- 232 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Evde Çocuk Kaldı!
Ben şehir dışındayım. Doğdun yer değil doyduğun yer hesabı evden uzakta. Ama her akşam konuşurum bizimkilerle. O gün ne yaptıysam ne yapmadıysam, sağdan soldan, eften püften. Onları yanındaymış gibi hissetmek için. Yoksa ne anlattığımızın bir önemi yok.
Bu akşamın konusu Yalçın’dı.
Kardeşim müzisyen. Konservatuvar öğrencisi. Arkadaşları da kendi gibi yetenekli çocuklar. Okul çıkışı, arkadaşlarıyla müdavimi oldukları mekânda buluşur; çalıp, söylerler. Çıkış saatleri biri, ikiyi bulduğunda da üniversiteye yakın oturan arkadaşlarında kalırlar.
Yalçın evi otel gibi kullanmaya başlamış. Yatmadan yatmaya, üst baş değiştirmeye geliyormuş. Annemde zamanla Yalçın’ın yokluğuna alışmış.
Yan komşumuz Hülya teyzenin tahlil vermesi gerekiyormuş. Annemi arayıp arkadaş olmasını istemiş. Annem de hazırlanıp çıkmış. Sağlık ocağına varmalarına az bir şey kala annemin telefonu çalmış. Arayan Yalçın. Açmış telefonu.
-Efendim oğlum?
-Sen benim üstüme kapıyı mı kilitledin kadın? Benim çarşıda toplantım var. Ben şimdi nasıl yetişeceğim. Annem:
-Sen evde miydin?
-Ne sandın!
Meğer Yalçın evdeymiş. Annem de kardeşimin evde oluşuna alışık olmadığından kapıyı kilitlemiş.
Annem, Hülya teyzeyi sağlık ocağına bırakıp eve koşmuş. Yolda aklına komşular gelmiş. Yalçın’ı arayıp balkona çıkmasını, anahtarını aşağı atıp yardım istemesini söylemiş. Şunu da söyleyeyim, bizim kapının kilidinde sorun var. İçeriden anahtar deliği erimiş. Dışarıdan müdahale gerekiyor.
Yalçın balkona çıkmış kimseyi bulamamış. Kapıcının da o gün merdivenleri yıkayası tutmuş. Annem alt kattaki komşuyu arayıp eve çıkmasını rica etmiş. Komşu yukarı çıkıp kapıyı çalmış, ses yok. Meğer o sıra Yalçın banyoya girmiş. Bu girişim de sonuçsuz kalmış.
Ben ocakta çayı demlerken, annem telefonun diğer ucunda bu sabahı gülerek anlattı. Anlattı da, insanın aklı kötüye uğramadan edemiyor. Ya deprem olsaydı, ya yangın çıksaydı. Aksilik o ya bizim balkonlarda demir var. Kafes gibi. Gencecik adam o hengamede evden çıkamasaydı.
Anneme kilidi değiştirmesini söyledim. Dört yüz, beş yüz, bin! Fark etmez. Bir cana paha biçilebilir mi? Annem de hak verdi. Anahtarcıya gideceğini söyledi. Hem kendi değiştiremese de kapıcıdan yardım ister.
---SON---
--------------------------------------------
Yasin Numan Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.