gerçeği burada da ortaya çıkıyor. Birbirini severek, aşık olarak evlenenlerin kavga ederek, birbirinden nefret ederek, öldürerek ayrılmalarında aşırıya kaçan ölçüsüz ölümüne sevgi sebep olmuyor mu sence? Ya da iletişim bitince herşeyin tekrar etmesi ve bunun da nefrete dönüşmesi. Özgelişim içinde olan insna geniş düşüneceğinden buna da düşünerek, harekete geçerek çözüm bulmaya çalışır işte. Bu çözüm bulmalarda iletişimde, sevgide ve hayatın kalitesinde kendini gösterir. Bize iyi gelmeyen iş arkadaşlarımızdan uzak kalıp da kendimizi okumaya verince bunu daha iyi anlamaya başladım işte.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bunları işte sana samimiyetle yazarken eskiden sık sık yazdığım mektuplara nazaran şimdi seyrek yazdığım mektuplarınn daha etkili olduğunu da hayretle görüyorum. Burada şu gerçek ortaya çıkıyor. “ Hızlı ve gereksiz iletişim, insanın tekrarlamasına sebep oluyor, yavaş ve gerektikçe yapılan iletişim ise daha kalıcı ve unutulmayan iletişim olarak kalıyor, antibiyotik gibi ruhsal yaraları tedavi edebiliyor.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bazı insanlar ilaç gibidir, bazıları hastalık gibi. Bazı insanlar vardır ki, onlarda salgın gibidir. Seni sinir eder, seninde huzursuz olmanı sağladıktan sonra başkalarını huzursuz etmene sebep olurlar. İşte çevremizde kim ilaç, kim hastalık, kim salgın onu iyi bilerek tedbirimizi ona göre alacağız. Gereksiz tekrarlardan, her şeyi tekrar etmemizi isteyen ve bıktıranlardan da salgından kaçar gibi kaçacağız işte.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Çabuk unutanlara tekrar tekrar her şeyi anlatmamaız gerekebilir. Geç anlayana mesala. Ama zeki bir defada anlattığımızda anlayan insana tekrar tekrar anlatmak faydadan çok zarar verir. O yüzden kimle ne kadar naısl iletişim kuracağımız konusunda dikkatli olmakta fayda var. Bu dengeyi sağlamak da her kişlnin işi değil işte.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Şahsen gereksiz iletişimlerin çok zararını görmüş insan olarak iletişim istemeyen insanlarla selamlaşmamak gerektiğine inanıyorum. Olabilir ki bizim iletişim isteğimiz de onlara anlamadıkları için zarar veriyor olabilir. İnsanları ne kadar istesek, özgelişimin önemini ne kadar anlatsak da geliştiremeyiz. Önce onlar inanacak. Biz zaten inanıyoruz çok kişinin özgelişime önem verdiği ve harekete geçtiği zaman gelişeceğine.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Tekrarın sıkıcılığından bahsederken umarım sana yazdığım mektuplarda tekrar gibi gelmiyor ve seni sıkmıyordur. Senin “ dostum, sen ne kadar tekrar etsen de senin tekrarların sıkmaz, niyetin iyi olunca tekrarlar bizim konuyu daha iyi anlamamızı sağlar, seni bir okul ve ekolsün” dediğini duyar gibiyim.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Güzel dostlar, vurgulamasını bilir, karşısındaki insanın anlayacağı şekilde anlatır, diksiyon sanatını iyi bilirse sıkıcı olmaz. Karşımızdaki insan da dinlemesini bilir ve faydalanırsa da aynısı olur. Sevilen bir hatibin, öğretmenin , liderin konuşmaları nasıl tekrar bile olsa sıkıcı olmadığı gibi. Yani hüner anlatmasını bilmekte. Kemal sunal filmleri 50 sene takrar etse de sıkılmıyor insan. Neden içimizden ve samimi de ondan.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Gene bir mektubun sonuna gelmişken tekrarlarla boğuşmayan dostluklar hayal ediyorum, dostluk adı altında muhatabını kaba saba davranışları ile bıktırmayan, aynı soruları defalarca sormayan, anlayan dinleyen dostlarımızın çok olmasını da temenni ederek güzel günlerin, güzel geleceğin birbirimizi anlamak ve sevmekle olacağına inancımı tekrar etsem sanırım sana tekrar gibi gelmez.
İyi ki varsın, iyi ki dostumsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.