- 343 Okunma
- 1 Yorum
- 6 Beğeni
Yan-ılgın
Dil bir yanılgıysa, içimizdeki kalabalık için sessizliğe varana kadar bir fan çalışırmak fena fikir değil. Günlük püskürne oranına göre yakıcılığı düşük bir öfkenin yazıya etkisi öğle yemeğinin ardından keşke bu kadar yemeseydim pişmanlığına hemen hemen hiç benzemez. Çünkü iki olay karşılaştırılıyorsa belki de çok benzediklerini unutturan bir safhadan geçmiş, aynılığın sıkıcılığını hafızaya gömülme anlarında yeniden başlatmıştır.
Bir sürecir öfkemi yeniden yeniden üreten çarkın su haznesi soğutmuyor, üstelik yetkili servis cevap vermiyordu. Dünyaya fırlatılmam ile ilgili genele ait kanıda, yerel yönetimler sivrisinek işini hallettik, evrensel yönetimlerse sizi tez zamanda sivrisinekler gibi helak edeceğiz bağırtısını megafonla, yollardan ve kalplerden geçerek açıklıyorlardı.
Bunca kalaylanmış ve kargalanmış mite ve tarihin ezici uğultusuna dayanamayıp, bir süre ortadan kaybolmalıydım, gerçekleri yazan az insan kaldığından, parklar insana rağmen boştu. Aslında var olacağım pek bir alan da bırakmadılar. Ara sıra uğradığın bir yerin müdavimi olman zor, ahali işkillenecek, bunun aklı bilmediğimiz başka yerlerdeydi, ne oldu da şimdi yurttan sesler korusu konserini önden izlemeye kalktı diyeceklerdir.
Ben de zaman geçsin diye önce Karahan Tepe ile ilgili bir haberi izledim. Eril miydi, animus mu, o muydu, bu muydu, fallus muydu, tören miydi, ekim, biçim, et, inanç, uzaylılar işin içine girince ip koptu, tarihin ağırdan almış kuşkusu dipdiri bir gerçekle açıkladı,
"Akşama kadar acıkmayız."
Bir nedenden diğerine geçen yol kısa, insan geçmişten kurtuldum demeye görsün. Bu kez sessizce ve bocalamadan yeni çıkmış biri konuştu,
Nasıl da yanıldın?
YORUMLAR
sivrisinekler de artık taktik değiştirip, ilerleyen teknoloji gibi vızıltısız ustaca ısırıp sırra kadem basabiliyor. dün bi tanesiyle saatlerce boğuştum, dip köşe aradım ama eskisi gibi lambayı açınca duvara ya da tavana konmuyorlar. arada bir şansa denk tuttururum diye birkaç kere elimi şaplattım onların kan sevici bölgeleri olan kol ve bacaklarımda ama şansım yaver gitmemiş olacak ki; ertesi gün kızamık hastalığına yakalanmış gibi pul pul döküntülerim aynada parlıyordu. valla burda da sinekler iki sınıfa ayrılmış. bizim yukarı köy mecrasının sinekleri acımasız hiç affetmiyorlar ama aşağı kıyıya yakın elit sahil evlerin sinekleri çok kibarlar:)
konuşacak çok şey var ama bu aralar ağzım sıkı, dilim de varmıyor konuşmaya...galiba susmak insanı daha da arındırıyor olumsuz düşüncelerinden.
sevgiler Parlain.
Parlain m
Buradan bir yere geleyim dedim. İnsanlar da öyleler, çok sevdiklerini söylüyorlar, altın bulmuş gibi mutlular ama bu daha çok iştahla karıştırılabilir bir durum, çünkü kanını istiyorum ne kadar şefkatli gelmiyorsa, sevgide bir yerde uçup gidiyor.
Sessizlik iyidir, çok konuşuyormuşum gibi geliyor bazen, hele acı orada tüm benmerkezciliği ile benimsin derken.
Kayıplar çok acı henüz bir şey diyemem hakkında, bir de seni var eden kişi yıllarca bir insanın yaşayabileceği çileleri yaşıyor ve elinden bir şey gelmiyorsa bu da çok fena.
Aman yazarız daha, sivrisinekler bahane olur,
Sevgilerimle Gule.