- 99 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kısmetsiz Kısmet
Öldüğünde, yani intihar ettiğinde yeni bir jilet alacak parası bile yoktu Kısmet abinin!
Paslanmış bir jiletle, yırtıp geçerek bileklerini öldürdü kendini ve onu banyo fayansında oturur vaziyette buldular. Ne tuhaf değil mi? Ölürken bile adil değil hayat oysa kendini öldürmeye karar vermiş bir adama bunu dilediği şekilde yapma şansı verilmelidir. Mesela eyfel kulesinden atlamak geçiyorsa içinden hükümet uçak biletlerini hemen temin etmelidir. Yaşamın adil olmasından yana çabalamayı bıraktım artık ama her insan adil bir şekilde ölmeyi hak eder.
Kısmet abinin peder o kadar eminmiş ki Kısmet abinin kısmetsiz olacağından belki şansı bir nebze döner diye adını Kısmet koymuş. Sonra da kısmetini bulması için onu bir parkın bankına koymuş kucağında bir notla, biraz orada biraz burada derken sokaklarda büyüyüp gitmiş işte. Dışarıdan bakınca koca cüsseli, uzun sakallı ve saçları hafiften beyazlamaya başlamış olan bu adamın içinde sanki annesinin en sevdiği vazoyu evde top oynarken kırmış bir çocuğunu korkusu vardı. Neyden, niçin bu kadar korkuyordu hiç bir zaman söylemedi. Ama ne zaman bir kapı çarpsa, bir araba egzosu patlasa irkilirdi.
Sık sık cigara isterdi, bazen de kıyak olsun diye bi şişe şarap alırdık ona, o mahallenin en deli akıllısıydı. Harabe bir evi mahalleli el birliği ile az buçuk onarmış onu da oraya yerleştirmişlerdi. Mahalle halkının ara işlerini tutar, üç beş bir şeyler kazanır onunla da geçinmeye çalışırdı.
Kısmet abi aldığı bir ekmeğin bir buçuğunu kedilerle paylaşır, herkesten çok severdi boya kutularına diktiği yediveren güllerini. Bazen inceden şarkı söyledi geceleri, duyardık, duymazdan gelirdik. Neye bu denli sevdalı olduğunu, çünkü garibandı ve aşık olmak gibi bir hakkı yok gibiydi. Bana ve diğer herkese göre.
Sonra, öğrendik ki mahallenin kızlarından Eylem’e yanmış bizim Kısmet abi zamanında, bir adamla aynı adamın mersedesinin kapısında kavga ederlerken üstüne yürümüş herifin bizimki ama Eylem ötelemiş, tiksinir bir bakış atarak sana ne demiş geçmiş.
Bana kalırsa Kısmet abi o gün, orada zaten kendini çoktan kesmiş.
Hayat bana kırılması mümkün olmayan bir cam çubuk gibi geliyor hep, öyle ki elinle biraz büküversen kırılacak gibi durur, bir şey olarak gibi olur, bir yere varacakmışsın gibi olur ama asla öyle olmaz. Kısmet abiyi alıp götürdüler, morga koydular, soruşturdular, kapattılar... Mahalleli getirdi, yıkadı ve mezarlığın en manzarasız yerine gömdü Kısmet abiyi. Kediler kayboldu yavaş yavaş önce, sonra güller soldu ev eskisinden de harabe oldu.
Kısmet abiden geride kapı zillerinden özenip kapı girişinin yanına kendince kendini tanıttığı adı kaldı.
"Kısmetsiz Kısmet"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.