- 103 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Bir hastanın günlüğü
*ÇÖLYAK ((Glutenli bir hayat))
Kendini kısıtlamak çok kötü bir şey... Bir sebepten dolayı yemek yiyememek mesela ve bunun sürekli böyle olması gerektiğini bilmek. Ben kilo aldığımı düşündüğüm zamanlar doktorlar ilk çölyak hastalığından şüphelenmişti. Henüz sonuçlarım çıkmamıştı ama ben zaten aylar öncesinden spor ve diyet yapıp "neden hala kilo alıyorum?" diye kafama takmıştım. Sonuçlar çölyak göstergesi değildi. Bazı değerlerden dolayı beni başka bir polikliniğe yönlendirmişlerdi. Orda yapılan tekkikler neticesinde karnımın sürekli şişmesinin nedeni over kisti idi. O gün koca bir üzüntüyle birlikte garip bir rahatlama vardı içimde. Etrafımda ki insanlar beni teselli etmek isterken ben boğaz derdine düşmüştüm. Marketten alış-veriş yapıp kek, poğaça ne kadar glukoz, guliten içeren besin varsa yapmaya koyulmuştum. Artık bu kilonun yemek yemekle alakası olmadığını biliyordum. İstediğimi istediğim kadar yiyebilecektim. Anlamsız bir neşe ile donattığım soframa eşi dostu toplayıp, şaşkın bakışları altında iştahla yemeğimi yemiştim.
Aylardır ne çektiğimi ben biliyordum. Diyet yaparak zayıflamayı doğumlarımdan sonra bile tercih etmedim. Çok yiyen bir insan değildim. Ama istediğimi yemeyi seven biriydim. Bu yüzden hep spor yaparak verdim hamileliklerimde ki kiloları, sonra birden sebepsiz kilo almaya başladım. Hiç bir zaman sebepsiz kilo almazdım. Yine spora başladım. Olmayınca aralıklı oruç tuttum. Oda olmadı doktora başvurdum. Çölyak şüphesi çıkar çıkmaz ekmeği kestim. Çok hamurişi yapıp, yiyen biri değildim şayet o sıra canım hep hamurişi çekiyordu. Kendimi kısıtladığım zamanlar hep o kısıtladığım şeyi düşünürüm bu da öyleydi. Aklımdan çıkmıyordu hamurişleri. Birde tanı konursa yandık dedim. Bir ömür nasıl yaparım. Mesela menemene ekmek banamadığın bir hayat! Peh be! Ne korkmuştum ama sonradan tanı koyulmayınca diğer bölüme gitmeden o gün hemen bozmuştum diyeti. Demek tüm bunların onla alakası yoktu. Ne olduğunu öğrendiğimde kiloda almadığımı öğrenmiştim. Karnımda büyüyen bir şey vardı. Tehlikenin farkına varmak istemeksizin o günde ziyafet çekmiştim kendime. Anı yaşamak konusunda hiç başarılı olamasamda bunda çok iyiydim. O an bir krizden kurtulmuşum bu her neyse tedavi olunca geçecekti. Ve anlık mutluydum.
Çünkü;
Kısıtlanmayı hiç sevmiyordum. Oysa zaman geçtikçe beni kısıtlayan hastalığım olmuştu.