- 114 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AMAZON KADINLAR
AMAZON KADINLAR
Bu konu başlığımızda gerçekte yaşayıp yaşamadığı sürekli merak edilen ve filmlere konu olan savaşçı Amazon Kadınları yakından tanıyacağız:
Amazonlar, klasik ve Yunan mitolojisinde tamamen kadın savaşçılardan oluşan tarihi bir ulus. Herodotos, Diodorus, Apollonius, Justinus, Pliny, Virgil, Aeschylus, Stephanos, Hesiod, Lysias, Pausanias gibi önemli tarihçiler, Temiskira/Terme Amazonların anayurdu olarak işaret eder. Amazonların, Sarmatya’nın Scythia ile sınır bölgesinde yaşadıkları ile ilgili verilerde doğruluk payı olsa da bunlar Anadolu Amazonlarının devamı olan Sarmatyanlardır. Amazonların öne çıkan kraliçeleri arasında Truva Savaşında yer alan Penthesilea ve kardeşi Hippolyta, Atlantislileri yenen ve İzmir’i kuran Myrina sayılabilir. Amazon savaşçılar genellikle Yunan savaşçılarla savaşırken resmedilmiştir. Helenistik ve Roma Çağı, tarihte Ön Asya’ya birçok Amazon saldırısından bahsedilir. Antik Çağ’da Amazonlar birçok tarihi kavimle ilişkilendirilmiştir. Günümüzde Amazon ismi genel olarak “Kadın Savaşçı” ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Amazon kadınlarının neden erkeklerden nefret ettiklerine dair iki söylence vardır. Birine göre erkekler, civar topluluklara yaptıkları saldırılar sırasında kadınları pusuya düşürüp öldürürmüş. Bir başka söylenceye göre ise Amazonların köle olarak kullandığı erkekler, Anadolu’da Zeus adında erkek bir baştanrının ortaya çıktığını duymuş ve bununla böbürlenmeye başlamış. Öfkelenen Amazonlar, o gece bütün erkekleri öldürmüş, çocukları da sakat bırakmışlar. Öldürdükleri erkeklerin cinsel organlarını anatanrıçaya sunan Amazonlar, ülkelerine erkeklerin girmesini yasakla-
mışlar.
Yunan mitolojisine göre Amazon kadınların kökenleri:
Amazonların Pontus bölgesinde yaşadıkları söylenir. Bölge, günümüzde Türkiye sınırları içinde Karadeniz kıyısındadır. Burada kraliçeleri Hippolyta önderliğinde bağımsız bir krallık kurmuşlar. Amazonların birçok kenti kurdukları iddia edilir; bunlar arasında Ephesus, Sinope, Paphos ve Smyrna sayılabilir. Ünlü tarihçi Herodot, Amazonları erkekleri öldürenler anlamına gelen androktones olarak tanımlamaktadır. İskit dilinde de kendilerine oiorpata denmektedir. Bazı efsanelere göre Amazonların erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi kesinlikle yasaktı ve Amazon bölgesinde erkekler yaşayamazdı. Ancak soylarının devamı için Amazonlar, komşu kabile Gargareanları yılda bir kez ziyaret eder
doğan çocuklardan erkek olanlar ya babalarına gönderilir ya da öldürülürdü. Kız çocuklar annelerince büyütülür ve tarım, avcılık, savaşçılık konularında yetiştirilirlerdi. Amazonlar, eski çağlarda Lycia’yı işgal etmişler ancak Bellerophon tarafından yenilmiştir. İlyada da yazıldığına göre Amazon Kraliçesi Penthesilea, Aşil tarafından öldürülmüş.
Amazonların Tuna Nehri üzerindeki Leuke adasına sefer düzenlediği iddia edilir. Seferin amacı, Aşil’in küllerine sahip olmaktı. Amazonlar adaya ayak bastıklarında Aşil’in hayaleti belirmiş ve savaşçıları adadan kovmuştur. İnanışa göre Romalı komutan Pompei, ezeli düşmanı Pontus kralı VI. Mithridates‟in ordusunda bu söylentiye şahit olmuştur.
