- 140 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KIRMIZI PABUÇLU YARİM....
Son günlerde içime paslı bir hançer gibi saplanan kaygının o suni yorgunluğun pençesinde adeta debelleşiyordum.
odamı ışığa azaltan yüksek binalara ilgisiz pencerenin perdelerini sımsıkı kapatmış .
o çift kişilik yatağımın içine bedenim adeta hapis edip; beynimi süreklik uymaya kodluyordum.
Sanki ruhumu birileri kontrolsüz ele geçirmiş; Bir benle ilgili anılarım olsun kısaca herkesin bir parça sesi olmam konusunda. Asil bir görev üstlenmiştim
hedefim de olan kişi Daha çok zihinlerinde doyumsuzluk ve sürekli cinsellik ve başkalarının yaşanmışlıklarını takip eden bir kısım insanlardı.
Eğer sizde bu konuda ben gibi rahatsızlık duyanlardansanız. Şu an kaleme aldığım hayat hikâyesini okuyup ve çevrenizden bulun bu gibi insanların ne kadar çoğunlukta olduğun gözlemleyeceksiniz.
Benimde şu an da böyle capcanlı bir konu bulup kalem, kâğıt ile buluşturmam bir rastlantı idi;
bütün yazarların yaptığı gibi kendi iç dünyasına kapanıp hadi bu konuyu inceleyim ve kitaplardan. Şuradan buradan destek alayım gibi kısaca her şey spontane gelişiyor.
Dediğim gibi toplumun en derin yarası sadece bilgi kirliliğidir. Bu bilgi kirliliği sosyal medyada yetirince bulunmakta önemli olan o kirli bilgiyi kimler tarafından yapıldığına bakarım.
Halk arasında "elim kaşınıyor bana para gelecek" söylemini çok iyi bilirsiniz. Benimde onun bir benzeri bu gün belaya eli kaşınmaya yakınım.
Biraz kendimi dinledikten sonra; bir boş vermişlikle sosyal medyaya ki sayfaları geziniyordum ki! Milyon insanın içinde ipini koparan adam taak! Diye karşıma çıktı… Nasıl mı?
Birkaç hafta önce dertli şarkılar dinleme grubunda. Paylaştığım eski bir Ümit Besen videosun beğenilerini yazanların arasında.belki olacakların bir işaretini almam gerekiyordu.
Bana yazdığı yorumu çok dikkatimi çekti.
Uyanık bizim köylü, tabi elinden geleni ardına koymamış bu arada jet hızı ile bana arkadaşlık bile atmıştı.
Futbol amigosu sanki mübarek ."can! Teşekkürler seninle memleket olarak çok gurur duyuyoruz".falan fistan o öyle haykırınca bende ne yapayım bir koşu onun yaptığı paylaşımlarına göz attım.
Bu sefer hakikatten çok şanslıyım. Daha önce gerek okuyarak gerek birebir kişilerden dinlediğim çok deneme yazdım. Konu bulmaya ilk defa zorlanıyordum. Yazdıklarımın yetersizliği beni çıldırtıyor. Ama bir var ki hayatımda bir şeyleri yaşayarak gerek yazmam lazımdı.
Sayfalarını yavaş bir alt sayfalara doğru kaydırır iken adamın bir iki fotosu dışında hiçbir şey yok özel bir şeylerin olduğunu his ediyorum. Ama ortaya nasıl çıkarabilmek önemli
bütün kişisel bilgileri dondurulmuş gibi; sadece sayfasında ki kişileri gözlemlemesi aklıma geldi. Buda çok tehlikeli sularda. yüzmesinin bir kanıtıdır.
Yaptığı şeyleri kamuflesi muhteşemdi. "Ser verip sır vermemiş "görüntü de çiçek böcek olan kadınlar daha bayramlık ağızları açılmamış gibi.
Aynen o genel sayfasını da çiçek böcekli kadınları görünce ve gözlerim ışıl, kalp atışlarım bu günün en hızlı atış rekoru olarak yerin aldı.
Vallahi ne yalan söyleyeyim bu Adam tam aradığım adamdı.
Normal olarak sosyal medya geçmişi olan amcaların vukuatlarını dinler ve onlara çok gülerdim.
Daha çok şu özellikler ile ön plan çıkarlar. Eşlerinin kıymetin ölünce anlayanlar gençlik ve yaşlanma arası bir noktada bocalayan
sevilince fena sevme mecburiyetleri vardır. Kısaca onların hayatını yaz bitiremezsiniz.
Birde Sosyal medyaya kullanıcıların profillerinden İlişkisi yok "ve hayat okulunu okuduğunu yazısını düşürmelerinden çok nefret ettiğimi söyleyeyim oda hayat okulunu okuduğunu yazmıştı. Bu da demek oluyor ki adam hayat okulunun varlığına inanmış ve Nasrettin hocanın kazan doğurdu; hikâyesi ile aynı mesafedeydi.
o klişe söze İlişki yok demesine gelince. Bu ilişkisi yok ibaresi robinson amcayı sınıfta bırakır; cinsten benim anladığım kadarıyla "ilişkisi yok " ibresi ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
Zan ederler ki Bir gün, karşılarına çıkan biri bütün arzu istekleri yerine getiren ve o bir yarımla tamam olur.
Tamamla konusuna açıklık getirecek olursak başkasının tamamı olup yarıma bıraktığı ekmek kırıntısı gibi tekrar onu tamamla eşitlemenin bir olanağı var mı? Yok.
Keza bu adam karışık duyguları ve tahmin ettiğimde daha da fazla bana iş çıkarır.
Kim bilir belki de benim hislerime biraz öğrnek teşkil eder. Bende usul boylumun kıymetini daha çok anlarım; sevgisini daha da gönlümden sabitlerim belki de. .
Dediğim gibi yazacaklarımın şekil alması için bu güzel kısmet ayağıma kadar gelmişti. Tık, tuş işi ve Arkadaşlığını kabul edip bir güzelce avuçlarıma düşer diye pusuya yattım.
Onun diğer hemcinslerinden bir farkı olabilir mi? kesinlikle tipik sevgi boşluğuna düşmüş; atmış yaş üzeri ve boş düşünme indirimi peşinde. Tam bedava hayal dünyası da gezinenlerdi.
Benim onun arkadaşlığına onay vermem. Oda beyninde benle yaşayacaklarını sırlamış olabilirde. Eyvah eyvahlar olsun bana. Gitti namus:
Bu arada ben az değilim ha! Kalemime heyecan yaratmaya" geliyor gelmekte olan" siyasi parti reklamı gibi dilime dolanması ile beraber; beni de alıp sürükledi. O yazacaklarımın peşine
kafamda bir ton soru, cevap alma olasılığı ile kahve molam tam bitmiştik ki kadir gecesi doğduğuna kanat getirdiği o adam ikinci merhabası mesaj kutusuna sırt üstü zınk diye düştü.ve ora iki elim bir birin içine hapis edip hoş geldin kötülük dedim.
