- 152 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Olimpiyatlardaki Müthiş Başarılarımız
Genel sıralamada ABD ve Çin birinci sırada yer alırken seksen beş milyonluk bir ülke Türkiye olarak bizlerde ilk altmış ülkenin içerisindeyiz... Ne mutlu bizlere, ne kadar gurur duysak azdır sporcularımız ve de yöneticilerimiz ile ilk altmışa girmişiz var mı ötesi...
Var mı böyle bir başarı be! Final yüzdük final ilk defa yüzmede... Siz bakmayın memleketimizin üç tarafının da denizler ile çevrili olduğuna. Final yüzdük ya yüzmede ... Belki yirmi otuz sene sonra madalya bile alırız kim bilir...
Madalya sıralamasına takmayın kafanızı o kadar. Zambiya’yı, Peru’yu, Mısır’ı geçmişiz... Daha kimleri kimleri geçmişiz, bir söylesem dudaklarınız uçuklar billahi, aklınız yerinden çıkarda bir daha da yerine gelmeyebilir... Ayrıca Malezya’yı, Moldova’yı, Tacikistan’ı, Ürdün’ü bilem geçmişiz... Bir şey söyleyeceğim inanamayacaksınız, Kosova’yı bile geçmişiz... Sorarım size bu az bir başarı mıdır?
On sekiz spor dalında 101 Sporcuyla katılmışız olimpiyatlara, ne mutlu bizlere... Bu sporcuların 54 tanesi kadın, 47 tanesi de erkek sporcularımızdanmış... Kıl payı kaçırdık ama voleybol bayanlarda bronz madalyayı... Geçen olimpiyatların şampiyonlarımızdan Mete Gazoz’a halbuki dedik gazoz olma efsane ol diye o hiç kulak vermedi... Nasılsa şampiyonum diye havalara girmiş olabilir mi? Olabilir, niye olmasın...
Atıcılık, ata sporumuz, okçuluk ata sporumuz, güreş ata sporumuz, binicilik ata sporumuz ve bunların hiç birinde bir tane bile altın madalyamız yok, geçen olimpiyatları saymazsak. Herhalde atalarımızın ’’Bunlar mı bizim torunlarımız.’’ diye kemikleri sızlıyordur... Nal toplama konusunda gayet başarılılar ama bu dalda da madalya verilmiyor...
İnsan kahroluyor gerçekten, içi de parçalanıyor dışı da parçalanıyor... Otuz milyonluk ülke Polonya Erkekler Voleybol da altın madalya için sahaya çıkıyor. On yedi milyonluk Hollanda 11 tanesi altın olmak üzere 25 tane madalya kazanmış... Savaşta ki Ukrayna bile üçü altın olmak üzere toplam da on tane madalya almış. On milyonluk İsveç üçü altın olmak üzere dokuz madalya almış...
Neymiş efendim milli atıcımız Yusuf Dikeç elleri cebinde gümüş madalya alınca, o pozu dünyaca meşhur olmuşmuş da olmuş muş... Asla küçümsemiyoruz sporcumuzu gurur duyarız tabi ki ama keşke altın alsaydı, diyen yok... ’’Kılıç disiplininde ülkemizi temsil edecek Nisanur Erbil kızımız olimpiyatlarda bu dalda ülkemizi temsil edecek ilk kadın sporcu olarak tarihe geçti.’’ İnsan sormaz mı bu seneye kadar neden hiç kimse gidemedi bu dalda neden?
Hala konuşur dururuz Ruhi Sarı Alp’in 1948 Londra Olimpiyatlarında üç adım atlamada aldığı altın madalyayı... Burada aslında sorulması gereken soru bu başarının sonrasında yetmiş sene bu dalda neden bir başarı gelmediği... Ne mutlu bize kadın sporcu sayımız erkek sporcu sayımızdan fazlaymış, başarı var mı, yine yok, yine yok. Arkadaşım o zaman dünya rekorlarının yanına bile yaklaşamayan dereceleri olan sporcuları neden götürüyorsunuz, bunu anlatın bizlere... Bu sporcular ile birlikte yönetici kaç kişi gitti oralara... Federasyon versin parayı da senin benim vergilerimden, cebimden çıkıyor...
YORUMLAR
"Bir Şey Söyleyin" forumuna yazacaktım ama sizin yazınızı okuyunca buraya yorum olarak yazmanın daha doğru olacağına karar verdim. İzninizle bazı noktalarda ufak tefek düzeltmelere gideceğim ama anafikirlerimiz tamamen uyuşuyor.
