- 137 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜLKEDE HASTAHANELER.
HASTAHANELER.
Var olan devlet hastanelerinin taşındığını,
– İhaleyi alan firmalara yüzde 70 doluluk garantisi verildiğini,
– Devletin kamu arazisine yapılan hastane için 25 yıl boyunca firmaya kira ödeyeceğini
– Ticari alan gelirlerinin firmaya bırakıldığını,
– Güvenlik, temizlik vb. gibi çekirdek hizmet dışındaki hizmetlerin ihaleyi alan firmalar tarafından gördürüleceğini
anlattı.
Şehir hastanelerinin, dünya hastane standartlarının son derece üstünde büyüklüklerde inşa edildiğine dikkat çeken Pala, “Bunun sadece inşaatı değil, temizliği, güvenliği de mesele” diye konuştu. Yine uluslararası standartlara göre hastanelerde ideal yatak sayısının 100 ile 650 arasında olması gerektiğini belirten Pala, bunun dışında planlanan yatak sayılarının verimsiz olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Pala, şehir hastanelerinin çok yüksek ve şişirilmiş maliyetlerle karşımıza çıktığını belirtirken, “Maliyetler şimdiden başlangıçta öngörülenin üzerine çıkıyor. Döviz kur farkı da eklenince zarar daha da büyüyor” diye konuştu.
“Sağlık çalışanları işini kaybedecek!”
Şehir hastanelerini sağlık çalışanlarının özlük hakları yönünden değerlendiren Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz da, sağlık çalışanlarını bekleyen en büyük sıkıntılardan birinin, düşecek olan döner sermaye ödemeleri dolayısıyla, gelir kaybı olduğunu vurguladı. Şehir hastaneleri ile pek çok sağlık çalışanının işsiz kalacağını kaydeden Yavuz, “Sadece personel çıkartmakla kalınmayacak. Ek hizmetler için personel takviyesi yapılması da mümkün değil” diye konuştu.
Şehir hastanelerinin sağlık çalışanlarını “serbestleştirme”, “esnekleştirme”, “kuralsızlaştırma” biçiminde çalışmaya ittiğini anlatan Yavuz, 2013 yılında aramızdan ayrılan Dr. Ata Soyer’in “Şehir hastanesi fabrikaları” benzetmesini hatırlattı. Yavuz, bununla birlikte, tüm bu koşulların örgütlenme adına yeni bir olanak yaratabileceğini belirterek, bunun zeminini şimdiden aramak gerektiğini kaydetti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.