Doğu Türkistan ve LOLAN güzeli
Bu yazı : /profile.php?id=100063502446197&mibextid=ZbWKwL...
Sayfasından bir alıntıdır
Oldukça etkilendiğim bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim...
Benim için tarihi ve edebi bir yazı ve okudukça Allahın ayetleri geldi aklıma... "Biz nice nesiller yarattık" diye
Gerçekten etkileyici 🇹🇷
LOLAN GÜZELİ
Ön Türkler’in anası Lolan Güzeli: 3 bin 800 yaşındaki Türklerin büyükannesi...
Doğu Türkistan’da tarım havzasında bir mezardan tam 200 mumya bulundu...
Mumyaların her biri Türk şaman geleneklerine göre giydirilmiş ve süslenmişti.
Bulundukları yerin coğrafi özellikleri nedeniyle yüz hatları ve hatta kirpikleri bile yerli yerinde duran mumyalar, elbette büyük bir keşif!
Özellikle de Lolan Güzeli adı verilen mumyanın
aşırı korunmuş hali araştırmacıları şoke eden bir durum.
Kahverengi saçlı ve uzun burunlu bu mumyaların
Çinlilerden çok daha önce yaşadığı bu yüz hatlarıyla bile rahatlıkla ortaya çıkabiliyor.
Lolan Güzeli’ni diğer pek çok mumya türünden ayrı tutan bir diğer nedeniyse
iç organlarını alınmadan mumyalanması.
Yani antik Mısır geleneklerine çok uzak ve çok daha ileri düzeyde bir mumyalama biçimi.
Yapılan DNA testi sonuçlarına göre de Lolan Güzeli’nin yüzde 100 Türk kökenli olduğu yani
Türklerin atalarından olduğu ortaya çıkıyor.
"Türk yok" diyenler, ben "Türk" dedikçe,
Türk tarihinin derinine inmeye çalıştıkça yerinde duramayanlar, açık kanıtları görmezden gelenler bunu da görmek istemeyecekler…
Mumya tam 3 bin 800 yaşında ve çok iyi durumda, yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve
çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.
Lolan’ın bulunduğu tuz tepesinde, çok iyi korunmuş otuza yakın mumya daha ortaya çıkarıldı.
Bu mumyalar da yine onun gibi özellikler taşıyor.
Yoğun tuzlu ve çok düşük nemli çevre,
mumyaların binlerce yıldır iyi durumda kalmasında etkili olmuş.
Urumçi’deki Müzede bir de yün battaniyeye sıkıca sarılmış,
gözlerine iki mavi taş konmuş "Baby Blue" Mavi Bebek adı verilen
kahverengi-kızıl saçlı 8 aylık bir bebek mumyası var.
Mumyaları 1934’te keşfeden İsveçli kaşif ve arkeolog Folke Bergman.
Onu oraya götüren de bir yerel avcı olmuş.
Kazılara ancak 2003’te başlanabilmiş.
Bazı erkek ve kadın mumyalarda, şaman olduklarını kanısını güçlendiren
kimi aşırı sivri uçlu, kimi tepesi uzun keçe kaşmir şapkalar bulunmuştur.
Tarım havzasındaki Çarçan, Lobnur, Turpan ve Kumul mumya mezar alanlarında bulunanlar arasında beyaz buğday taneleri, hint keneviri dahil olmak üzere tedavi amaçlı kullanılan bitkiler,
tılsımlar ve ayinlerde kullanıldığı düşünülen kırmızı bağcıklarla bağlanmış çubuk demetleri, tekerlekli ahşap arabalar, sığır-koyun-keçi boynuzları, kuş kemiklerinden yapılmış kolyeler, hasır işleri, nefrit boncuklar, tahta taraklar, maskeler var.
Erkek mumyalara pantolon ve dize kadar boğazlı botlar giydirilmiş.
En önemlisi, mezarların yanlarında bulunan at kemikleri ve kavak ağacından yapılmış altı açık tabutların üzerini örten at derileri.
Yani, Türklerin binlerce yıllık olmazsa olmazı, at kültürü burada da kendini gösteriyor.
Bir mumyanın üzerinde ameliyat izi var, at kılıyla dikilmiş.
Amerikalı doktorların tespitine göre dünyada ilk ameliyat veya operasyonlardan olarak kabul ediliyor.
Mezarlarda ameliyat aletleri de bulunmuş. 2007 yılında, Çin hükümeti
National Geographic Topluluğu’nun yürüttüğü gen araştırmasına izin verdi.
Yapılan araştırmanın sonunda, mumyaların Avrupa, Mezopotamya, İndus Nehri bölgesi ve
henüz belirlenmeyen diğer bölgelerden geldikleri anlaşıldı.
Bu Çinlilerden çok önce oralarda yaşamış olmaları nedeniyle gayet normal.