"Türkiye olarak bizlerde ilk altmış ülkenin içerisindeyiz.1
Değiliz. Türkiye madalya sıralamasında 64. sırada oyunları bitirdi (Olimpiyat resmi sitesinin sıralamasına göre). 1984 Los Angeles'tan üç bronz ile dönmüştük (İki güreş, bir de Eyüp Can). 3 bronzla Paris'te 79 sırayı Tacikistan'la paylaşırdınız. Yani 40 senede 15 sıra yukarı çıkmışız. Az mı?
"Zambiya’yı, Peru’yu, Mısır’ı geçmişiz.."
Ne yazık ki Mısır 12 sıra üstümüzde, 52. sırada.
"Siz bakmayın memleketimizin üç tarafının da denizler ile çevrili olduğuna"
Ne yazık ki yüzme sporunun denizle ilgsi yok. Yüzme havuzda öğrenilir,, havuzda geliştirir. 1980de Türkiye'de beş tane olimpik ölçülerde havuz vardı (Sırf bu yüzden Turban Çeşme Oteline gelen yüzücüleri hatırlarım) O yüzden isterseniz ada devleti olun, havuzunuz yoksa yüzme için kolları sıvayamazsınız (Şu anda Türkiye'de fena olmayan bir alt yapı var. Ben sadece yüzmenin denizle ilişkisi olmadığını vurgulamaya çalıştım)
"Ruhi Sarı Alp’in 1948 Londra Olimpiyatlarında üç adım atlamada aldığı altın madalyayı"
Ruhi Sarı Alp'in derecesi de biraz dünya konjonktürünün sonucudur. Bir önceki 1936 olimpiyatlarının üç adım atlama sıralamasına bakıyorum. İlk yedi derecenin beşi ya Japonya'dan, ya Almanya'dan. Belli ki bu alanda ekol olan ülkeler savaşta silinmişler (Zaten her iki ülkede 1948 olimpiyatlarında yasaklı idi). Bir anlamda dünyada o alanda fazla rekabetin kalmamasının sonucu olarak alınmış bir madalyadır Ruhi Beyinki. Zaten sonrasının gelmemesinden de bunu görebiliriz.
Özetle, sizin de dediğiniz gibi 84 milyonluk , dünya GDP sıralamasında 12. sırada olan bir ülkenin olimpiyatlarda 64. sırada olması kötü bir şaka gibi. Belli ki önceliğimiz bu değil, hiç de olmamış. Ne ekiyorsak onu biçiyoruz. Bir dönem Bulgar haltercilerle idare ettik, başka bir dönem de ithal uzun mesafe koşucuları ile. O kanallar da kuruyunca kalakaldık bronzlarımızla. Ama bronzu da küçümsemeyin; onlardan Paris'teki yöneticilerimizin heykellerini dökebiliriz. Saygılarımla.
İlhan Kemal tarafından 12.8.2024 17:39:12 zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Zeytinci
Spor disiplin işidir. Hiç bıkmadan günde en az her gün altı saat çalışmak gerekir. Biz toplum olarak spora bakış açımızda da sanırım bir problem var. Bu işin bir bilim olduğunu da unutuyoruz. Örneğin Porto'da sörf üniversitesi var. Gerçekten her birimiz günün kaç dakikasını spora ayırıyoruz. Portekiz'e gittiğinizde her kesin en azından su sporlarıyla ilgilendiğini görüyoruz. İngiltere, Filandı'ya halkın çok fazla bisiklete bindiğini gördüm. Bayanların çocuk arabaları ile koştuğunu ya da bisikletin arkasında çocuk arabalarıyla uzun mesafeler gittiğini gördüm. Spor bir kültürdür. Yaşam biçimidir. Sporu yaşamımızın içeresine çekmediğimiz sürece başarının geleceğini sanmıyorum. Tek futbolla olacak iş değil. Sporcularımız geçim derdinde olurken de günün kaç saatını antrenmanlara ayırabilirler. Türklüklede ilgisi yok Orta Asya'daki ülkelere baktığımızda Özbekistan 13.sırada en kötü maalesef bizim ülkemiz. Azerbaycan 30.sırada. Bu yazının altına o kadar çok şey sığdırılır ki. Mesela spor bakanlığı ne iş yapıyor...
Neyse gününüz aydın geçsin.
Ahmet Zeytinci
Altına (hayır hayır madalya olan altına değil
Bu yazının altına) imzamı atım kardeşim.