Bizim memlekette hele de yaz aylarında bir çok belde de güzeller geçidi olurdu eskiden, şimdide var mı pek bilmiyorum. Yok efendim Şeftali Güzeli, yok efendim Üzüm Güzeli, olmadı Karpuz Güzeli, o da olmadı Kavun Güzeli, daha neler neler... Kayısı Güzeli, Muşmula Güzeli, Zeytin Güzeli... Güzellik Yarışmalarından geçilemezdi memlekette... Hatta bir de Domates Güzelimiz Nahide Şerbet vardı Ayşen Grudaydı O da rahmetli...

Bu kadar güzeller ve de güzellik yarışmaları olurda memlekette memleketin en güzel meyvelerinden birisi olan İncir Güzeli olmaz mı? İncir Güzeli de pek bir güzel canım, benimde yüreğimin tamda ortasında, işte anlayın, bizim hanım İncir Güzeli...

Bıkmadı bahçedeki incir ağacına çıkmaktan. Yeter kız, in düşeceksin, diyorum, bana mısın, sana mısın, hatta ona mısın bile demiyor... Her Allah’ın günü üşenmez, sıkılmaz, o incir ağacının tepesine çıkar, elleriyle tek tek toplar. Bir de reçel yaptı incirlerden arada, onu da afiyetle yedik, Allah var fena da değildi hani...

Bir araştırmam lazım aslında şöyle geçmişe gidip. Yaz aylarında tatil yörelerinde olsun, deniz ile ilgisi olmayan yerlerde bile olsun her türlü güzellik yarışması yapılırdı eften püfden olsa da. Orada bir güzel seçilirdi. İncir Güzeli de olsa olsa ege illerinden birinde aydın da ya da İzmir de filan seçilir diye düşünüyorum...

Neyse neticede incir de güzel bir meyve İncir Güzeli de güzel ki benin hanım oluyor o da... Yok efendim ben bu İncir Güzeli yakıştırmasını da kabul etmiyorum filan derse, işte o zaman ne yapacağız kara kara düşünüyorum. Olmasın İncir Güzeli ama bahçedeki incirler onunla daha da bir güzel. Hiç yemezdim ben eskiden, şimdi yiyorum hatırına...