- 204 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Adım Adım Üçüncü Dünya Savaşına Doğru...
Dünya’nın birçok yerinde şuan kan ve gözyaşı hâkimdir. Sömürü ile elde ettikleri maddi gücü elinde bulunduran Siyonist, emperyalist zalimler; zulüm, şirk, ahlâksızlık merkezli bir dönemi yaşatmak istemektedirler. Genel olarak baktığımızda kan ve gözyaşı Müslümanlara reva görülmektedir. Mekke’nin Fethinden sonra nasıl ki adalet sağlanmış herkes huzur ve mutluluk içinde yaşamışsa, aynı ruh ve anlayışla bütün zalimlere yaptıkları zulümlerin hesabı inanıyorum ki adım adım yaklaşan üçüncü dünya savaşı ile sorulacak ve dünyaya İslam hâkim olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 2005-2009 yılları arasında dışişleri bakanlığı görevini üstlenen Condoleezza Rice’nin 2003 yılında ulusal güvenlik danışmanı olduğu günlerde yazdığı bir makalede Orta Doğu‘da; “22 (yirmi iki) ülkenin sınırları değişecek” şeklindeki açık ifadesi BOP (Büyük Ortadoğu projesi)’ne yönelik söylemlerin bir iz düşümdür. Siyonist Yahudiler Allah tarafından kendilerine vadedilmiş topraklar anlamına gelen ‘Arz-ı Mevûd’ u gerçekleştirmek için Filistin’de, Suriye’de, Irakta, Lübnan ve birçok yerde kan ve gözyaşını oluşturmaktadır. Aslında nihayetinde erişip almak istedikleri de Ülkemiz Türki’yedir. 15 Temmuz 2016’da işgal etmek istediler hamdolsun Milletimiz birlik olup izin vermedi bundan sonrada İnşâAllah zalimlere geçit vermeyecek.
Bazı satılık içimizdeki hain kafalar inkâr etse de bahsettiğim tehlike göz göre göre gelmektedir. Son dönemde yaşanan olaylar göstermiştir ki artık bu işin bir şakası, şakaya gelir tarafı kalmamıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Rice, resmen alenen 22 (yirmi iki) İslam ülkesinin siyasi haritasını değiştirmek istediklerini açıklamıştır. Bugün yaşananlar da bunun açık bir göstergesidir. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır Büyük Orta Doğu Projesinin savaş yoluyla kanla ve kanlı katliamlarla uygulanacağı kesinlik kazanmıştır.
Amerika-Rusya, Amerika-Çin gibi ülkelerin enerji, maden v.b. alanlarda çıkarlarının çarpıştığı ve bu duruma dayalı savaşların çıkartıldığı ve çıkartılacağı bir dönemi yaşıyoruz. Siyonist İsrail’in Filistin, Gazze’yi işgali, Amerika’nın kışkırtması sonucu başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, Siyonist İsrail’in Lübnan, Suriye, Yemen’e saldırması savaşın geniş bir coğrafyaya yayılacağının işaretleridir. Siyonist İsrail, emperyalist Amerika ve Avrupa’nın desteğini aldığı için hiç çekinmeden topraklarını işgal ettiği Filistin’in halkına kadın, çocuk, yaşlı, sivil diye ayırt etmeden yetmiş beş yıldır her türlü zulmü yapagelmiş, bugünlerde bu zulümlerini daha da artırmışlardır. Zalimler; zulümlerini devam ettirmekte, insanları öldürmekte, sürgün etmekte, yakıp, yıkmakta ve soykırım uygulamaktadırlar. Suriye, Irak, Myanmar Doğu Türkistan, Filistin, Mısır, Afganistan, Pakistan, Libya, Yemen v.b. ülkelerde zalimlerin yaptıklarını görüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde ABD Kongresi’nde konuşan Siyonist İsrail Başbakanı Zalim Katil Binyamin Netenyahu konuşması sırasında sık sık alkış tufanına tutulmuştur. Uluslararası ceza mahkemesinde yargılanan ve cezası da kaçınılmaz olan bir haini alkışlamak aynı hainliğe ortaklığı da beraberinde getirmektedir. İçeride bir kadının tek başına karşı tavrı, dışarıda büyük çoğunluğun Netenyahu ya tepkisi takdire şayandır. Gazze’lilerin samimiyeti, tevekkülleri insanlığını kaybetmemiş olan vicdanlarda yankılanmaktadır. Amerika da, Avrupa da dünyanın birçok yerinde Devletlerinden, Hükûmetlerinden, İnançlarından bağımsız olarak yürüyüşler yapıp Gazze’ye destek verenler her geçen gün artmakta, hatta İslam’ı araştırıp Müslüman olanlar Milyonları geçmektedir.
Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan Hulusi Akar geçtiğimiz günlerde Mehmet Akif Ersoy’un Konuğu olduğu programda; “3. Dünya Savaşı’nın bir bakıma başladığını belirterek, savaşın üç aşamadan oluştuğunu, şuan da dünyada yaşananların savaşın hazırlık aşamasını oluşturduğunu vurgulamış, bu hazırlıkların yeterli olduklarını gördüklerinde savaş başlar.” Diyerek çok önemli açıklamalar yapmıştır.
Hristiyanlık ve Musevilikte Armageddon Savaşı, Müslümanlarda ise ‘Melhâme-i Kübra’ Savaşı inançları vardır. Temel farkları olmakla beraber bazı benzer yönleri de vardır. Yahudiler ve evanjelikler; bir yanda kendileri, karşılarında ise diğer inanç grupları ile karşılıklı yapılacak bir savaş olacağına inanmaktadırlar. Yahudiler ve evanjelikler bu savaşı kazanacaklarından emindirler. Esasında Yahudilerle Hristiyanların geçmişte çok büyük mücadeleleri, savaşları olmuştur. Evanjelikler inançlarına göre; Siyonist Yahudiler Allah’ın kendilerine vadettiği toprakları ele geçirmelerinden kısa süre sonra kendilerinin yenidünya düzenini kuracaklarına inandıklarından destek verip sonrasında kendi emellerine kavuşma hayali peşinde koşmaktadırlar.
Zalimlere karşı koyan, mazlumlara kucak açıp destekleyen öncü hep milletimiz olmuştur. Birlik ve beraberliğimizi, dün olduğu gibi bu günlerde de koruduğumuz sürece zafer bizlerin olacaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti Rize il teşkilatının düzenlemiş olduğu bir programda; savunma sanayinde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çektikten sonra “Biz nasıl karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek, bunun benzerini aynen (İsrail)’e de yaparız yapmamak için bir şey yok sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da ne yapalım? Atalım” diyerek yaklaşan savaşı haber verip mazlumun yanında zalime karşı durup işaret fişeklerini ateşlemiş olduğu için takdiri hak etmiştir.
Rabbimiz, Zalim Siyonist İsrail ve destekçilerinin yenildiği mazlumların muzaffer olduğu günleri en yakın zamanda lütfeylesin. Soykırımcı Hitler’in sonu nasıl olduysa, soykırımcı Netanyahu’nun sonu da öyle olacak. Soykırımcı Naziler nasıl hesap verdiyse, Gazzeli, çocuk, kadın demeden öldüren soykırımcılar da öyle hesap verecek. İnsanlık, Filistinlilerin yanında duracak. Filistinlileri yok edemeyecekler…
Rabbimiz, her birimize adaletli olmayı ve zalimlerle mücadele ederek zafere kavuşmayı nasip eylesin. Mazlumların muzaffer olduğu günleri en yakın zamanda görmemiz duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.