Bir erkeğin sayfasının hayatının nasıl olduğunu anlamak için onun paylaşım arkadaşlarının gelen yorumlarına dikkat edenlerdenim.
Mesela eskortların olması; Yabancı uyruklu kadınların olması kadar, tek cümle yabancı dil bilmeyen böyle adamların. O arkadaşlık aralığına verip alacakları mesafeye hem şaşırmış hemde zekice bulmuşumdur.
Cinsellik konuları olsun; gerek normal hal hatır sormalarında. Dil çeviri işi ile uğraşırken. Şöyle sırtımı geriye yaslayıp ellerimi başımın arkasına verip keyifle onların iletişim kurma çabalarını izlemek gerek. Kesinlikle çok keyiflidir.
İkinci arkadaş seçeneklerine gelince yaşça büyük ablaların olması bana göre en tehlikelisi de onlarıdır. Genç hemcinsleri gibi işi oluruna bırakmazlar ne bileyim, olur; olmasa canım sağ olsun demezler.
Gözleri kara ve ilişkilerinin ters gitmesine hiç tahammül gösteremezler. Sonra başka kadının yok oluşuna birde mıntıka temizliğine gelirler. Vay vay ne çok şey bilir onlar. Yaşı kuruya göre tanımlamaz kısaca malın iyisinden çok iyi anlarlar
resmi kayıtlarda yalnızlık görüntüsü verirken. Kedi köpek birde dili kısa yavaş düşünen erkekleri sahiplenirler.
onlar ve maneviyattı derin kadınlar … Rahmetli eşleri öte dünyaya göçerken onlar rahat etsin koşuları iyileştirmiş ve hep yazlık ve denizin kenarını mesken edinmiş
Kendileri ile barışık deniz kıyısında ayaklarını ıslatan resimleri, yâda torunları, besledikleri sevimli canlılar paylaşırlar; bir nevi hovardalıklarını perdelenmesini iyi becerirler dediğim gibi yaşın verdiği kurnazlık vardır.
Bu arada bizim adam ise bana yazma başarısını ispatlamıştı. Sanki bir saniyede eli bin cümle ile ha gayret babam sağa sola takılmadan bana yürüyordu.
Tanışmanın başında değil ortalarında usul usul gönlüme akış turları atıyor o akış ne etki eder derseniz .aşk lugatın da tam tamına kırk bir leşim var diyecek oluyorum ;çünkü yazacaklarım boynumu büküyor .
o mu? Samimiyet derecesini ayarlamakla alakası yok ve İsimle bana hitap ediyor, bense alışkın olduğum Erdoğan bey kelimesinde bütün gücümle ısrar ediyorum
Adam büyük Esnaf ya! Bir sigar bir; sakız satıyor. Birde geçmişi ile ilgili bana dip notlar veriyordu.
Yorulunca konuşmaya sesli mesaja dönüştürüyordu. İşte o çok kötü idi; teneke gıcırtısı bir o kadar bozuk Türkçesi ile odamın içine sesi atom bomba gibi düşüyordu.
Lakin ben aklı ile oynanacak bir kadın değildim. Onun yazdığı bir iki cümle duygularımda kaçak gaz kokusu etkisi ile olur belki; ruhumun kapı pencerelerini açar ve yani ona karşı ruhumu nefessiz bırakacak tek bir saniyem yok
onun kulaklarımda yapış yapış olan ilgisine hiç ihtiyacım yoktu. İlginin en mükemmelini çevremde zaten alıyordum ki.
şimdilik ya sabır deyip Yazacaklarımın hatırına onun penceresinde bakmak zorunda idi;
Erdoğan bey’in bana yaşamına dair her anlattığı abartı da olabilir. Doğruda olma ihtimali yüksekti.ben alandım ol verici konumda . Mecburen anlatılan ile beslenecektim.
Yani konuştuklarımızın özetini yaparsak ben suyu kahve fincana dolduruyorum. İnce bir ipin üstünde o ise fincana içinde ki suya zarar vermeden karşı tarafa taşıyordu.
Başka kadınların fantezilerini dilinde gezdiren bir adam beni hiç af etmezdi ki. Beni de gider o başka kadınlara anlatırdı.
Mümkün olduğu kadar geçmiş ve ileriye ait konuşmalarım da ona açık vermemekteyim de.
Bu kadar cesaretli olmam kendime hâkimiyetim yanı sıra bilmişlik değil; kendimle bilgi birikmişliğimdir.
Öğretmensiz, kitapsız, kalemsiz ve arkadaşsız hayat okulunu okudum. Diyenler gibi olmasam da. bütün canlılarla ileşimde olduğundan fazla iyiyimdir.
Erdoğan Bey tam bir saat içini neyi varsa ortaya dökerken. Adeta beynimi bir çöp bidonuna döndürmeyi başardı
aşka yaşanacaklara tok bir insan görünümünü verirken aynı zamanda Kırmızı cüzdanı elime verecek bir görüntü verir, vermez mesafesinde.
Çünkü bekar ve karışanı tanışanın sayısı sınırlı yani çocuklarının annesi beş sene önce rahmetlik olmuş. Duygularında yeri geniş
laf aramızda çöpsüz üzüm Ve keza onu yağlı bir kazığın üzerinde alan İstanbul’un en lüks semtlerinde üç işletmesi olması idi;
ya Evi en sevdiğim semtte bulunmak da.
Yazacaklarımın hatırına ne edip onun Özel hayatını bir parçası olmam gerek. Laf aramızda ben yazmaya açım neylerim. Onun engebeli ticari hayatın değil mi?
Erdoğan bey’in konuşmaları ve yaşadıklarının arasındaki o ince çizginin bir tık gerisinde durmayı nasıl başarırım; bu yazı boyunca da. Onunla nasıl bir iletişimde olacağım şimdilik bende merak konusu olmuştur. Köprüden dayı geçirme misali biz bu yola çıktık. Bir kere yaşanacakların bıraktığı hasırlara kabul deyip adamın hayatını ondan yazı olarak çalacaktım.
Hani yaşanmışlık herkesinin hayatında başka şekillenir ya!. Birbirimize ait düşüncelerin geliş yönüne doğru adım atarken.
Aynı zamanda dayanışmaya tanımaya vakit ayırmanın hiç birimize zarar getirmez fikrin de ikimizde hem fikiriz.
Burada birimiz den birisi çok iyi oyuncu ve kullandığımız her söz, ya bizi ağlatıyor; yada çok güldürüyordu.
Dediğim gibi ikimizde gayet duygularımıza hizmet etmeye başladık. Ne bileyim işte sabahları kalkar, kalmaz hadi bir günaydın yazayım; yâda iyi akşamlar. Onu bunu konuşarak ve yazarak tanışma ağını genişletiyoruz.
Bu sosyal medya Maalesef öyle göründüğü gibi değil; kim bilir tanış olmadığımız insanların başına neler neler getirmiştir. Genel olarak biz yaşamadık yakınımızda olanları biliyoruz
Cümle tuzağı kurt kapını gibi kaptığını mutlaka yaralar. Kalbin tam ortasına dişlerini geçirip en büyük parçayı kaparken
geriye bıraktığı hasarı başkasının işine yaramasın diye tekrar gelip üstünde tepiniyorlardır da.
