- 107 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DUA İLE
Özgürlüğümüz Dinimizin izin verdiği sınırlar içerisinde geçerli. Bu sınırları aştığında günahlar hanene yazılmaya başlar. Sen tekrar sınırlarına dönene kadar. Özgürlük sınırsız değildir. Özgürlük bağlı bulunduğun sınırların içerisinde kalabiliyorsan özgürlüktür. Aksi başkalarının sınırlarına, özgürlüğüne müdahaledir. Buda özgürlük değil bencilliktir. Zaten bu çağda özgürlük isteyende pek kalmadı. Her kesler köle olmak için yarışıyor san ki, Eskidendi özgürlüğe düşkünlük.” ESKİ ÇAĞIN KÖLELERİ “ Özgürlük için canlarını bile feda ederlermiş. ” TERSİNE DÜNYA” İşte, O günlerde özgürlük için mücadele edilirmiş. Günümüzde ise köle olmak için mücadele veriliyor.
DUA İLE
eşin, evin, araban dostun dua ile!
arkadaşların, yakınların para ile!
akrabaların, yakınların dua ile!
duadır sana, sana duadır,
dua ile yatar, dua ile kalkarsın,
duasız yaşam, zarardır, diyorsan,
duam yoksa! bende yokun diyorsan,
sana duadır, duadır sana,
paranı harcadınsa helalre,
vermedinse, haraamları,
harcadınsa, ailene, dostlarına,
duadır sana, sana duadır,
helalinden kazandınsa paranı,
döktünse alınterini,
sevdirdinse, mazlumları,
sana duadır, duadır sana,
dua para gibi değildir,
her iki dünyada da korur seni,
sen varsanda vardır, sen yorsanda vardır,
duadır sana, sana duadır,
dualar her derde dermandır,
hastalara şifa, dertlilere devadır,
kazalara, belalara kalkandır,
sana duadır, duadır sana,
dua ile gelenler,
dua ile giderler,
hayır-dua ile anılırlar,
duadır sana, sana duadır.
Aslında şiirimizi okuduktan sonra yazılacak pek bir şey kalmıyor. Ama! Biz yine de yazalım dedik. Çünkü bizim Milletimiz, Amalara, Ancaklara, alıştığından. Yazıdan sonra mutlaka bir açıklama daha bekliyor. Belki de ancak böyle anlaya biliyoruz. Kim bile bilir.
Bazen bir insana bin tane laf söylersin anlamaz. Bazen de bir laftan çok şeyler anlıyor. Sonrada he öylemi? Doğruya der seni şaşırtır. Yaratan kullarını çeşit çeşit yaratmış. Bizim Aklımız erdiği yere kadar. Zaten son zamanlarda hemen hemen her şeylerin anlamı kaydırılmış! veya kaymış. Evetler, sanki hayır olmuş, okunun manası sanki göz gezdir, anlamasan da olur. Bir dakikalar sanki saat, beş dakika saatler sürer. Hele hemen geliyorum, sanki gelmiyorum. Müslümanım ne demek? Sor camii cemaatine kaçından cevap alabilirsin. Doğru cevabı geçtik, çoğu bir kelime edemez. Çünkü bellemişiz Üç beş konu onun dışında bir şey konuşulmuyor. Anlatılmıyor. Hep bildik şeylerden bahseder olduk. Mesela cennet anaların ayakları altındadır. Doğrudur. Dinimiz öyle bildirir. Ama Hangi ana? O ana nasıl bir ana? Nasıl bir eş? Dini ve dünyevi görevlerini hakkıyla yapıyor mu? Bunu soran anlatan yok. Anlatanda yüzeysel anlatır ki kimse sanki bir şey anlamasın? Dinimiz “Kocasının rızasını kazanmayan kadın cennetin kukusunu bile alamaz” diyor. Bunu söyledin mi? Bazı hanım efendiler rahatsız oluyorlar. Olsunlar Yaratanın Emri ne ise o. Ne bir milim eksik, ne bir milim fazla kimse söyleyemez. Söylemek haddi değil sanki herkesler dini kendi anladığı gibi veya işine geldiği gibi yorumluyor. Peki! Suç kimde, yine hepimizde? Dinimizi okuyup öğrenmiyoruz, öğrendiğimizi yaşamıyoruz. Bu görev sadece imamların veya dini görevlilerin vaizlerin değil, hepimiz onlar kadar dinimizi bilmek zorundayız ki, kimseler dini konularda bizleri kandırmasın. Peşlerinden koşturmasın, yanlış yerlere götürmesin. Dinimiz hırsızlık, faiz, torpil, hile, hele yalan, ille yalan haram diyor. Münafıklığın en önemli alameti diyor. Herkesler biliyor, kimseler yalandan kaçmıyor. Yalanları, hileleri savunanlar, doğruları savunanlardan kat ve kat fazla. Haramlarda bir birimizle öyle yarışıyoruz ki, gavur dediklerimize fark atıyoruz. Gavurlar doğruları atalarımızdan, yalanları, yanlışları bizlerden öğrendi maalesef. Zaten doğruları söylemek suç! Hem yeri değil, hem zamanı değil, her doğru her yerde değil, yerinde bile söylenmiyor. Yeri neresi derseniz, bizlerde henüz öğrenemedik. Ah bir öğrenmeyi öğrenebilsek, bu kadar çabuk oyunlara gelmeyiz. Ne deriz her Zaman? Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Öylemi? Öyle elbette. Ancak kaçımız uygularız, kardeşliğimizi, hele bir uygulamaya kalkın bakalım. Size hemen ani cevap Sana ne? Size ne? Kime ne? Lafları başlar. Hem deriz dost acı söyler, ama doğruyu söyler. Hem doğrulara değil, yalanlara, yanlışlara inanırız. Dostlarımızı kınarız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.