Eğriağaç
Akboğa
Mılıkan
Yine geldi aklıma 1990!...
Ne vardı o yıllarda gakgom?
Neler yoktu ki.
Kulaklarını aç iyi duysun gözlerini de üfeleki iyi görsünler az sonra yazacaklarımı Bıko!
Fitne fücür türemediği için
İnsanlar saf ve temiz idiler.
Bu yüzden
Düğünler harmanda yapılır
Dostluklar da bir ömür sürerdi.
Sonra şeytanı altı ay borca halleden bir güruh türedi.
Ufak daş büyük daş demeden ve ayırmadan dost düşman
Hüseyin Polat’ı vurdular gitti, düğününde çalarken Nargilemin dumanı eşliğinde halaya durmuşken erenler...
Allah belasını versin melek gibi görünüp şeytandan daha aşağılık işler yapanların canlar.
Varto Rakasan
Palu Parsyan…
Bu isimleri duyduğunda temiz bir bardaktan bir yudum su içip etrafına bakıp ta dinlen.
Sonra derin nefes alıp üç Elham, Üç Kulhu üçte Felak okuyup taşla gitsin şeytanı!
Beni dinlersen hayat kısa ve kimsenin önünde eğilmeden yaşamanın tadını çıkarmaya bak
Oluruna bırakmadan hiçbirşeyi…
Unutma ki;
Dost başa bakar düşman ise ayağa Muradım!
Sen sen ol kaptırma kendini Hüseyin gibi görünüp Yezitten daha aşağı olanları rüzgârına
Kurban olsunlar Firavuna örneği Peyğamberden verip hayatı Firavun gibi sürenler.
Tahta kapılı evleri sorma bana.
Bozulan Türk Aile Yapısını da gakgom!...
Pala bıyıklıları yok edip maddeci ve bademcilere MÜHÜR teslim edenlerdir bunların olmasına sebep.
Ye iç vur gez…
Benden sana dost tavsiyesi cano.
Acıma ve asla da el atma.
Yüksek sesle,
Size sizden ola bizden bilesiz
Dilerim Allah’tan kendi çamurunuzda boğulursunuz diyerek hak edenlere!...
Saygı ve sevgilerimle insanlıktan nasip alanlar.
Canı cehenneme maddeye ram olup ahretliğini dünyalığına değiştiren SOFUNUN!