Kadınların erkeklere göre duyguları her yara sonrası yeşillik ister; buda tatlı söz demektir. Tatlı sözün anlamı Erdoğan beyimiz de da ya var; ya da tamamen anlamını yetirdiğini düşünüyorum.
Haydi bakalım….
Erdoğan Bey ile İlk buluşmaya nasıl geldiğimize gelelim. Kendisinin ticaret yaptığı bir yer olduğunu sıcak parayı kimseye emanet edemediğini söyleyince
Bende tamam canımın içi sen sıkıntı yapma, bu gün ki gittiğim şirket toplantısı sonrası yanına bir uğrarım ve birer kahve içeriz dedim. Ay keşke demez olaydım.
Geç bir saatti çalışmam bitirmiş. Tramvaya yeraltı treni geçişi ile onun bulunduğu semte idim;
doğrusun söylemek gerekirse geç bir vakitti ve bir bayanım aynı zamanda; bir ticarethane ne gibi bir durumla karşılaşır. Korkusunu da içinde taşımıyor değildim
Ama söz verdiğim gibi ben ona gitmeliydim. Ve karanlığın ışıkla bezendiği o sokağına gelince tekrar kendisine telefon açtım. "Geliyorum arkadaşım siz müsait misiniz?" Diye
birazdan müsait olacağını söylerken bile karşımda onun tüm heyecanını az çok tahmin ediyordum.
günün verdiği yorgunluk tek toz kokusu olabilir. Sanrım biraz üstü başına çeki düzen verecek yada ne bileyim. Yok, daha neler yoluma kırmızı halı? sermeler Oda çok abartı olurdu.
En nihayetinde işletmesinin kapısının önüne gelmiştim. Tam karşımda kırmızı halı bir karşılama ekip beklerken. Sokak kedileri sağa sola uçuşan gazeller poşetler ilk gözüme ilişti.
Beklenen adam aslan bir yem parçası gibi tam duruyordu. Bense elimde kocaman bir elmanın damaklarım ile buluşması ve telefon kulağımda telefonun diğer ucunda ki kişi ile konuşuyorum. buna biz kadınlar arasında zengin girişi denilir. aynı zamanda.
Bir ara işletmenin kapısında sızan ışık ile ve sesler de kulağıma geldi.
yüksek bir masa ve o masanın hemen ön kısmana dizilmiş, ucuz şeker çikolata ne bileyim çocukların dikkatini çeken yiyecekler diziliydi.
Masanın gerisinde duran bedeni bana biraz çekçi geldi. Şakası bir yana usul boylum kısa bir adamdır. Yani onunla çok bu boy konusunu konuşmayız da.
Uzun boylu olması şu an bende bir istek bir merak uyandırdı. Beni görünce yanında bulanan adamla sohbetti bıraktı.
Masasın arkasında bir iki adım öne gelince "içimden ay senin boyuna tüküreyim" dedim. Ulan masasının arkasında çıkar çıkmaz adam yüksek dereceye atılmış kazak gibi çekildi. JSadece bir lokmacık kaldı. Al hap niyetine yut
ve atmış beş yaş üzeri kısanın bir tık uzunu ya var yâda yoktu. Burnun üstü belki çocukluktan düştüğü yerin bıraktığı sayıca kırık izleri hâkimdi.
Saçları gökyüzünde bir tutam beyaz bulut çalmıştı. Laf aramızda kalsın ben erkekte beyaz saçı çok severim; boyalı saça göre.
Ve pörtlek gözlü, mermer dudaklı, yiğidi öldür; hakkını yeme derler ya! Erdoğan beyimiz paraya kıymış ve dişlerine iyi yatırım yapmıştı. Bembeyaz ve aynı hizada idi;
Kişinin kıyafetleri itibarıdır. buçuk itibarı olan insanları nasıl olurlar diye çok merak ediyordum . şimdi elimle koymuş gibi buldum.
Aynı zamanda. Birine karşı empatide süperimdir.
Vah garibim dedim. Demek ki hep burada çalıştığından dolayı ne yapsın sıcak parayı birine bırakıp ve kendisine bir şeyler beğenip alamamıştır.
Çünkü giyindikleri yaşının kıyafetleri hiç değildi. Renkleri soluk tam yıpranmaya yakın idi; birde. Bir sosyete gencinin giyip hava attığı marka türünden kıyafetler tasarımlar idi;
Türk aile yapısında elbise bir iki beden büyük alınır. Çocuk biraz büyüyene kadar giyer; sonra onu diğer kardeşe verir. Bir sürede o giyerdi. Bunun böyle olma ihtimali çok komik kaçar
hızlı düşünmemin ilk defa faydasını görmüştüm. Bizim Erdoğan Bey de sanırım oğlunun şık giyinme merakının istemeye istemeye bir kurbanı olmuştur.dedim
Ben olsam ki kızımın elbiselerini giyer miyim? Neden olmasın ki biz yarım hayatlı insanların kaderi bu hep birinin devamı olarak hayatımızı sürdürürüz.
Ben derin bir arayış içinde iken bulduğumun ne anlama geldiğini çözmeye odaklanmışım.
Beğeni sadece bir panter için değil ki! Arkadaş da olsak biraz al bensisi olmalı değil mi? onu boydan ayaklarına doğru süzek iken. Birde gözlerim o can kırmızısı ayakkabıların da kala kalmıştı.
Ayakkabı imalatı yapan firmalar benim gözlemlerim sonrası yok vallahi bu işi bıraksınlar. Biz yine eski tarihlerde olduğu gibi çarık giyelim daha iyidir. Dedim.
ve yakası ışıltılı tişörtü işte o tam bir baş belası idi; bizim köyde bir muhtar Mehmet amca vardı. Bütün ilçeye aynı zamanda odun kömür satardı.
Ve giydiği tişört sigara izmaritinin üzerine düşmesi sonucu yanık, delik ve yediği içtiğine dikkatsizliğinden de olsa bolca yağ lekeleri olurdu.rahmetli Mehmet amcanın ruhu yaşadığı fikri biraz beni ürküttü düşünce olarak ruhu şad olsun böyle bir anda onu da hatırlamış oldum.
. Ne yalan söyleyeyim. Erdoğan Bey ’in o sedef dişlerini söyle bir diş fırçası bulup sıkı sıkıya fırçalama anıma geleyim .arkadaş dişlerinin arasına giren bir domates kabuğu yerine bu kadar mı yakışır bu kadar mı? yakışır. onunla göz temasına giren çok müşteri vardır. o domates kabuğunun asaletli diş mankenliğine bir takılan ben değilimdir. inşallah
Ağız kulak burun temizliği benim en vaz geçilmezimdir. Dişe ait olmayan bir nesnenin orada olma hakkı yoktur.