Amazonlar, Büyük İskender zamanında da tarih sahnesine çıkmıştır. Büyük İskender, tarihçilerinden bazıları Ama-
zon Kraliçesi Thalestris’in kendisini ziyaret edip ondan bir çocuk sahibi olduğunu yazmıştır. Ancak Büyük İskender’in diğer tarihçilerinden birkaçı ve en güvenilir ikincil kaynağı Plutarch iddiayı yalanlamıştır. Plutarch, yazılarında İskender’in ikincil deniz komutanı Onesicritus’un Büyük İskender biyografisinden Amazon pasajını İskender ile birlikte keşif gezisine katılmış olan Trakyalı Kral Lysimachus’a okuduğu bir andan bahsetmiş: kral, ona gülümsemiş ve şöyle demiş:” "Peki ben neredeydim o zaman?
Yunan mitolojisinde İason’un Argonaut Seferi sırasında Amazon topraklarından geçişi de işlenmektedir.
Önemli Amazonlar:
Ainian, Aşil’in düşmanı, Truva Savaşında Kraliçe Penthesilea‟nın yanında katılan 12 komutandan biri. Adı, çabukluk anlamına gelir. Penth, Esilea’dan sonraki Amazon Kraliçesi. Emrindeki erkek köleleri sakatlayıp, kısırlaştırmasıyla ünlüdür. Bu durumdaki erkeklerin cinsel olarak çok daha başarılı olduğunu iddia etmektedir.
Antibrote, Penthesilea’nın 12 komutanından birisi.
Asteria, Herakles tarafından öldürülen altıncı Amazon.
Cleite, Penthesilea’nın 12 komutanından birisi, sefer sırasında gemisi fırtınada yolunu kaybetmiş, İtalya sahillerinde karaya çıktığı yere Clete ismi verilmiştir.
Helene, Tityrus’un kızı. Aşil ile savaşmış ve ağır yaralanmış, daha sonra da ölmüştür.
Hippolyte, babası Savaş Tanrısı Ares tarafından verilmiş olan büyülü kemer sahibi Amazon kraliçesi.
Melanippe, Hippolyte’in kız kardeşi. Herakles tarafından kaçırılmış ve Hippolyte’in elindeki kemer için rehin tutulmuştur. İsteği yerine getrilince rehineyi serbest bırakmıştır.
Otrera, Ares‟in metresi ve Hippolyta ile Penthesilea‟nın annesi.
Penthesilea Rabiyes, Yeshimis‟in kız kardeşi. Yeni yerler almak için batıya seferler düzenlemiştir.
Thalestris, İskender zamanındaki Amazon kraliçesi.
Myrina, Atlantis’e gidip Gorgoları yenen ve neredeyse her yeri fetheden Amazon kraliçesi.
Kahramanlık kültürü:
Eski Yunan kentlerinde çok sayıda Amazon anıt mezarı bulunmuştur. Megara, Atina, Chaeronea, Halkis, Teselya gibi kentlerde amazonlara ait heykeller ve anıt mezarlar vardır. Hatta Efes’teki Yunan bakirelerin yılda bir kez Amazonlara ithafen silahlar kuşanarak özel bir dans sergiledikleri anlatılır.
