ZULME BOYUN EĞİLİRSE
ZULME BOYUN EĞİLİRSE
Allah afetleri ve tufanları kendisinin yarattığı insan toplulukları üzerine zulmün, zinanın, çalmanın ve iftiranın hızla artması ile basitten artarak uyarılarını artırarak sürdürmüş ve çıkış yolu kalmayınca belaları o toplumlar üzerine uygulamıştır. İşte toplum bunu anlayamadığı gerçeği göremediği takdir de azap ve bela bir gün bütün ağırlığı ile kapımızı çalacak demektir.
Şöyle bir düşünün aklınızı kullanın siyasi düşüncelerinizi bir tarafa atınız ve olayları tarafsız gözle inceleyip irdeleyiniz. Dinin en çok emrettiği bir konu olan her şeyi sorgulayınız hükmünü unutmayınız. Memleket üzerinde her şeyin güzel gittiği düşünülürken neden beş altı senedir kuraklık afeti azar azar kapımızı çalmaya başladı. Bu sene ise nerdeyse tamamen bu afet gerçek oldu. Aklı erenlerin uyarıları hiç dikkate alınmadı.
Susuzluk, hırsızlık, sel felaketleri, maden kazaları, deprem olayları, borçlanmaların artması acaba neyin işaretleri olabilir. Siyaset edenlerin, iktidar olanların birlik ve beraberlikten uzaklaşmaları, değerlerin ona buna yok pahasına peşkeş çekilerek ekonomik zenginliklerin yok edilmesi yöneticilerin ve yandaşlığın zenginleşip azdırılması lükse batması hangi sonuçların doğmasının ayak sesleridir. Yolsuzlukların hırsızlıkların zirve yapması ve tüm devlet kadrolarına bürokrasi makamlarına yandaş işinin ehli olmayan parti militanlarının çöreklendirilmesi acaba afet ve belanın yaklaşmakta olduğunun işaretleri değil miydi?
Bütün bu tabiat olaylarının son senelerde artması karabulutların ülkenin üzerine çökmesi bir rastlantımı idi? Halkın bir kesiminin inandım iman ettim diyen fakat gerçekte amel etmeyen din taciri yöneticileri kendilerine rab ve ilah edinircesine tapınma safhasına getirenler asla iflah olmazlar. Zulme ve günaha batanlardan uzak durulması dine imanın ve amel etmenin esası değil midir?
Bütün gelmiş geçmiş peygamberlere bildirilen gerçek semavi dinin yani İslam’ın en önemli emirlerinden olan çalmayacaksın, zina yapmayacaksın, iftira etmeyeceksin, yalan söylemeyeceksin ve zulmetmeyeceksin der. Ama ülkede son beş altı yıldır bu dini emirlerin hiç birisine hakkıyla uyulmuyor. Halkın bir kesimine adeta bu din dışı uygulamaların zulmü altında bir bela yaşatılıyor. İşte bütün bunlar afet ve Allah’ın gazabının bütün uyarılara rağmen başladığını göstermiyor mu?
Ekonomik sistemler insanları köleleştirmek üzere oluşmuştur. Bu sistemlerden en bariz olanı kapitalist sistemdir. Zenginin fakiri para babalarının yoksulu köleleştirip boğaz tokluğuna emeğinin sömürmesidir. İşte Allah’ın dini İslam köleliği kulun kul tarafından kullanılıp sömürülmesini yasaklamıştır. İslam’ın gelmiş geçmiş tüm peygamberlerine gelen kitaplardaki ana konu adalet hak hukuk üzeredir.
Namaz, oruç ve başörtüsü meselesi değildir. Sevgi ve saygı temelinde insanların birbirlerine yaklaşmasıdır. Günümüzde rütielleşmiş namaz oruç ve bazı emrivaki sözde dinin temeli gibi baskıların Hz. Muhammet’e resullük verilmeden önceleri de var olup gelmiştir. Bütün bu ve benzeri olanlar bu gün yapılanların değişik versiyonlarıdır.
Günümüzde aynen Hz. Muhammed zamanındaki müşriklerin benzerlerinin bolluğunu yaşıyoruz. Servete, mala ve mülke tapmalar aşırı hız kazandı. Güce maddiyata dayanan zulme ve baskılara kamunun ve insanların özel mülklerini dalavereli işlemlerle gasp etmeler revaş duruma geldi. Para ve mali güç yandaşlık ve siyaset olanakları iktidar sahipliği her kapıyı açar oldu. Her kapıyı para açar sözü gerçekleşmiştir. Aracılık rüşvetle iş görmeler önemli mevkilerin paylaşımı liyakati ortadan kaldırmıştır. Artık toplum arasında insanlar dürüstlüğü yüksek ahlaki değerlere sahipliği ile değil maddi zenginliğine göre saygı görmektedir.
Bu afet ve belaya halkın halen ikaz ve uyarılara aldırış etmeyerek kin nefret ve öfke duyguları ile afyonlaşmış uyutulmuş yoz düşüncelerin baskısı altında kendi felaketlerini ne yazık ki kendileri hazırlıyor. Lanet edercesine Tufana kendileri davetiye çıkarılıyor. Tarih tekerrür etmiyor geçmişten dersler alınmadığı için aynı felaketleri insanlar yine kendileri hazırlıyorlar.
Hatadan dönmek erdemdir. Allah hatasını görüp affını talep edenleri affedicidir bağışlayıcıdır. O her zaman merhametlidir.
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.