Sonrasına şahit kılındığım şeyler oldu tabi ki. Ağız gerek saç bakımının kendi işletmesinin wc aynanın olmamsından kaynaklıydı.
Hele gri mi? beyaz arası o keten pantolonu koca göbeğinden şak diye aşağı düşecek mal mülk tam meydanda kalırdı.
Bir insan aşk insanı ise kısaca gönül insanı ise bu hal Erdoğan bey’im demem çok lüzumsuz olurdu.
Erdoğan bey bir tanıdık gibi Bizim mahallede uşaklık bir bakkal şükrü ağabeyimiz vardı. Kulakları çınlasın yıllar önce yani marketler büyük binaların istilası öncesiydi; bütün mahallenin çocukları, kadınlar kirli bakkala gittiklerini söylerlerdi.
Aslında insanın beden ve ruh temizliği çok kolaydır. Allah’ım suya sabuna dokunma öğretisini verivermiş de insanlar ne kadarını hayata geçire bildiklerinden sorun var.. .
Bu akşam vakitti temizlik olursa olmazlarını tartışamam sadece iç sesimle bırakıp, Erdoğan bey’in beni fark etmesi ile yanında sohbet ettiği alkol müptelası kişiyi ipini koparmış misali gülümseyerek "oooo sayın hocam sizi burada görmek ne güzel "dedi.
Elimi uzatınca beni kendine doğru bir hışımla çekip; kırk yıllık arkadaşıymışım gibi iki yanağıma sulu sulu öpücükler kondurdu.
Yarabbi şükür o öyle sulu sulu öpünce prensesin kurbağayı öpme masalı aklıma geldi.yani siz ona dönüştük prensese deyin
Yani laf aramızda adam beni bir fena öptü. Sonrası onun için daha kolaylaştı. bozuk Türkçe Kürtçe karışım şifası ile kibarlığın ipini ara da biri kaçırıyor.Ev ortamı ile iş ortamını ayrıt edemeyecek zekâdaydı. Sanırım az alkol etkisi altında idi;
dedim ya naziklikten mastır yapmış ve beni hemen işletmeni en konforlu yeri olan masa gerisinde ki koltuğa oturmam için davet etti. ben tezgah gerisinde oturmaya razı gelmeyince
oda sarkık öne göbeğini ite ite işletmenin yan tarafına atığı plastik sandalyeye oturmamızı teklif etti
bana uyar deyip işletmenin ek oturma alanına geçip ikimizde karşılıklı oturduk.
Beni ilk görünce Onun bileme ne his ettiğini. Ama benim kalbim başkasına ait ve kafamda ise heyecan adına sadece yazacağım hikâye yatıyordu.
O yazıların hatırı için çok iyi yaklaşmam ve gerektiği yerde onu kışkırtacak şeylerde yapmam lazımdı.
Onu harflerler buluşturmam çok kolay bir o kadar da zor olacaktı. Bilgi kirliğini derin bir süzgeçten geçirip ham hale getirmem gerekiyordu.
Aynı zamanda bir hırslıyım yazacaklarımın konusunda.
Erdoğan Bey kimin sevgilisi; kimin hayatın içinde olursa olsun. Ben alacağım alayım gerisini o gün ayrılmayı gerektirecek sözü anı düşünürüz.dedim.
Erdoğan beyimiz yediği içtiği fazla gelen mantıkta Beynimin içinde salı pazarı kurulmuş her anısında bir ses geliyordu. Kimi pahalıya patlamış; kimide ucuza gitmişti. Yaşamın içindeki acılar ve mutlu anlara her şeyi ya başında ya sonu gelememesi mesele idi? anlattığı Her şeyi karışık anlam bütünlüğü yoktu.
Gönlüne işlediği kadınları kendi sevgisinin eksikliğini ve başkasında aradığı kriterleri ticari kafasına vurduğu anları yaşadığı aşklara bağlıyordu.
Yani arada bir dram sahnesini gözlerimin önüne kuruluyor. Yanaklarında ise bir iki damla gözyaşı sallandırmayı da huyu edinmiş gibi
Herkes bu hayatta her şeyi güzel olumlu yaşayacak diye bir şey yoktur. Onunki de o kadardır.
yazışmalarımın kaynağı tabi ki sadece Erdoğan bey değildi. Aile ve sanat konumum dan dolayı çok insanla konuşup zaman geçiriyordum. Onları can kulağı yaşadıklarını dinlemem yazacaklarımı acayip besliyordu.
Fakat onun anlattıkları yaşayışı ile uyumsuzluk vardı. O halen anlattığına sakar oraya buraya takılıp sendeliyordu. ve anlattıkları acaba doğru mu? ve nerede tökezleyecek diye dört gözle bekliyorum.
Ve konu genişledikçe anlattıklarına yemlenmiş gibi yapıp ve çok Şaşırdığımı resmen onun oynuyordum
konu bana yürümesi değil Olan üstü bir beyine sahip olsa keşke ve nasıl oluyordu da; bu adam dört resmi onlarca yedek kadını idare edebiliyordu.
Aslında duygularımı onun anlatımlarının çok dışa doğru iteklerken. Aynı zamanda gidip gelip bir soruda takılıyordum.
Acaba onun kadınlara vaat ettiği neydi? Kadınların onunla kronikleşen sevginin sebeplerini bulmam lazımdı.
Örneğin: kimin kimle arzuları doruğa ulaşıyordu. Hayatında ki kadınları anlatırken ilk önce bir sırlama yapıyor mu?
Kurt kocayınca, kuzulara maskara olur" diye bir atasözümüz vardır. burada bir erkeğin karısı ölünce yarım akılı kadınlara bile maskara olurunu gözlemliyorum
HÜLYA...
ilk bana kısa bir beraberlik yaşadığı hülyayı anlattığı için.
Kırmızı başlıklı kızın hikâyesinde ki babaanneyi yiyip; onun yatağına yatan kurt benzeri; burun, kulaklarının aynen büyüklüğünü mü? Sorasınız ağzın içinde bir dolu koca dişlerini mi? sorasınız tıpa tıp aynıydı.
Hülya’nın bedenin geri kalan kısmı eeh işte bir erkeği memnun eder şekilde idi; kalça çıkık, bel ince, göğüsleri çifte koşulmuş öküz kafası büyüklüğü kadardı…
...İstanbul’un Eyüp sırtlarında çocukluğu geçirmiş ve ergenliği tanır; tanıma da.
Karadenizli bir tefeci ile İstanbullun en giz köşelerinde sevişip hamile kalınca onunla evlenir.sonrası kirli hesaplar, çoğalır çoğaldıkça da farklı bir kadının bedenine bürünür yer yedirir içir . ve cinselliğe olan arzusu onun çokça erkekle düşüp kalmasına sebep olur.
Hülyanın defeci eşi bir gece mekânın da çıkan kavga da zokayı yiyince. Yarım hayatlı ve dul kadınlar listesine girer.
.
