Lamira 1 inci gün
Sabah erken uyandım gece boyu düşündüm uyutmadı düşünceler beni halen inanamıyorum, kocamın öldüğüne. Gece yarısı dört gibi olmuş olay, birbiri ile kavga eden bir grup arasında kalmış, ve bıçaklanmış, karın bölgesine denk gelmiş oracıkta yığılıp kalmış.
Yere düşünce genç bir garson başına koşmuş, son anlarını ondan dinledim, beş dakika öylece kaldı sonra eliyle işaret etti yaklaştım ve korkmayın bir şeyiniz yok bir an önce hastaneye yetiştireceğiz diyordum ki başını diğer yana çevirdi hz pir mi sizi gönderdi dedi, hayır dedim ama beni duymuyordu yine aynı şeyi tekrarladı hz pir mi gönderdi sizi dedi. Başka birileri ile konuşur gibiydi, elhamdü lillahi alet tevfık ve estağfirullah alet taksıyr maşaallahu Kane ve ma lem yeselem yekün alemu ennallahe alâ külli şeyin kadir ve ennallahe kad ehata bi külli şeyin alim dedi ve şehadet getirdi, elini de kalbine götürdü yaşıyor sandım ama abla...
Elimde ölüm kağıtı 19.10.2014
Cenazeyi teslim almak için morg kapısındayım, bir beyefendi kibar halde sadece sizmisiniz başka kimse yokmu dedi hayır sadece benim diyebildim.
Yanında arkadaşına bakarak sorun yok hadi ismail deyip cenazeyi alıp araca koydular ve mezarlığın yolunu tuttuk.
Çocukları mezarlığa komşum getirecek morga gelmelerini istemedim. İstanbul esenyurt mezarlığına gidiyoruz, yol boyu yaşadığımız günleri düşünüp durdum hafızamda kalan mezar kapısının boyası ve bir kaç mezar taşı.
Mezarlıkta görevli imam ve yanında bulunan mezarcılar namazını kıldılar ve önceden hazırlanmış mezara indirip üstünü beton bir kalıpla kapatıp toprakla doldurdular.
Şua, şazuza Samir ve ben olanları sadece izlemekle kaldık. Sonra cenaze duası okundu ve ben yasin, mülk biraz da kelime-i tevhid okudum ve mezarlıktan ayrıldık.
İlk gelen minibüse bindik ve eve döndük.
Başım ağrıyor ve halsizim ama yine de aş evine gitmem lazım, bir kaç yoğurt kabı alıp bir poşete koydum hızlıca aş evinin yolunu tuttum.
Benden önce yirmi kişi vardı, çoğu Afgan bir kısmı yaşlı ve bir kaç sokakta yaşayan adam.
Nihayet sıra bana geldi aşçı yüzüme bakarak sen yenimisin dedi, evet dedim kaç kişilik dedi dört dedim. Yemekleri aldım ve eve nasıl geldiğimi bile bilmiyorum, aklımda hep o konuşma vardı sen yenimisin, kaç kişilik...
Dört kişi...
.
YORUMLAR
binyıl
zanzibar
merakla bekliyorum.
ayrıca yıllar öncesinden yazan birini görmek hoştu.