Gerçekten de bilgisayar ile oluşturulmuş modellenmesiyle Lolan, Çinlilere göre,
daha uzun boylu, beyaz tenli, upuzun kirpikli, ince düz burunlu olarak etnik terminolojiye göre "Kafkas Türkü" (Caucasian).
Kafkasyalının ille de Kafkasya topraklarından olması gerekmiyor.
Afrika ve Güney Doğu Asya ırkları özellikleri ile hiçbir ilgisi olmayan beyaz Avrupa ırkı sınıfına giriyor.
Lolan, ABD’de ilk olarak Mart 2010’da California’daki Bowers Müzesi’nde sergilendi.
Xiahoe, söz konusu mumyaların bulunduğu mezarlara Çinlilerin verdiği ad.
Mart 2011’de ise Pennsylvania’da "İpek Yolu’nun Sırları" adlı sergide yer alacaktı.
Ancak Çin’in ani kararı ile sergiden çekilmesi büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.
Serginin başında bulunan Pennsylvania Üniversitesi Çin Dili veEdebiyatı profesörü Dr. Victor Mair, yorum yapmayı reddetti.
Böylece Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan mumyanın
üzerindeki tartışmalar tekrar gündeme gelmiş oldu.
Önceleri Çinliler sonunun neye varacağını fark etmeyip mumyanın gen analizinin yapılmasına izin vermişler.
Genetik analiz sonucu boş bulunup mumyaya "Türklerin büyükannesi" adını vermişler.
Ama artık Tarım mumyaları, Pekin hükümetinin fazla üzerine gidilmesini istemediği kendilerinin de
araştırma yapmadığı antik eserler durumunda.
Sebebi de özellikle genetik çözümün dünyanın bilgisine açılmasıyla
mumyaların Ön Türkler olarak kabul görmeye başlanması.
Bir diğer sebep de Uygur Türklerinin mumyaları haklı olarak sahiplenmesi.
Bu yüzden müzede profesyonel çekim yapılmasını yasaklamışlar.
Bulgulara göre Tarım havzasındaki bu kadim topluluk buğday ekmiş,
hayvancılık yapmış, tekerlekli araçlar kullanmış, maden işlemiş.
YORUMLAR
Evet, bunu okumuştum. Gerçekten etkileyici bir buluş olmuştu. Türk ırkının asimile edilip yok sayılmaya çalışıldığı toprakların gerçek varisleri olması tabi ki Çinlilerin hoşuna gitmeyecek. Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri uzun yıllardır soykırım yaşarken bir Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti neden kan kardeşlerine sahip çıkmıyor? Düşündürücü!
Bir sayfa linki paylaşıyorum izninizle. Soydaşlarımızın sesini duyurmaya çalışan bir X profili. Yorumumu okuyanların bu ve bunun gibi sayfaları takibe almalarını ve özellikle yabancı basını etiketleyerek düzenli paylaşım yapmalarını rica ediyorum.
https://x.com/Shukur_Samsak
Sevgilerimle...
Ahbende
Selam ve dua ile
Doğu Türkistan Lop-nur'un kuzeybatısında Kiroran Antik Kentinde bulunan Kiroran güzeli. Maalesef Çinliler Uygur Türklerinin Kiroran güzelini sahipleneceği için çok fazla araştırma yapılmasına izin vermiyorlar. Tarih yazımının değişmesini istemedikleri için. Büyük ihtimalle Hakan'ın eşi olduğu düşünülen prensesin anlındaki izlere bakıldığında dövme gibi gözükse de aslında şifalanmak için yapılan bir çeşit şamanik şifalanma metodu diyebiliriz. Eski insanlar dövmeleri genelde şifa amacıyla yaptırmışlardır. Paylaşımınız için teşekkürler.
Uygur halk müziğine ilgi duyanlar için "Qizil Gülüm" parçasının iki farklı versiyonunu paylaşmak isterim.
https://www.youtube.com/watch?v=T6a1n9vJWIc
https://www.youtube.com/watch?v=ojmjd_jbvqU
Paylaşımınız için tekrardan teşekkür ederim.
Esen olsun.
Ahbende
Selam ve dua ile
Çok önemli bir paylaşım.
Maveradan mektup.
Cenabı HAKKtan ikaz
Tarihten bir dipnot
Hayatın geçiciliğine ibret
Daha çok başlık sıralayabiliriz.
Paylaştığınız için teşekkürler.
ALLAHA emanetsiniz
Ahbende
Ahbende
Mükmmel bir anlatım olmuş.
Biraz daha derine inersek Türkler İslamiyetle tanışmadan önce -ki bu konu çok daha derindir ve tartışmalıdır- Şamanizmi benimsemiş ve malum olan Türk kavramının yeti ve kabiliyetini daha o dönemde edinmiştir.
Türk'ün kanını taşıyan ve aslını bilen bir insan olarak böyle bir zamanda böyle bir yazıyı okuyabilmek çok hoşuma gitti.
Selam, sevgi ve saygılarımla..
Ahbende
Selam ve dua ile