Yaşantısının tek sahibi olduğuna inandığı o ana gelelim. Herkes gibi iletişim aracı onun elinde erkeklere karşı kullandığı son teknolojik silah olmuştur. Ve sosyal meydanın kullanımın rahatlığı ona farklı bir güç kazandırmış olmalı ki
sadece sosyal medya deyince iş yerleri, evler, okullar için bir rahatlık alanıdır kimileri için.
Sizde biliyorsunuz ki Teknolojinin faydaları telefonu ile binlerce sırdaş kadınlar ve erkekleri yaratmıştır.
Bu da iğrenç ilişkilerinin dışa yanmasına ortalıkta resmiyet kazanmasına ne kadar engel olabilinir orası tartışılır.
Sanal bir toplumun bireylerini tek cümle ile anlatabilirim. Herkesin eli dili uzun ve her şeyi çok rahatlıkla sahip olabilecekleri kanısındalar.
Bir selamının onlara emanet ettiği o bedeni,
istedikleri zaman dokunur. İstemedikleri zaman uzaklaşırlar da.
. Yüzsüz insanların Ar edep ve ya toplumsal değerlere aldırış bile etmeden. Her gördüğü kadın ve ya erkeğini aynı görmesi kadardır.
Direk karşısında daha yeni konuştuğu hal desenden hoşlanıyorum. Evin müsait ise beraber olmak isteğini sıralarlar.
İnan ki bu gibi kadınlar erkelerin yüzünden son zamanlarda "seni istiyorum" kelimesi çok biçimsiz ve laşkalaşmıtır
Böyle bir ilişki reddi; sonrası. Birde geri kalmış, cahillikle suçlanırsınız. Hak etmediğiniz hakaretler mağrur kalırsınız.
Hülya sosyal medya merakı onun çok kişi ile bağ kurmasına sebep olurken. Hata ona ilk beraberlik teklifi ünlü biri olduğunu ve bunların
medeni cesaretine hayran kalmamak elden değil.
Doğrusu kadınların kendilerine yapılan olumlu olumsuz teklifleri başkaların anlatmayı bırakın ilk anda müsaade etmemeliler gerek bence
ortamın basitliğinin farkındayım ve bende mesafemi iyi koruyorum. İşve arzu konusunda tam taş yığınıyım
hülya… Erdoğan Bey ile ev arkadaşı tanımı daha çok metresliğini biraz perdelemekti.
Bu günün şartlarında dediğim gibi çok çabuk insanlar birine kanı ısınıyor.
Sözle tanışıklık diye basit bir ve beyni oylayıcı bir iletişim başlıyor. Günlük geçmiş anlarını işte her şeylerini bir biri paylaşıyorlar.
Bunların arasında ki o sıcaklık basitin ötesi sanal bir hararet etkisi yaratmaktan öteye gitmez ki.
Sizlerinde köy yaşantınız oldu mu? ;olmadım mı? Mesela annem ekmek yapmak için ocakta kocaman bir ateş yakardı.
Bazen plastik hamur leğenin ocağa yakın unuttuğu olurdu. Ve leğenin ısıdan şekli yamulur bozulurdu. Bunların sıcaklığı da o leğen gibi şekli fazla ten ısı kurban olurdu.
Doğrusun söyleyecek olursa ben erkek ve kadının arayışlarını eşit seviyede görüyorum.
Gel gelelim konumuza evet adamın Eşinin o malum hastalıkla mücadelesi bitince yaşantısının hem iyi hemde kötü yönleri ile karışlaşması gerekir miydi?
Eşinin ölümü öncesi kırıklar olmuş. fakat Sevişme adına ondan bir şeyler talep ettiklerini. Bunun ilerisi berisini toplayacak olursa kocaman bir sadakatsizlik deyip konuyu kapatırdı.
Erdoğan bey Sanal aşklar ruhu aç olan adamı ve kadını birer canavar dönüştürür.demişti ve yaşanmadan bunlar söylenmez ulu orta
Erdoğan beyimizin. Maddi konulara gelecek olursak onun çözümünü devlet onun yerine bulunmuş ki! Rahmetli eşi eğitimci olduğundan buda dul erkek konumda olduğu için kadının maaşı alabilme şansı vermiş
Ve Türkiye de kanunlar ters düz ve aylığa bağlanır. Servetini hesabını yapan adam mağduriyeti devlette karşı oynuyor. İşte" devletin mal deniz yemeyen domuz" lafının tam yerindekiyse buna dur demiyor
Erdoğan bey genel olarak bir süre yas turlarını atıp insanlara iyi görünmeye çalışsa da. İç dünyası o vurdulu, kırıldı filmleri aratmıyor.çoluk çocuk yuvadan uçunca Erdoğan Bey koca evde bir başına kalır ve evinin günlük işlerine bir süre kızı Canan yapmayı deniyor.
Yine öyle bir gün kızı evin kapısında içeri girer; girmez o dağınıklı görür. Ama toplamak yerine bütün dağınık ev halini resmini çekip erkek kardeşine gönderiyor.
Diyor ki ben babamın dağınıklığına baş edemem acilen bir temizlikçi kadın tutalım.
Eşinin haslık sürecinin uzun olması ve evle yaşamla alakalı her şeyi askıya almasının sonrası göründüğü gibi basit değildi.yeni bir düzenin oluşması için destek lazımken.kızı onun dağınıklıkla bağdaştırmak bence onu derinden yaralamıştır. Sol yanı acıyor hisleri kırık dökük fakat kimseye sesini çıkaramıyormuş.
Yani sonuç itibari ile düşüncesi pusuda. Neyin ne olacağını kendisi de kestirememiştir.
Ama cinselliğe gelince konu, Kadınlara gelince Allah her fırsatta da Üç hanımefendinin arasında adeta mekik dokuyordu. Hızlı erkek ve acısını başkalarının gözünün içine sokar başka bir adam oluyormuş.
Türk dizlerinde; gerek romanlarda sizde görüp okumuşsunuzdur. Bu tipik mahalle bakkalı muhabbetlerini uçkuruna boğazına düşkün kadınlar erkekler çoğaltır. Her gördüğü kadının bir yerinden etkilenip elini pipisine atan biri olurlar
Erdoğan bey Elleşme konusunda bir kahramandır ki sormayın. Elinde ne varsa yedirecek hatunlara ki biraz ona karşı şehvetli olsunlar. Doyur; beni-doyurayım seni "öyle bir hata sözü var mıydı? Her neyse
hemen bir çırpıda tezgâhı süsleyen beyaz peyniri rafta rakıyı, şarabı alır. Kadınların kapısı da bulur kendini.
Öyle bir geceye masa lazım sohbet lazım ehlikeyif- lik ile kendine özel duruma geçer ve telefonun sessize geçirip. Ve bütün gece orada yer içer; duşunu alır. Sorasınız nerede olduğunu uyumuş numarası yapar ki! Kimse bilmesin yediği naneleri
biri başına tatile çıkamayacağını biliyor ve ilk hülyaya
benimde yaşadıklarım yordu ve canım sıkın gel bütün tatil masraflar benden. Beraber sıcak sular gidelim.der
Erdoğan Bey sıcak para; sıcak suda yüzmeyi seviyor açıkçası.
