MUTLU OLMAK
MUTLU OLMAK
başarılı bir insan olmak illa da mutluluk getirecek değildir. Toplumun en saygın, sevilen ve sayılan kişisi olunabilir ama mutlu olmayabilir. Hayat denilen yaşam süresi kişiye beklediğinden fazlasını sunabilir. Şöhretin en zirvesini yakalayıp servetinin hesabını bilmeyecek kadar da zenginleşmiş olabilir.
Kişinin mutluluk içinde yaşam süren bir ailesi çocukları kendisini sevip değer veren eşi vardır. Küçük bir saray yavrusu denilebilecek gösterişli evi ile son model arabası, iyi ve saygı gören bir mesleği de mevcut olabilir. Bütün bu ihtiyaçlara sahip olduğu halde yaşamından mutluluk duymayabilir.
İnsanın mutluluğu bir yerde gönü işi olup insanın ryh yapısındadır. Mutluluğu aslında kendi içimizde aramalıyız. Kendi dışımızda, maddiyatta, makam ve mevkide, para ve servette mutluluğumuzu aramamalıyız. Öncelikle aklımızı harekete geçirip yaşama gerçek gözle bakarak dönülmelidir. Bu durumda öncelikle kişi kendini tanımalıdır. İnsanın düşünceleri ve zekası kişiyi özgür iradesini kullanması insan olduğunu belirler. Gerçek insanlık ideallerine sahip kimse gerçek mutluluğu daha kolay yakalar.
Toplum içinde yaşayan kişi olarak her şeye sahip olmak mutluluk vermiyorsa kendin olmaktan ziyade topluma faydalı olacaksın. İnsanlarla sende fazlası ile var olanları tolum içindeki ihtiyacı olanlarla paylaşarak vicdanını çalıştıracaksın. Kötülüklerden, kem bakışlardan, kin ve nefret dolu düşüncelerden arınacaksın. Sevgiyi saygı ile birleştirecek insanlara dostça yaklaşacaksın ki mutlu olduğunu vicdanında hissetmeye başladığını göreceksin. Toplum içinde saygı görürsen, kendini bu duruma getiren biri olursan, özgür bir birey olarak gerçekten mutluluğu yakalarsın.
Mutlu olmak için de inançlarında aklını ona buna kiralamayacaksın. Çünkü bu durumlar iradeni zaafa uğratır. Düşüncelerini köreltir. Sorgula, araştırma, inceleme ve düşüncelerini kendine göre analiz ve sentezleme insana mutluluk verir. İnanç özgürlüğünde bile ibadet edemeler insana bir rahatlık kazandırırken duyguların daha dostluğa götürür. Diğer taraftan kendisini tembelliğe alıştırırsa insan miskinleşir ve düşüncelerinde gerçekliği yakalayamaz. Bu miskinlik yap insandaki mutluluk yoluna bent oluşturur.
Kişi maddi ve manevi bakımdan her türlü zenginliğe sahip olsa bile mutsuzluğuna sebep olacak durumlar olabilir. İnsan yaşamında bir umut veya amaç edindiği durumlar hakkında eksiklikler hissedebilir. Maddi varlıklar kişiye her zaman tatmin edici yaşam şartları sağlıyor anlamına gelmeyebilir.
Yaşamında aile içi ve dışı olaylar bazı ilişkilerdeki yaşam biçimleri mutluluğunu olumsuz etkiliye bilir. Yerinde ve iyi giden ilişkiler insanın mutluluğunu olumlu yönde etkilemesi de mümkündür. Kişinin fiziksel, yapısın da psikolojik sorunları bulunuyorsa o kişinin yaşam kalitesini etkiler. Bu etkilenme olumsuz yönde ortaya çıkıyorsa mutsuzluğa yol açabilir.
Eğer geçmişten gelen veya çocuklukta uğradığı travma tik durumlar var ise duygusal sağlığını ve mutlu oluşunu olumsuz etkileyebilir. Kişinin maddi ve manevi yaşamı sosyal çevresi geniş olsa da yalnızlık hisseder olumsuz yönde mutluluğunu etkiler ve kişiyi mutsuzluğa itebilir. Her bireyin mutluluğu ve huzursuzluğu yaşam koşullarına göre değişebilir. Her açıdan kişinin zenginliği mutluluğun garantisi değildir. Aslında kişinin duygusal, sosyal ve psikolojik ihtiyaçları önemli rol oynar. Bu ve benzeri durumlar genelde insanı mutlu kılar.
Bir bireyin inanışları ve dine bakış ile dini duyguları mutluluğunu hatta mutsuz oluşunu etkiliye bilir. İnanç o kişiye anlam ve amaç duyguları verebilir. Yaşamında ona vereceği haz mutluluğunu etkileyebilir mutsuzluk da verebilir. İnancından dolayı dinsel gruplara katılıp dini sohbetlere bulunarak sosyalleşmeye kapı aralamaya başlamış olabilir. Bu gibi durumlarda insanı mutlu olabilir.
Birey sosyal etkinliklere toplantılara saygı görmesi ona duygusal ve psikolojik yönde güçlenme sağlayacaktır. Toplumdan inanç ve dini konularda bilmediklerini öğrenmesi ona sosyal alanda bir destek sağlayacağı doğru ile yanlış ayrımı becerisi kazandıracağı bu ise insana mutluluğu getirmede yardımcı olmasını sağlayacağı nı getirir.
Dini bilgiler edinerek gerçeği yakalamak anlam ifade etmeyen cehaletten uzaklaştırarak mücadele etme becerisi sağlar. Böyle uğraş da kişiyi mutlu eder. Dini ibadetler sükûnet vererek rahatlamayı, zihinsel huzurun sağlanmasına yardımcı olacağından stresi üzerinden uzaklaştırır. Kişi de bu durumda mutlu olduğunun hissiyatına kavuşur.
Durum öyle olaylara sebebiyet verir ki dini kesimler insanlarda acabalar zihnini kurcalayabilir. Bu durum ise kişiyi yanlış düşüncelere sebebiyete götürebilir. Kişinin psikolojisini bile bozabilir. Sağlıksızlık duygusuna kapılabilir. Umutsuzluk ve yalnızlık hissine de sebep olur. Kişiyi yalnızlığa ve mutsuzluğa iter. Dinin inançlar ve günlük kıyafetleri ve kendine has deneyimleri olumlu ve çelişkili mutsuzluğa sürüklenmesine yol açar. Toplum içinde onlara uyum sağlayamazsa onlardan uzaklaşarak kendisini izole edilmiş durumuna düşer. Kendisini dışlanmış olarak görmeye başlar ki o da mutsuzluğun doğmasına zemin olur.
Mutluluk; hayattan, yaşamaktan zevk almak, neşe duymak ve kıvanç duymaktır. Tüm özlemlerini yaşamı boyunca mümkün olduğunca zevk duyarak yaşamak, hissetmek yerine tüm yapmak istediklerini yerine getirerek gurur duymaktır. Yaşamdan şikâyetçi olmadan neşeli, sorunsuz yaşamaya çalışmaktır.
Mutluluk yaşamdan huzur duyarak hayata olumlu bakarak kötülüklerden uzak durarak insanlara sevgi ile yaklaşarak yaşamaktır.
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.