Sanatta Amazonlar:
Özellikle sanat alanında Amazonlarla Antik Yunan kavimler arasındaki savaşlara çok yer verilmiştir. Şüpheli olan varlıklarına bir kez inanıldıktan sonra dönemlere göre resmedilişleri değişmiştir. İlk zamanlarda Yunan savaşçılarına benzetilen Amazonlar, sonradan Pers etkisiyle resmedilmişlerdir. Antik Yunanlar, sosyopolitik sistemleri gereği kadınların alt konumuna işaret etmek için Amazonları olumsuz örnek olarak gösterme çabasında olmuşlardır. Bu sanat eserleri bu sanatçıların fantezilerini yansıtırlar. Antik Yunan fizyonomisinin özellikleri bu yorumlarda
yer almaktadır. “Amazonomachy” olarak adlandırılan vazo boyama sanatının bir başka ilginç tarafı cinsiyetler arası çatışmanın ilk örnekleri olmasıdır. Antik Yunan medeniyeti haddini aşan ve kötü örnek olan bu savaşçı kadınları bu eserlerde genellikle yenilgiye uğramış ve kötü durumda yorumlamışlardır. Bu eserlerde Amazonların en tartışmalı yönlerinden birisi olan memeyle ilgili farklı yorumlar vardır. Bu eserler, incelenmeye değer olmasına rağmen yazılı belgelerden ayrı tutulması gerekli olan ikincil belgelerdir.
Tarihçilere göre Amazonlar:
Dede Korkut eserlerinde Alp Kızları diye geçer. Amazonların Azerbaycan’da yaşadıkları iddia edilir.
Yunan tarihçilere göre:
Amazonlardan Ksenofon’un Anabasis’inde bahsedilmektedir: Herodot’a göre Sarmatlar, Amazonlar ve İskitlerin atalarıdır. Sarmatlarda kadınlar sık sık erkeklerle birlikte ava çıkar ve savaşlara katılırdı. Ona göre savaşta bir erkek öldürmeyen Amazon kadın evlenemezdi. Hipokrat, Amazonları sağ göğüsleri olmayanlar olarak anlatır. Ona göre kız çocuklarına yapılan ve sıcak bronz bir metalle gerçekleştirilen operasyonla sağ göğüsün büyümesi engellenerek sağ omuz ve kolun gelişmesi sağlanırdı.
Roma tarihçilerine göre:
Sezar, yaptığı bir konuşmada Senatoya Semiramiş ve Amazonların Önasya’da yaptığı fetihleri anlatır. Ayrıca Pompeius Trogus, Amazonların vatanı olarak Kapadokya’yı göstermiştir. Çeşitli Romalı tarihçiye göre Amazonların yaşadıkları yerler arasında farklılıklar vardır; Philostratus’a göre Toros Dağlarında, Ammianus’a göre Tanais‟te, Procopius’a göre ise Kafkaslarda yaşamışlardır. Aurelianus esir alınan Got kadınlarını Amazonlar olarak adlandırdığı için bazen Amazonların vatanı olarak Baltık bölgesi bile belirtilmektedir.
Aydınlanma çağına göre: Avrupa’da Rönesans zamanında Amazonlar ilgi kaynağı olmayı sürdürmüştür. Francisco de Orellana 1542 yılında ulaştığı ırmağa, buradaki yerli kadın savaşçılara atfen Portekizce Amazonas ismini vermiştir.
Kristof Kolomb ve William Raleigh gibi dönemin ünlü denizcileri de Amazon savaşçılarını anlatmıştır.
Gerçeklik payı:
Amazonların gerçekten yaşayıp yaşamadıklarına dair belirsizliğin bir dayanak noktası vardır. O da Amazonların ataları olan Sarmatyalılardaki kadın savaşçıların gerçekten var olduğudur. Bir efsane bile olsa Amazonların dayandığı temel gerçeklik burasıdır. Bu gerçeklik, arkeolojik kazılardan da anlaşılmaktadır. Özellikle Sarmatya kadın mezarlarında %25 oranında silahlar çıkmıştır. Bu durum Sarmatlardan sonra İskitlerde de görülmüştür.
Kültürel etkileri:
Samsun ve yöresinin tarihî ve kültürel değerlerinden kabul edilen Amazonlar adına her yıl Terme’de bir festival düzenlenmektedir.
