- 95 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yıllar utansın Kullar utansın
Yıllar utansın kullar utansın
Düşüren kim bu aşkı dillerden dile
İsyan eder oldum şansa kadere
Aynalar yaşlanmış gösterse bile
Yaşanmadan geçen yıllar utansın
Zalimin aşkı en beteridir onun sayesinde bel bükülür saç beyazlar aynalara bakarsın yaşadığını zannedersin peki yaşayan sen misin için kan ağlarken gülmek ne de zordur "gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye" yaşarken ölüsündür yani yaşlı ve çöken bir ruh genç bir beden sen sevmişsindir o seni her gün ağlatmıştır oysaki tek istediğin yarinden bir tatlı dil güleryüzdü sonu kelek çıktı eğer sevdiğin değer bilmiyorsa seni hergün üzüp kıymet vermiyorsa tatlı dil yerine eza cefa kötü söz küfür ve hakaret işitiyorsan değer bilip kıymet vermeyen kullar utansın seni üzeni yerlere atıp kırıp dökeni hayatımızdan çıkarıp atmak lâzım ama bizde zeki demirkubuzun kader filmindeki gibi artık çöplükte yaşasakta sesimiz çıkmaz hayat boyu sürükleniriz işte bu yüzden dilerim sultanlar çıksın bahtınıza ve ömür boyu eresiniz murada
Allah madem bir akıl verdi aklını iyi kullanmak seçimini güzel ve temiz olandan yapmakla mükellefiz cahil insanlar pis ve murdar olan elbette bize temizlik getirmez aşktan nasibi olmayanlar bizi dilden dile düşürür bize ise sadece yaşayamadıklarımız özlemler gözyaşından dile dökülen sitemler kalır
aşk bir seçim işidir nasip işidir bir tarafta sevip mutlu olmak var Bir tarafta bir çöpe bile değmeyen insanlar var gönlü hakedene vermek lâzım Bizi yaşlandırıp daha gençken saç beyazlatan Aşktan nasipsiz kullar utansın düşünün kırılmamasına özen gösterdiğiniz bir sevgiliniz ancak size size zarar vereni deliler gibi sevip başa tac yapıyorsunuz çevreniz zarar görmemeniz için sizi uyaracaktır seni haketmiyor duyan kim çevreye aldırış eden kim işte öyle bir aşk helâk edici yok edici bu aşk insanı zebun eder tepetaklak eder rezil rüsva eder çünkü bu kendine insan diyen bir varlığın onuruna yedirmeyeceği denli aşağılayıcı bir aşk Allahım sen yükünü kaldıramayacağım insanların yükünü taşıtma nice saraylar köşkler var ki sen bizi çöpün içine düşürme sen bizi
hakedenin sevgisini tattır sen sevilmeye layık olanların en sevileni aşık olunanların en tapılanacak olanısın sen bizi en başta kendine aşık ve en sonra tüm yarattıklarının aşkı ile lezettlendir kıymetli nesnedir aşk kıymetlendir bizi Ey yüce Mevlam Aşktan bir nasip ver sen bize
Yar yanında yoksa en büyük hasret
Sevdasız geçecek bir ömre hayret
Gönülde açmaz ise solacak elbet
Çiçekle dolu dallar utansın
Müslüm Gürses
En güzeli bir ömür yarim yarenim diyecek insanlarla yaşlanmak gönüldaşına sahip olan için hayatta bundan büyük nimet mi ola dünya sevda üzerine aşk üzerine kurulu Yar ve yaren iki cennet nimeti seven sevdiğini arzular kavuşursa bundan büyük hediyemi var madem dertdaşını buldun artık bunda sonra ne gam onunla beraber dikenli yollarda yürü sana gül gelir ben aşk için yaratıldım Allahım sen bana aşktan nasibi tattır senden başka kime gideyim kimim varki güzeller güzeli senden başka aşık olunacak ancak halden