- 149 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Filler Sevişiyor Çimler Eziliyor
Yazdıklarım ve yazamayacaklarım arasında bir yerde -A’râftayım..
Bugün bir tanesini denemek istiyorum ki sadece bu bile bana hayatta varolduğumu hatırlatsın.
Sana bir sır vereyim;
"İki yüz yıl sonra şu an yeryüzünde bulunan hiçbir insan hayatta varolmayacak; ne sen, ne çocuğun, ne torunun -dünya sekiz milyar yaşında- düşün ki ne kadarlık bir hayat sürmekteyiz"
Şimdi bir de bu açıdan bakalım.
Bir yanım elimdeki parayı vadeli bir hesaba atıp yaşadığımdan çok daha fazla bir hayat boyunca şu anki aylık kazancımın yaklaşık üç katını her ay düzenli alıp yeryüzünde olup biten hiçbirşeye karışmamak isterken diğer yanım bana bunun doğru olmadığını, katma değer vermeden böyle bir hayatın vatanıma, dahası karakterime ihamet olduğunu söylüyor.
Bir yanım kızımı istemeye gelen o fakir genci bir şekilde kızımdan uzaklaştırmak isterken diğer yanım "sevenlere engel olma" diyerek beni onların elinden tutmaya itiyor. "Onlar" derken bile bir utanç yaratıyor.
Bir yanım Gazze’de yapılanlara "sen Türk’sün sanane Müslümanlar düşünsün" derken diğer yanım Türk Bayrağı’nı gören Gazzeli çocukların sevincine katılıp "Türk beklenilendir" diye karşı çıkıyor, dahası bana etnik kökenimden çok insanlığımı hatırlatıyor.
Bir yanım.. diğer yanım..
..
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK yaşasaydı ve benim yerimde sıradan bir vatandaş olsaydı n’apardı acaba diye düşünüp attığım adımlardan birisi değil bu -zira bu varsayım ile ilk iki meseleyi çözsem de son aşamada tıkanıyorum.
İnsanüstü bir durum bu.
"Üzülmek" dışında birşey yap(a)mayan milyonlardan birisiyim. Denizde bir kum tanesi. Bağış yapmak, onların ürünlerini kullanmamak, dua etmek vs.. (hepsi denendi) Gidip orada savaşmak -hemde öyle cihat olsun falan diye değil tamamen insani bir hamleyle ki bu da iki vatandaşımız tarafından denendi ve daha sınırı geçemeden vurularak öldürüldüler.
..
Emperyalizm hiç olmadığı kadar diri. Bu kapitalist düzende hep sermaye kazanırken yine hep piramitin altında kalanlar eziliyor. "Hizmet sektörü" adı altında kendilerine kurdukları "modern kölelik sistemi" tıkır tıkır işliyor - sözde "seks işçisi" terimi gibi. Bizler de farkında olmadan bu rejimin bir oyuncağı haline geldik.
Çok değil belki onyıllar sonra piramit daha da sivrilecek ve alt taraf artık bardaktan taşan su gibi kalabalıktan yönetilemeyecek hale gelecek. Bunu fahiş kira fiyatlarına; bugünkü metro, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarına vs.. kısacası arz-talep dengesine baktığınız zaman kolayca farkedebilirsiniz. İşte bu konuda benim tahminim odur ki az önce belirttiğim sadece onyıllar sonrasında bu alt tabakaya "ötenazi" hakkı verilecek (sadece bir tahmin)
Çünkü devletler artık kendilerine fayda sağlayamadığını gördükleri insanları sosyal yardimlarla destekleyerek ayakta tutmak yerine o ayakları yerden kesmek isteyecek -zira güç dengesinde hizmet edemeyen bu canlıları kendilerine yük olarak görmeye başlayacak. Yine tahminim odur ki "pandemi" gibi salgınların temelinde bu kaygı var.
Eskiden pastadaki büyük dilimi kapmak isteyen bu filler tepişir çimler ezilirdi, oysa şimdi aynı sofrada doyduktan sonra kendisini -daha fazla yemek için- bir parmağını damağına dayamak sureyiyle kusturup midesinde yer açan bu filler birbirleriyle sevişiyor çimler eziliyor.
YORUMLAR
bayduygusal
"Daha da yazacak çok şey var" sözünüzle bile çok şey anlattınız.
Selam, sevgi ve saygılarımla..