Popüler kültürde Amazonlar:
Çeşitli çizgi roman, film, televizyon dizisi ve bilgisayar oyunlarında Amazon imgesi sıklıkla işlenmiş ve kadın kahramanlar Amazonlardan esinlenilmiştir. Bunların arasında televizyon dizisi olarak Xena – Savaşçı Prenses ve ünlü çizgi roman Wonder Woman sayılabilir. (Kaynak: wikipedia.org)
Amazon Kadınlar hakkında bilinmesi gereken 9 şey: Turna.com’dan derlediğim bu bilgiyi de sizlerle paylaşarak Amazon kadınlar ile ilgili tüm detayları görmenin daha faydalı bir çalışma olacağına inanıyorum.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, korkusuz kadın savaşçılar olarak ünlenen Amazonlar’la ilgili az bilinen bazı gerçekleri de gün yüzüne çıkardı. Yaşadıkları yer, savaşma biçimleri, doğurganlıkları ve hatta kıyafetleri hakkında bile birbirinden ilginç söylentiler yayılan Amazon kadınları, günümüzde erkek egemen dünyada başarısı ve zekasıyla öne çıkan kadınların en önemli sembollerinden biridir. Zeyna, Wonder Woman, Xena gibi savaşçı kadın karakterlerin oynadığı filmlerle zihnimize giren Amazon kadınların Karadeniz’de yaşadığını bilmek ise içimizdeki Amazon ruhunu ortaya çıkarmak için oldukça geçerli bir bahane olabilir.
1-) Amazonların ilk yerleşim yeri, Türkiye’nin kuzeyindeki Karadeniz oldu. İlk olarak Karadeniz’deki Themiskyra şehrine yerleşen Amazonlar zaman içinde İzmir, Selçuk ve Yunan İmparatorluğu yakınlarında yaşadı.
2-) Amazonların yaşadığı Themiskyra köyünün Samsun’daki Terme ilçesi olduğu düşünülüyor. Samsun’da Amazon kadınlarının heykel ve eşyalarının sergilendiği iki buçuk dönüm genişliğinde yapay bir Amazon köyü de bulunuyor.
3-) Savaşmayı yaşam biçimi olarak gören Amazon kadınları, daha iyi bir savaşçı olmak için vücutlarını yaralamaktan bile çekinmezdi. Savaşta silah olarak ok ve yay kullanan bu kadınlar, daha hızlı ok atmak için sağ memelerini dağlıyordu.
4-) Okçuluk konusundaki uzmanlıkları dillere destan olan Amazonlar, ok, mızrak ve kalkanların yanı sıra labris adı verilen çift taraflı ve keskin baltaları da çok iyi kullanırdı. Zaman içinde bu baltalar onların sembolü haline geldi.
5-) Aralarında erkek sineğe bile tahammül edemeyen bu kadınlar, üremek için komşu kabilelerdeki erkeklerle görüşüp, doğurdukları kız çocuklarını kendileri gibi savaşçı bir kadın olarak yetiştirirlerdi.
6-) Amazonlar arasında yalnızca savaşta başarılı olan kadınların hamile kalmasına izin veriliyordu. Hamile kalacak olan kadın iki ay boyunca kabileden uzaklaşıyor, hamile kaldıktan sonra da geri geliyordu.
7-) Hamile kaldıktan sonra erkek çocuk doğuran Amazon kadınları bu çocuğu komşu kabiledeki babasına teslim ediyor ve bir daha da yüzünü görmüyordu.
8-) Yunan mitolojisinde geçen hikayelerde de sıkça söz edilen Amazon kadınlarının M.Ö. 1200’lü yıllarda yaşadığı düşünülüyor.
9-) Güney Amerika’daki Marnaon Nehri kıyısına giden İspanyol Kaşif Francisco de Orellana, aralarında kadınların da olduğu bir grup saldırdı. Bu saldırının ardından Marnaon Nehri’nin adı Amazon Nehri olarak değişti.
Kadınların güçsüz, korkak ve beceriksiz olarak nitelendirildiği geri kalmış toplumların aksine, kendi güçlerinin farkına varan kadınlardan oluşan Amazon kadınlarını tanımak, gerçeklerin farkına varmanızı ve içinizdeki gizli kahramanı gün yüzüne çıkarmanızı sağlayabilir, diyerek konumuzu tamamlıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.