anlayan insanlar bize Allahtan bir hediyedir seven sevdiğini lâyık olursa işte "bir cennettir bu dünya sevmesini bilene" işte bu dünya madem bir tarla ve madem bu dünyada ne ekersek onu biçeceğiz o halde kıymet ekelim saygı tohumları ekelim ki karşımıza çıkan bize saygısını gözyaşını versin bir insanın hal ve durumuna bakıpta ağlayabilirsek işte bu yarenlik dostluk kardeşlik insanlıktır gönül samimiyetin kapısıdır içtenlik o kapıyı açan en değerli anahtar keşke o eşsiz anahtara sahip olabilsek şu dünyada ne varsa güzellikten yana hep samimiyet ile gönülden gelerek yapılır ve Allah kapısı gönül kapısı hak edene verilir tek başına çekilmez şu dünyanın kahrı sen bizi tek başımıza bırakma Ya Rabbi mademki sevmesini bilmedik bizi sevenlerin sevdasına layık mademki şükürsüz ve secdesiz bir kul olduk o zaman Rahman Rahim olana nasıl kul olabiliriz bir çiçekki madem sulanmadı o halde elbet kuruyacaktır kullar mademki önüne sunulan o cennet bahçesinin çiçeklerine nail olamadı şükürsüz secdesiz bir halde Rabbine yaklaşmadı Rabbine inatla isyan etme yolunu o halde En büyük dost Yar ve yaren olan Allahı incitmedi kulun önüne serilen çiçeğin kıymetini bilmedi ise kırık gönülleri tamir edemedi ise o çiçeklerle dolu dalların ne suçu Rabbim çiçeklerini gönülleri harap ettik senin kainatını tüm gözyaşlarının sebebi biziz affet demeye yüzümüz yok yanına yaklaşmaktan hicap duyuyor utanıyoruz o halde senin çiçeklerle dolu dalların değil biz biçare utanmak nedir bilmez insan kulların utanalım ölelim helâk olalım belki kurtuluruz yüz karasından "öl hasan öl insan ölünce küçülmez belki kurtulur Hasan Abdurrahim Karakoç"
Gönülde açmazsa solacak elbet çiçeklerle dolu dallar utansın
Kolay olmayacak seni unutmak
Gece gündüz belki ağlayacağım
Ne olursa olsun seni unutacağım
Evet insanlar içi kan ağlasada kıymet verdiği zaman değer görmüyorsa herkesin yolu açık olsun deyip uzaklaşmalı çünkü değer yoksa ne yazıkki platonik denen aşk ve sevgiler bir yere kadar gider sonunda tükenir yok olur aşk bir saygı ve hürmet halidir işki bu yol bizi değer bilen insanlara götürsün bir değer bilmeze senin gözyaşına ortak olmayana anlam vermeyenle yola çıktığında işte biz o gün tükeneceğiz e tükenmeden yol ayrımına varmak ne güzel Allahın emri zorlaştırmayın kolaylaştırın diyor o halde keşke zorlaştıran her insanı hayatımızdan çıkarıp atabilsek çünkü sonunda ağlamak hüsrana uğramak uçurumun kenarına gelmekte var
Bizi bizden alıp yabancı eden
Şu uzayıp giden yollar utansın
Bilmiyorum her şeyin sebebi yoksa biz kapısını kapatıp uzaklığı sessizliği tercih eden değer bilmez kıymet bilmez insanlarmıyız ne güzel demi işin kolayına kaçıp suçu yollara mesafelere atmak ama bunun cevabını sadece yollara atmak işin kolayına kaçmak iki dostun birbirine olan sessizliği insanı yok etsede sanki bu sessizlik bir annenin evladını terkedişi gibi olsa azar insan erir biter ve en güzeli sana uzak duranlara sen yaklaşamazsın Allah bile bana bir adım gelirseniz size iki adım gelirim derken biz kulların haddinemi yaklaşmak isteyeni uzağa atmak
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.