Tatile gitsin canım kime ne diyeceksiniz. Ama bir kere coğrafi bilgisi sıfır gidilecek yerde; ne yenilir, içilir ve aktiviteleri nelerdir; diye sorsanız hiç birinden haberi yokmuş
onun değişkenlikle pek arası yok sadece o değişkenlik hayatı deki bu hayatı yarım bırakmış kadınlar için geçerliydi.
hülya ile kaldıkları otel odasında. Alkol ve cinsellik derken beraber yaşama kararı peşin sıra gelir.
Hülya yarım bir hayat sürmüş ve hiç yüz gülmemiş
şu an içinde bulunduğu durumu çok analiz eden bir kadın olmaması onu daha da derin kararlar vermeye iteklemiş…ev arkadaşlığını teklifine evet der
Şimdi sizde ev arkadaşlığının üzerin de anlam bakımında bir güzel tepinmemi istersiniz.
Evet, doğru duydunuz. Genel toplumun bildiği o metres hayatı bir tık değişime uğramış yani adı ev arkadaşlığı olmuş şimdilerden.
Hülya anı yaşayan bir kadın olduğu için parkta çocuk gibi salıncakta sallanır; kaydırağa biner. Çektiği bütün resimlerin de bir güzel sosyal medyasında paylaşınca "dananın kuyruğu kopar" Erdoğan beyin çocuklar her ne kadar ilgisiz durmalarda eldeki mal bölüşümde kendileri olmasına istekliler ; fakat korkunun da ecele faydası yok " çocukları bu ilişkinin sonunu tahmin etmiş olmalılar ki kesinlikle olmaz evlenme bu kadınla derler.
Çünkü kadın ona göre hem çok genç istekleri ona pahalıya patlayacaktı. Duygu ve düşüncenin bir olduğu vakitler her şey yolunda ama olmadığı vakitler ne yapacaktı.
Hülya nın cephesinde işler farklı ilerliyor. Çünkü kendine ait bir yaşam kuruma telaşı dışında.
Kızlarının geleceği ile ilgili kararları biraz birikim edinme sonrasına bırakmamış
Kızları ise sadece kendilerine iyi bir anne Erdoğan bey’e iyi bir eş gibi dur gerisine karışma demişler.
Hülya pimi çekilmiş bir bomba evet ev arkadaşlığının o kararı sonrası olacakları birlik göğüsleyeceklerini düşünüyor
İşte" zurnanın zırt dediği "yerdeyiz Erdoğan beyimiz Halen filiz ve yabancı uyruklu kadınla ve birde kız oğlan kız Gülhan arar ve arayıştaymış.
Her ne kadar hülya ev arkadaşı görünse de. Gülhan ve filiz çok sıklıkla arayıp onları ziyaret etmekteymiş.
İşte kadının en büyük düşmanı yine kadındır. Hülya içinde ki yalnızlığa eş bulmuş umudu ile ona sımsıkı sarılırken. Bir yalanın içinde ve halen farkında değilmiş
diğer kadınlarla gizli gizli buluşup cinsel organının ilişki sonrası silsin diye ellerine peçete tutturmuş
Hülya ile arasında ki tek Anlaşması istediğin zaman çocuklarına gidebilirsiniz
ve istediğin zamanda yanımda olursun imiş. Kendini sevdirmeme korkusu başlamış ve diğer kadınlara gün doğmuş.
Çocuklar gibi evcilik oynuyorlar Hani Erdoğan bey’in o dağınık ev haline hülyanın hayırlı elleri dokunur. Yatak odası mobilya hepsi sıfır ve evin zeminin üste dekorlar yaptırır.
Yalnız bizim Hülyacık. Temizlik olayını çok fena şekilde abartırınca
Ve Erdoğan beyin rahmetli eşine ait bütün anılarını ve resimlerini topladığı gibi çöp torbalarına tıkar. Yerine de kendi güzel gördüğü resimlerini yerleştirir. Buda şunu gösteriyor ki birinin hayatına dokunmamın iki şekli vardır. Yarım kalan tamamlanmaz. Ve sil baştan ben varım demektir.
Evin eşyalarının çöpe atılmasına en çokça Erdoğan bey’in biricik kızı canan hanımı zıvanadan çıkarır. Bu sefer üvey anne ve kız arasında bir kırgınlıklar başlar.
Bu kırgınlık kimin umurunda o kadar kadının cellâdı kendi kızına acır mı? Hiç sanmıyorum.
Esnaflık onunda dediği gibi sıcak para anlık dalgınlığa gelmezdi. Hep fedakârlık ister. Sabahın bir köründe işletmeyi açar; Gecenin yarınlarına kadar orada bir şeyleri satmak için beklenirdi.
Ha birde gidip gelmelerim de gözüme çarpan alkolik adamların bira kasalarına oturup uzun muhabbet etmeleri ve hepsinin yüz ifadesi sidiğe kaçan oğlan çocuklarını andırır
Adı üstünde alkol satılan yer. Ve ister sırdan bir kadın; ister ailesinden bir kadın olsun oraya davet edivermiş
Cahile ancak kendisi cahiline ayna tutamazdı. Biz bu konu hakkında ne desek boş o bildiğinden şaşmaz ki
Hülya ise 14 yaş küçük kendisinden ve önce ki evliğinde gezip tozmayı eksik yaşmış bir kadındı.
Bundan da dolayı daha fazla yer görmeyi güzel yaşamayı haklı olarak talep ediyordu. Ne yazık ki İsteği kapalı boş bir zarf olarak tekrar ona iade edilirdi.
eee nasıl olacak sıcak parayı kime temsilim edecek derken. Başlarmış yeni kavgalar sebepsiz tartışmaları.
Bir erkek hayatına dâhil ettiği kadının ruh halini iyi bilmeli ve yapmayacağı sözleri vermemeli de.
Hadi iş saatlerinin geç olmasına takılmayan hülya yine tartışma konusu nikâh olur. Bir erkeğin nikâhta kaçma sebebine gelince saydıkça çoğalır. Ya bunun sebebi gayet nettir.
Demi.
Eğer ki başka biri ile aralarında resmi bir evlilik olursa eşinden kalan o maaş hemen kesilir. Ne bo. K yiyecek sonra
Böyle sıcak para ve emek verilmemekle beraber. Evliliğe gelip yanaşır mı hiç! Sıcak para onun en haz aldığı şeydir. Bin kadında olsa o sıcak parayı bırakamaz
İstanbullun en iyi semtinde üç işletme işleteceksin ve sıcak parayı cebine koyacaksın.
Rahmetli eşinin maaşını alırken banka matikden. Elin hiç yanmayacak vicdanın sızlamayacak öylemi… Ekonomik özgürlüğüne önem veren ben bu konular da devletin böyle uyanıkların defterinin de bir an önce dürmesinden yanayım.
