- 146 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ASKERİ OKULLAR.
HARP OKULUNUN TARİHÇESİ.
Okul, Avrupa’da uzun süre kalmış Hassa Miralayı Namık Bey ile Hassa Müşiri Ahmet Fevzi Paşa’nın yardımlarıyla önce Selimiye Kışlası’nda “Sübyan Bölükleri” adı altında açıldı; sonra da (1834) Maçka kışlasına nakledildi ve “Harbiye Mektebi” adını aldı. Maçka’daki okul daha çok bir sekiz sınıftan oluşan “talim taburu” niteliğinde idi. . İlk sınıfta sülus, alfave vb; dördüncü ve beşinci sınıflarda ilmihal ve akaidi diniye; altıncı sınıfta askeri talimhane ve askeri kanunnameler; yedinci ve sekizinci sınıflarda da tuhbe, nuhbe, sarfı naiv, rakam, fenni inşa vb öğretiliyordu. Bunlar dışında lisan (Arapça, Farsça, Fransızca) ve askeri dersler (top, tüfek talimleri, istihkam vb) vardı. Bunları orta okul ayarındaki ikinci okulda okutulan dersler izliyordu. Burada da cebir, hendese, ilmi hal, hikmet-i tabii, ilmi menazıl, ilmi tefazul, terkib-i ecsam dersleri var.
1836’da bir İngiliz Hanım (Miss Julia Pardoe: The City of the Sultan and Domestic Manners of the Turks, 1837) okulu ziyaret ediyor, daha sonra da anılarını yazıyor. Burada iyi niyetleri çabalara işaret etmesine rağmen, “Ne yazık ki bu okul ruhu olmayan bir cesede benziyor” diyor ve şu hükme varıyor: “Bu müessese öğretmenlerin iktidarsızlığı, dostlarının aldatıcı methü senaları ve batıl fikirler yüzünden mahvolup gidecektir”
Eserde izleyen sayfalarda okulda yapılan reformlar anlatılıyor. Okulu, “Avrupa harp okulları” şekline sokma çabasıyla 1845’te bir reform yapılıyor. Reform, Fuat Paşa, Şeyhülislam Arif Hikmet Bey ve Okul Nazırı Emin Paşa’dan oluşan komisyonun kararlarına dayanıyor. Bunlara göre okul, ülkede İstanbul, Bursa, Edirne ve Manastır olmak üzere dört yerde açılacak. Buna hazırlık olmak üzere de askeri bölgelerde “idadi”ler açılacak. Okula 16-17 yaşında ve daha önce Arabça ve Farsça öğrenmiş öğrenciler sınavla alınacak (daha önce öğrencilere Arapça ve Farsça öğretmek öğretimde büyük bir yer tutuyormuş!) ve öğretim askeri ve mesleki dersler üzerinden yapılacak. Bir madde de şu: Avrupa’da olduğu gibi bizde de iki sınıflı, kurmay subay yetiştiren bir Harp Akademisi kurulacak. Bu reform çerçevesinde Fransa ve Prusya’dan öğretmenler de getirtiliyor. Fransa’dan Yüzbaşı Manyak (!), Yüzbaşı Majino ve Yüzbaşı Debrevil (Debreuil?); Prusya’dan Yüzbaşı Malinofst!
Okul’da sekizince nazır (1269-1853) kimyager Derviş Paşa. Fransa ve İngiltere’de tahsil görmüş. Bu dillere vakıf. Daha önce Galatasaray’daki Tıbbiye mektebinde fizik ve kimya dersleriyle büyük bir başarı kazandıktan sonra buraya nazır olmuş. Yedi sene süren nazırlığı sırasında kitaplığı fizik ve kimya eserleri ile zenginleştirmiş. Meşhur İshak Efendi’den sonra kendisi de bu konularda telif eserler vermiş.
“İstibdat devrinde padişahlar Harp Okulundan çok korkarlardı. Padişahlar bu müessesenin kıymetini takdir etmekle beraber kurdukları mütebit idareye karşı okulun karşı gelmesi endişesiyle talimleri tahta ve mekanizmasız tüfeklerle yaptırırlardı” (s. 33). Buna rağmen bu kurumda hürriyetçi düşünce çok gelişmiş. Müşir Süleyman Paşa’nın Türkçülük gayretleri örnek olarak veriliyor. (s. 34). 1908 Devrimi de öğrencilerin heyecalı tezahüratıyla karşılaşmış ve bazı isteklerle (bazı subayların gönderilmesi, yemek kalitesi vb) disiplin bozulmuş, hareket bir isyan şeklini almaya başlamış. Kurmay Binbaşı Vehip Bey tam yetkiyle müdür tayin edilerek okulda disiplin sağlanmış. Binbaşıdan övgü ile söz ediliyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.