- 317 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
MEMLEKET TÜRKÜLERİ (Dr.Adem )
Düşünsenize dakikalar önce beni hayaller gençlik yıllarımdan. yapmış olduğum bir hataya götürdü."Günah benim; aşk benim" demiş Mevlana. Ötesi sırra sır olmalı iki insanın arasında.
Yalnız burada bu yol beni babamın ve atalarımın yaptığı bir hataya götürmesine fena halde canım sıkılıyordu.
Mesleğimin genel tanımı bir bedeni geri sağlığına kavuşturmak olsa da. Tanımadığım bir memlekette eski güzelliğine nasıl kavuşturacaktım…
Beni yeni tanıyan birine deseler ki bu adam dağınık bir hayattı bırakın tek kîşiklik yatagını toparlayamaz ve yüksek bir binadan aşağılara bakmadığımı; işe orada kıymet kopar. Bana Hatırlatılır;Nasıl binlerce ameliyat yapmış başarılı bir cerrah oluşum da.
Bu yolculuğumda aklıma, en azında kendi ile baş başa kalma keyfini yaşamam geldi. Bizim oralara duyduğun özleme ve yeniden yeniden tanış olabilmenin yolu türkülerden geçtiğini söyleye bilirim. Radyo da ki türkülerin tamamına eşlik ediyordum.
Aralarında sızıp geçtiğim köyler, kasabalar o kadar güzellerdi ki! kimi gün ışığı; kimide karanlığı çekmişti sinesine koklayıp öpüyordu...
Haa! birde. Yol boyunca midemin açlığa tahammülsüzlüğü yüzünden sık sık bir şeyler atıştırıyordum. Bu iyiye delalet değildi .Zaten yağ dokusu bedenim iki, üç kilo yağa daha sahip olacaktı
.
Kilo deyince aklıma rahmetli babam ve annemin tatlı kavgaları geldi. Annem her yemek sonrası sofra duası yerine "ekmeği kestim" duasını ederdi. Babam" ah! Leyla hanımcığım bütün kilonun olmasının tek suçlusu şu ekmek kes de sende; kurtul bizde ."derdi.
Annem babamla tanışmaları da çok renkli olaylar sonrası olmuş. Babam ilk eşini pek yatak da memnun edememiş. Kadın da çareyi ahır, samanlığa aldığı adamlarda bulunca, babamda bu edepsizliğe daha fazla seyirci kalamamış;
Bir sabah ilk göz ağrısı hatunu alıp babasının kapısına çuuuk! diye bırakıp gelmiş.
"yiğidi öldür hakkını yeme" derler Yakışıklı adam benim babam.kendi ve civar köylerden.Çok kız onun kalbini çalmaya çalışmışlar.
Fakat daha sonra yakın bir akrabası Sefer dayı ona Annemlerin hamarat kızlar olduklarından söz edince ya! nasip deyip Zara merkeze oradan İmranlı gidivermişler
doğrusunu söylemek gerekirse. Babam annemi nasıl tanıştığını gurur meselesi yapıp konu açılınca bize fena kızar idi;
Nedenin de onların oturduğu odaya görücü kahvesini o gün teyzem Elif pişirip getirmiş.
Evlilik ile kafası karışık olan anacığımın da ikinci evliliğinden gereken mutluluğu bulamayan bir kadınmış.
Dedem efendi de. Bir boğaz eksilir mantığı ile babama teyzemin sözünü verir. Teyzem Elif halasının oğlunu sevmek de.O gün ortak bir kararda buluşurlar ve iki bacı o gece yer değiştirirler.. Yani düşündüğünüz gibi)
Bir gün annem çok hastalanmıştı. babam anneme şu sözünü hiç unutmuyorum. "sonradan seni sevmek çok güzelmiş be kadınım!!!..." sonradan birini sevmek olayını kendimden de görmeyi diliyorum.
Vay be anılarımla dertleşe dertleşe artık kutsal toprakların il sınırındayım. Bu sefer içimi bir korku aldı. Ulan gideceğim yer köylük bir yere ;beni karşıların da gören hangi yakınım misafir ederdi ki.
En doğrusu bu gece Sivas merkezde bir otel bakınayım sözü sonrası.Sivas merkeze ışınlanmış gibi kendimi otel odasında ki yatağa bir atmış pir attım.
Ve sabah gün ışıdığını dışarıda ki araçların aceleci krona seslerinden anladım.
Bir soluk da turladığım Sivas sokaklarından da. ayrılma vaktim gelmişti. sonbahara denek gelen gelişimin pişmanlığını da. bir taraf da yaşıyordum..
Gökyüzüne kundaklanmış bulutlar, ılık ılık esen rüzgârının etkisinde kalmış. Dağlar ,evler bileklerine kadar toprağa gömülmüş gibi bakındığım her yer kahverengi topraktı…
Ve başını okşamasını isteyen bir kedi gibiyim. Bir yandan da her şeyi kırıp döken biriyim de. Yani bir çaresizlik dehli-zindeyim ellerimin altında terleyen direksiyonu sımsıkı sarılmış
Ve Sivas/ Zara arası 71 km. Tahmini saat olarak da bir altı dakika kadar yolum vardı..
"Anlaşılmak gibi bir derdim yok, Herkes işine geldiği gibi anlıyor zaten.."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.