Öylesine
Şuaraya yazmam içimi dökemem gereken onlarca şey varki, ben hangi birinden başlasam bilemiyorum. Ağlayarak hatta nefesim kesilerek yazıyorum bu satırları... Belki de yazdıklarım çok saçma şeyler olucak ama ben yazmayı çok severim, severdim. Yarab kurtar beni. Yarabb kurtar beni.
Bu satırları on sekiz yaşımda yazıyorum. Hepimiz çocuk olmuşuzdur, çocukken anne babamızdan onlarca yiyecek, içecek, kiyafet, oyuncak aklınıza gelebilecek her şeyi, her şeyi istemişizdir. Ben çocukluğumu dilediğim gibi, şimdi kurduğum hayaller gibi yaşayamadım. Aslında bakılırsa çocukluğuma dair güzel, mutlu olduğum hiç bir anımı hatırlamıyorum. Aksine nerde gözyaşı varsa o anıları hatırlıyorum. Şimdi bir anımı anlatıyorum okuyanlar ağlamasın lütfen, çünkü ben yazarken ağlıyorum.; karanlık iki camlı bir oda, odanın içinde küçük bir kız çocuğu. Okula gitmemek için ağlıyor, annesi yanında kızı ikna etmeye çalışıyor ama küçük kız ikna olmuyor. Biri de çıkıp küçük kıza "neden okula gitmek istemiyorsun" diye sormuyor. Çünkü tek bildikleri baskı yapmak. Ben söyleyeyim o küçük kızın neden okula gitmediğini, çünkü okuldaki öğretmeni öğrencilerine şiddet uyguluyor. Odanın kapısı acılıyor küçük kızın babası geliyor, annesi odadan çıkıyor. Küçüğün babası kıza "okula gidiceksin" diyor. Kız "hayır gitmicem diyor" baba sinirleniyor, sinirini kızından çıkarıyor, baba elini yumruk yapıyor küçük kıza bir tane yumruk atıyor, odadan çıkıyor. Küçük kız ağlıyor, çok ağlıyor.
Bu olay ne ki tonlarca var benim hayatımda şiddet... Benim hayalim ne biliyor musunuz? Benim hayalim çok büyük biri olup kimsesiz çocuklara yardım etmek. Onlarla büyümek, onlara kitaplar okumak, oyunlar oynamak kısacası kaybettiğim her şeyi "çocuklarımla" kazanmak.
"Sevgi dilini bilmeyenler, sevgisizlikten ölücekler..."
YORUMLAR
İçimizden birilerinin dramlarına dikkat çeken ve aile içinde güya normal ilişkilerin sürdüğü yalanıyla götürmeye çalıştığımız hayatın ne de büyük sorunları sakladığına dile getiren bir metindi. Sanmak ile bilmenin ne de farklı şeyler olduğunu da öncelikleyen bu yazı, anne, baba, öğretmen gibi öznelerin rollerinin gereğinin ötesinde bir büyük olarak da konulara duyarlılıkla yaklaşmaları gereği anlamında da dikkat çeken bir metindi. Hayatınızda hedeflediğiniz yerlere gelebilmenizi yürekten diliyorum. En kalbi saygı ve selamlarımla.
Firuzs
Yorumunuz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Eski okul zamanları🤔
Aslında şiddet sadece öğretmen değildi.
Arkadaş, o sınıfın en şiddetli kişilerinden.
90'lı yılların eğitimi çok ağırdı ki 8 yıllık temel eğitim ile vasıfsız sınıflarla birleşince iyi sınıf, o zorlu eğitimin sancılarını çokça yaşadım. İlgisiz aile zaten ki temel faktör.
İnsan bu yazıyla çok düşünüyor.
Hayat özellikle iyi insanlar için adil olmuyor. Ki yıllar sonra o kişilerin durumu yılların teselli sayılıyor aslında.
Sınıfta çok şiddet oluyordu arkadaşlarıma. Ama onlar çok iyi yerlerdeler.
Aslında bizim sokak kültürü kurtarıyordu. Şimdi arkadaşlık yok okul dışında. Eğitim zaten ki bitmiş.
Çok şeyler yazmak isterdim ama zor konu.
Fazlası kifayetsiz...