Türk halk müziğimizin o meşhur türkün sözlerini hatırlarsınız hülya için " yolunu sonu" görünüyordu," kısaca istekleri onun tarafından cevap bulamayınca kuyruğunu diker ve çocuklarının yaşamakta olduğu Sarıyer de ki evine geri döner.
Bu ilişki hülyayı kendin den kuralların da uzaklaştırmış. Başka kadınların varlığı nikâha yanaşmaması çocuklarının ona karşı cep almaları kadının toplumda ki yerinin zedelenmesi sebep olmuştur.
. Onun haricinde hülya gitmesinin nedenin bilmeyen cevre ise şunu konuşur. Adamı dolandırmak için gelmiş aldığını alınca onu terk etmiş oluyordu. Oysaki arkasından söylenin tam tersi! Kendinde çok fedakârlık etmiş. Ama adamın geçmişinden kopup ona dönememesi bütün bu olanlara sebepmiş
hülya başından geçenleri bir yakınına ve hiç kimseye anlatmıyordu. "iki ucu boklu değnekti" kısaca değer yargıları sıfır. Hani halk karışında hızlı yaşayan kadınlara kaşar denir. Bunun da öyle beyni bedeni kaşarlaşmış idi;
Her kavga anında kendi aklıyor. Sonra benim mi? sana gel dedim. Ben mi? şunu yaptım. Lafları havada uçardı.
Bu davranışın kesinlikle tıp da biri adı olması imkânsızdır ama ben bilmiyorum o ayrı bir olaydır.
Ama hülyanın bu ilişkinin çürük temeller üzerinde kurulmasından bir suçu yoktu. Sadece bir kadın olarak haklarını erkek tarafından hiçe sayılmasına karşı çıkmıştır. Ki bence gitmekle en doğrusunu yapmıştır.
Asıl baş edemediği hayatından hiç çıkmayan diğer kadınlardı. O kadınlarda bedenilerine sıcaklık veren adamı kayıp etmem konusunda çok uyanıktılar. Benim için değersiz olan o yaşanmışlıklarının arkasında durup onu görüp kolluyorlardı.
Yahu bu adam bu kadınla bir yola çıkmış ne işiniz var. Onun yanında değil mi? . "bok sineği boka konar" lafını bu kadınları tanıdıkça ne kadar yerinde söylendiğini anladım.
Bizim hülya ne ki eşi sağken hayatında yer alan diğer kadın filiz bir başka âlemin kadınıydı.
Bir bedenin diğer bedenle buluşmasına zemin hazırlayan düşünceleri alıp bir yere koyamıyorum. İkisi de ne kadar cesaretli. Aynı binada ve komşuluk olayı ile başlamış ilişkileri
adamın o ilişkiyi savunmasına bakar mısınız? Eşim hastaydı. Ve ben erkeğim kadınsız ne yapıyım dedi. Onunla ilişki yaşayan kadınlar ne kadar erkek bedenine köleler ya! Ağabey kes onu kökünde at şu et parçasını bir diyen çıkmamasına üzülüyorum.
Bu kadınlar hemcinslerim de olsalar doğruya doğru eğri derim ve yeri geldiğinde lafı vururum anlının ortasına
demem o ki işte siz kadınların kendinize ettiğiniz saygısızlık bu başka bir anlatımı yok.
Hasta yatağında bir kadının eşini memnun ediyorsunuz. Sonra o kadının cenaze erkânın da başköşeyi alıyorsunuz. Helvasının kavrulmasına kadar el atıyorsunuz
yıllarca bu gizli ilişki yumağının ucunu; yanı onun şeysinin ucunu filiz kimseye bırakmadı ve bırakmıyor da
ağabey bırakmaz çünkü adam kadınla arasında ki bağı sıkı düğümlenmiş kim düşerse düşsün ilişki ağına filiz sabit kalıcı onun hayatında.
FİLİZ...
Filiz kimdi? İstanbul’un elit semtlerinde Kadıköyde evi yanı sıra da bir arkadaşı ile emlak işi yapıyordu. Bir kadının fiziksel özelikleri bazen yaptığı mesleğe yakışmadığını düşünürüz. Filiz de onlardan bir tanesi…
Giyim konusunu açacak olursa o sadece bir tişört bir kot pantolon bağımlısı. Ve sıkça kilo alıp vermede oldukça porsumuş yüzü ve bedenini saran yağ tabakası terk etmiş yerini kemik torbası tabirine bırakan bir kadına bırakmış.
Ne gariptir ki adamın hayatına teşrif eden diğer kadınlar gibi filiz inde eşi erken öteki tarafa göçenlerden di.
Bir var ki özel bir delikanlının da annesiydi. Lal lafı açarken adam filizle ilişkisini şöyle özetlerdi.
Fiziksel yanın bir kenara bıraktım. Ama cinsellik konusunda her şeyi ondan iste. Hayır demeyeceği gibi senden fazlasını bekleyen özeliği varmış.
Ama engeli oğlunun varlığına alışmadığını rahatsızlık duyduğunu merhamet etme, konusunda kendini aşan şeyler olduğunu söylerdi.
Onun evlilik ve beraberlik düşünürse eşinin ölümün öncesi ilişkisini ortaya çıkacağını ve bu aile içi bir sıkıntı oluşturur fikrindeydi. Bir erkeğinin cinsellik açlığını gidermiş. Fakat o erkek halen hayatına yakışan bir kadın peşinde olmasını açıklayan sözler bunlar. Adı üstünde yaşadıklarının korkusunu çekiyordu.
Yine öyle hafta sonu işletmenin yoğunluğu bitirmiş filizi aramış ve yiyecek eksik ne var alayım diye… Filizin zaten sevdiği bir alkol idi; onun raflarında birini kaptığı gibi götürürken
bir iki adım mesafede olan filizin kapsını zilini çalıp içeriye alınması sonrası işte duş olayına girmesi
Filiz özelikle onun sabunlu bedenini izlemeye bayılırmış ve bir iki oynamasa sonrası filiz kendinin suyun altında bulurmuş.
O arada. Bu sevişmenin iniltisi ve yan odada olan engelli delikanlının dikkatini çekmiş
Delikanlı direk banyoya girer ki! Ne görsün annesi ve adam bedensel hazları ne filiz ne de adam uzun süre delikanlının banyoya gelip onları izlediğini fark etmiyorlar.
Tabi işleri bitince tekrar yıkanmaya geçiyorlar ki
Bu arada delikanlı, avazı çıktığı kadar bağırarak tekrar yapın ben izlemek istiyorum der.
Bu olayın çirkinliği o özel delikanlının gözleri önünde sürekli tekrar edilmesidir. Ve Erdoğan beyin her evlerine anasının koyuna girişinde elini cinsel organına doğru uzatarak "hadi yapın yapın "demesi sözün bittiği yerdir.
Bir kadın doyumsuz olan bir erkeğin karşısında ne yapabilirdi. Ya onun gibi arsız yâda böyle başını alıp hayatından çıkacaksınız.
