- 187 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tanrı Hermes Tavşan Postuna Sararak Ruhumun Olymposuna Çıkardı Oğlu Panı
İkircikli ruhumun tekirciği oynaşmaya başladı yine, pamuk ipliği gibi zihnimde yuvarlanan tümcelerle.
Kelimeler... Sebil!.
Zavallı tekirciğim koşturuyor yine sersefil.
Taş ve testi. Ay ve ayna. Kadın ve Hera.
Büyük bir tufan... Birde demirci atölyesinde yeni dövülmüş gözyaşları... Kulaklarımda emekçilerin ekmek nidaları.
Ve Tanrı Hermes tavşan postuna sararak, ruhumun Olymposuna çıkarıyor oğlu Panı.
Taş; mezartaşı...
Testi içini gözyaşı ile doldurmalı.
Taş; sabırtaşı...
Testi içine La Havle’ler koymalı.
İkircikli ruhumda tekirciğim kelimelerle oynamalı. Ruhum kâh değirmen taşında yalın aşklar öğütüp, testisine türemiş sevdalar koymalı. Her sevene mihenk taşı olmalı. Kâh musalla taşında meyyid...
Çakıltaşı... Yağmur taşı, Hacerül esved, Tekirin oyuncakları...
Her testi anlam yolunda kırılmalı.
Ay ve ayna, gördüğünü yansıtan. Yansıyana aşık Narkissos... Zihnim ve Ben.
Kadın yaşamının koruyucusu Hera. Yaşam ve Kadın. Kadın ve Hera. Ay ve ayna... Hera kadınlığın bütün ihtişamını yansıtan Tanrıça... Zeusun başkadını.
Gizli gerçekleri bilen Tanrıların en akıllısı Hermes, tavşan postuna sararak oğlu Pan’ı, ruhumun Olymposuna çıkaralı kelimeler ruhumda bir kaval sesi gibi derin ve içli, ruhum sevdandan panik ve hazin.
Ahhh... Sazlığa dönüşen perim!...
İşte son nefesimi senden kopardığım kavalıma vereceğim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.