- 214 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Kızıl Fındık!
Saçının kızıllığı, gözünün maviliği. Kuzeyin vücut bulmuş hâli. Vücut dediysem de, aşağı yukarı yüz elli santim falan!
Benden bir ay önce işe başladı. Annesiyle birlikte gelmiş köyden. Annesi “Kız çocuğudur. Yalnız koymak olmaz” demiş. Düşmüş peşine. Ayşe’nin de canına minnet. Sabah çıkarken karnı tok, akşam gelince de!
“Ayşe küçücük evde daralmıyor musun?”
“Fındık toplamaktan iyidir!”
İşimiz dağ, taş gezip gözlem yapmak. Arazi işleri başlayınca bizim kız hiç zorlanmadı. Hop orada, hop burada. İnsan değil keçi mübarek. Sebebi? Giresun’un yokuşları!
“Ayşe yorulmadın mı?”
“Fındık toplamaktan iyidir!”
Kaldığımız yerle kurumun arası mesafeli. Şu dakika çıktım, şu dakika varacağım diyemiyorsun. Ayşe sevmez yürümeyi. Yolda birine, ‘arabası olan birine’ denk gelirim umuduyla bakınır. Gelirse ne âlâ. Ama yürüyelim desem de kırmaz beni. Yol arkadaşı olur, itişe kakışa varırız kuruma.
“Ayakların tutuyor mu Ayşe?”
“Fındığa tırmanmaktan iyidir!”
İşe sözleşmeli başladı bizim Ayşe! Başını belaya sokmadan dört sene dayanabilirse kadroya geçiş yapacak.
“Dört sene rahat durabilir misin Ayşe?”
“…”
Kaldığımız yerde içme suyu bulmak büyük sıkıntı. Bidonlarla taşıdığımız sularla idare ediyoruz. Hallolacak gibi de görünmüyor.
“Ayşe zor olmuyor mu?”
“Fındık toplamaktan iyidir!”
Alışveriş de büyük dert! İstediğimizi istediğimiz zaman alamıyoruz. Eksiklerimizi haftalık tedarik ediyoruz.
“Ayşe?”
“Fındık toplamaktan iyidir!”
Biraz yabanidir Ayşe! Komşularına yemek götürüp getirmez. Değerlidir annesinin tabakları. İki dilim karpuzu çok görürde, afiyetle yer komşu teyzenin aşuresini.
“Tadı güzel miydi Ayşe?”
“Fındık yemekten iyidir!”
---SON---
----------------------
Yasin Numan Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.