Ticaretin akıl işi olduğunu çok inan biri değilim alkol, çiklet, küflü peynir satarak kendini ticaretle uğraşan konuma getiren Erdoğan bey aynı zaman da çok kötülüğe gebeydi.
Gebe demişken geçen sosyal medya da bir paylaşım gördüm. Sanırım kendini din adamı olarak kabul eden birisi aynen şöyle diyor" kendini kendisi tatmin edenler ve hangi parmakla tatmin etmişlerse, o parmak öteki dünyada hamile kalıyormuş.
Sizde parmaklarınız bu yazıyı okurken bir göz atmışsınızdır benim gibi. .
Cinlik değil mi? acaba parmakları ile zevke ulaşanların sayısı fazla onların hamilelik sayısı ne kadardır
ve bu hamilik oluşmuş ise hamile kalan doğurması gerek. Acaba doğurma anında normal doğumu olur yaksa sezaryenle mi? parmak işi öteki tarafa bırakayım biz konumuza dönelim
her erkek cinsellik arzuları başkasına helal Ama aileden birine gelince yok benim kız kardeşim namusludur.
Efendim çocuklarına anasıdır. Kimse kimsenin özelini bilemez
lakin öyle sanarsın öyle bir kardeşin geninden olacak ceviz kırmayacak yani
ona göre bizler anne değiliz
hey babam hey dünya yıkılıyor o başında iki tel kalmış saçını tararsın.
Bu adamın yaptığı bir şey yıkıcı idi; aslında kadınların birinin vurgunu diğerinin gitmesi demek oluyordu.
Hülya herkesi kendine rakip görürken işin en garip tarafı diğerlerinin yaptıkları
geçen hafta adam arabasını yıllık muayenesi götürdüğüne dair bir adres bildirimi atmış. Ve yabancı uyruklu kadın diyor ki" güvende ol " filiz hiç bu söze cevap vermese olur mu? Yorumun altına hemen şu cümleyi döşüyor "o güvende "
yani bu yorum bir şifeymiş filiz, yabancı kadın ve Erdoğan bey daha önce üçlü ortak sevişme platformu kurmuşlar. O yüzden adamın güvende olma olayını aralarında pay ediliyorlar.
Güvenin nasıl sağlandığını merakım değildi, sadece yazacaklarıma dair bilgilere ihtiyacım vardı.
Asıl bomba şimdi duyunca kulaklarınıza inanamayacaksınız filiz Erdoğan beyden benimle duygusal bir şeyler yaşacaklarının lafını ağzından kaçırmış
Filiz takip listesine beni eklemiş. Erdoğan zaman zaman onunla değil de benim bedenimin üzerinde düşler kurduğunu anlatınca dağıldım. .kendimi ise yazdığım bu hikâyenin hatırı için frenliyordum.
Dediğim gibi aykırı bir fikrin parçası olmuşum benim budan zerre kadar haberim olmamış
Gözümün önünde çarpışan renkler belirledi. Ve aynı zamanda Midem kramplar girdi.
Gerek evliliğimde Bir erkekle cinselliğin hakkını verdiğimi düşünüyorum. Bu nasıl bir şey
Biraz dağılıp toparlandıktan sonra Erdoğan bey’e merak ettiğimi ve konuyu biraz daha açar mısınız deyince.
Daha bir heyecanla olayın nasıl geliştiğini anlatmaya başladı. Hem o hemde filiz bir gece aralarına beni hayali almışlar. Biri göğüs uçlarımı diğeri özel bölgemden hararetli bir şekilde çalışmışlar.
İlk bakış da foto gayet normaldi. Eğer etik olmayan şey olsaydı usul boylumda kesin uyarır paylaşmam konusunda. "gönül bu ak da konar boo. kda konar "hesabı Erdoğan bey’in bana duysal açıklamaları yenilir ve yutulur değildi.
Beni birebir görüşü ile tanıması bir yana göğüslerimin büyük oluşunu yanı sıra tenimin beyazlığını tamamlayan birçok özelliğimi sıraladı
bu söylemde hem korkuyorum hemde konun akıbeti için sesimi çıkaramıyordum.
Dilini yayları gevşemiş karyola gibi haşır haşır sesler çıkamaya başladı.
İnilti arasında hadi karşılık ver; bana deyince sosyal medyamı kapatmam çıkmam bir oldu. Eyvah bu adam sözle ırzıma geçecek dedim:
bunun şakası yok adam bana göz koymuş bütün bütün bedenimi yutmaya hazırdı.
Birine söyleyeceğim korkusu olmalık ki yazdıkların ın içinde sana ilgimi o bilmesin kime eğer gerekirse seninle evlenirim dedi.
Oy topraklar başıma yıllardır cinsellik konusunda kendini kısıtla karşına bir lezbiyen hatun ve dostu ile yaşayacaktım.
Gerçi daha önce güzellik salonum varken. Bana bir bayan asılmıştı. O günde ellerim ayaklarım buz kesmişti. Kadın düz duvara tırmanma hastası idi; birde ehliyet kursunda iken ayla diye bir kadının göz tacizine uğramıştım yani bu üç oldu.
Artık sosyal medyayı hor kullananlar için yeni kanunlar çıksın ve şu sosyal medyayı telefon tuşlarını kendine tatmin aracı seçenlere yasaklar gelsin
yani aşkın özleminin beklemenin göz göze gelmenin bir anlamı kalmadı. Onların yüzünden çok pardon şeyisin de akışkan madde transferi başlayınca; tamam ben aşık oldum. naaah aşık olursunuz gözünüz böyle hep dışarıda onun bunu kırkılarını alırsınız koynunuza…
Erdoğan beyin yeter ki canı cinsellik istesin biraz hava siyaha teslim olunca ona gün doğarmış. İki işletmenin getir götür işlerinin bulunmaz adamı Erkan’a! topla buraları havasını atıp ve moral almak için ne bulur bir güzel poşetler. Her hangi iki kadından birisinin kapısını tak tak diye çalar.
Daha çok cinsel isteğini görür ve işin en korkunç boyutu nedir biliyor musunuz?
Kafası sadece orasına adapta olan adama kavgaların hakaretin en büyüğün edin ona hiç kimseyi engellemez. Buna itiraz eden olursa alacağı cevap hazırdır.
Neymiş efendim kendisi beyni engeli değilmiş. Kimseyi sayfamda engellemem deyip bütün kadınlar bir birini öyle gözlemliyorlar.
İşin en tatlı tarafına gelelim
hayatının bir parçası olmuş bu üç kadın. Yeni bir kadının varlığını his ederlerse ne olur)işte orada bütün dengeler alt üst oluyor.
İlk göz ağrısı hülya yazar. O benim eşim diyerek karşıda ki kadına "açar ağzını yumar gözünü"
yeni gelen habersiz olaydan bir tık haberli ve aynen ona durumu anlatınca sen beni dinle boş ver onlar ve onlar benlesin diye seni kıskanıyorlar.
. O kaşıntı süreci… Devam eder eder ederde. Biri pusuya yatıyor. