- 119 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gitmek mi Daha Zordur, Kalmak mı?
Gitmek mi daha zordur, kalmak mı?
Kalmak daha zor diye düşünürsek, gidenin arkasında bıraktığı anılar, eserler, dostluklar, ilişkiler, iyilikler bir kenara atılır. Belki bir daha göremeyeceği sokaklardaki anıları götüremez, yanında arkadaşlarıyla içtiği bir bardak çayın tadını gittiği yerde alabilecek mi veya ailesiyle sohbet eşliğinde yediği bir yemeği tekrar bulabilecek mi?
Gittiği yerde yeni insanlar tanımak, yeni tatları tatmak, yeni yerler görmek ne kadar güzel olsa da - ne kadar cazip gelse de - gittiğinde gök yüzüne baktığında bile aynı gökyüzünü göremeyecek olmanın zorluğu buradadır. Peki ya gitmek daha zor diye düşünürsek?
Bu seferde kalanı haksızlık etmiş oluruz. Kaldığı yerde eskiden beraber olduğu insanı arar, şehrin her köşesinde onun sohbetini arar, onun davranışlarını arar, onu hatırlatacak herhangi bir şey arar köşe bucak. Ve nihayetinde o da bulamaz, sadece bakar, gideni bekler, kaybolmuş çocuklar gibi aynı yerde hareket etmeden gelip onu bulmasını ister. Ne giden geri gelir, ne de kalan buradan gidebilir. Kalan için daha zordur. Yeni insanlar tanımak için yapacağı aktivite azdır, alışmıştır çünkü o şehire keşfedecek yer kalmamıştır. Yanında ki insanları kendine benzetmeye yada kendi onlara benzemeye çalışır. Aynı şeylere gülmeye, aynı şeylerden keyif almaya çalışır, hiç yoktan az biraz başarır bunu ama gelen gidenin yerini dolduramaz hiçbir zaman.
Kısacası demek istediğim, ne gitmek kolaydır ne de kalmak. Araya mesafeler girdiğinde insanın dengesi bozulur, iki taraf için de yapabilecek bir şey yoktur. Acınızı içinde yaşayıp alışmak düşer kişiye, bu da en doğru harekettir zannımca.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.