- 154 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İLAHİ ADALET
İLAHİ ADALET
Mehmet ailenin tek çocuğuydu..Annesi onun üzerine bu yuzden çok titrerdi.
O günde her zamanki günlerden biri olarak başlamıştı.
Mehmet annesi ile birlikte cemaat yaparak, birlikte sabah namazını kıldıktan sonra ise gitmek için hazırlanırken, kendisine kahvaltı hazırlayan annesiyle şakalasarak muhabbetli bir şekilde kahvaltı yaptı.Onun hayır duasını aldıktan sonra ellerini öpüp, vedalaşıp ise gitmek üzere sokağa çıktı.
Sabahın yedisiydi.
"Gün yeni aymıştı."
Birileri için işten dönüş, birileri için ise işe gidiş vakti içinken, kimileri içinde avare dolaşıp , "evin yolunu bulabilme haliydi"
Onlardan biri de Serkan’dı.
Serkan’ın en yakın arkadaşının o gün doğum günüydü.Serkan arkadaşları ile bu gece meyhane de felekten bir gece geçirmiş, gün ağarana kadar da gezip eğlencenin dibini bulmuştu. Bu yüzden de ayakta duracak hali yoktu.
Zil zurna sarhoş olmus, ve bu haldeyken valenin "taksi çağıralım mi abi bu halde araba kullanamazsınız?’’ demesine ragmen taksiye binmeyip arabasıyla evine dönmek üzere yola çıkmıştı.
Serkan ile Mehmet’ in kaderi ilerleyen dakikalarda bir otobüs durağında birleşecekdi.
Mehmet otobüs durağına varmış, yedi buçuk da onu almaya gelecek olan iş servis arabasını bekliyordu.
Bir taraftan da çok sevdiği nişanlısı Gonca’ya günaydın mesajı atmak ile meşguldü.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın aşkım."
Birbirlerine kalpler çiçekler ile bol emoji dolu mesajlar gönderirken ikisinin de yüzüne gülümseme yerleşmişti ki.
"Patttt..." Diye bir ses ve Mehmet kendini havada takla atıp yere düşerken buldu.
Kımıldayamıyordu.
Yardım isteyecek, ses çıkaracak durumu da gücü de kalmamıştı..
Ama dudaklarından cılızca, "Lütfen yardım et" dedi.
Göz ucuyla direksiyon hakimiyetini kaybedip otobüs durağına daldıktan sonra arabadan inip ona bakan çocuğa..
O cılız sesi de kesildi. Gözünden filim şeridi gibi ailesi, sevdikleri , nişanlısı geçerken celladina son kez baktı ve orada son nefesini verdi.
Arabadan inen genç çocuğun beti benzi atmıştı. "Tır tır titriyordu". Sağa sola baktı kimse yoktu. Arabasına atladığı gibi oradan uzaklaştı.
Mehmet’i yol ortasında yatarken bulanlar ambulansı aradı ama çok geç kalınmıştı.
Acılı haber: ailesine, sevenlerine ve de nişanlısına ulaştı.
Gonca’ sı genç yaşta solmuşdu..Hayalleri yarım kalmıştı..
Tüm sevenleri Mehmet’in ölümü ile ölmeden mezara girmişlerken tek umut ve teselli olacak şey adalet ve adaletin yerini bulması idi.
Serkan’ı varlıklı ailesi apar topar yurt dışına kaçırdı. Adaletten kaçtı /kaçırıldı. Yeni bir hayat kurdu.Okulu işi oldu sonrada evlendi.Çoluk çocuğa karıştı.
Mehmet’in ailesi hukuk mücadelesini sürdürmeye devam etti..Onları ayakta tek tutan buydu.Mehmet’in kanının yerde kalmaması ve adaletin tecelli etmesi.
Aradan on yıl geçmişti..
Ailesi Mehmet için adalet ararlarken dava zaman aşımına uğradı ve rafa kaldırıldı.
Serkan’ da bunu duyunca memleketi Türkiye’ye geri döndü.
O gece yarısı ayakları onu olayın olduğu yere çekti.
Gençlik hatası olarak yaptığı hatası birinin hayatının sonunu getirmişti.
O anı tekrardan yaşadı..
Yıllardır süren o vicdan muhasebesi ve Mehmet’in yardım isteyen son bakışı takılı kaldı gözlerinde.
Arabadan indi yolun ortasına geldi işte tam da buraya takla atıp düşmüştü Mehmet..
Serkan bir süre öyle dona kaldı.
Ne ileri ne de geri gidebiliyordu..
Ve gecenin ayazında bir tırın acı fren sesi yankılandı.Bu aci ses Serkan’ı Mehmet’in ölümüne sebeb olduğu aynı yerde hayattan koparmıstı..
Acı telefon bu sefer, Serkanin annesi sevdikleri ve ailesi için çalıyor du.
Adalet bazı durumlarda güçsüz
ve çaresiz kalıp da bazen zaman da işlemese de ilahi adalet er ya da geç her daim yerini bulurdu..
Çünkü adalet, "yeryüzünde Allah’ın terazisiydi."
Kulun adaleti şaşabilirdi ama, Allah’ın adaleti şaşmaz dı!
Nevin Aktekin Gülfırat
O4/08/2024
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.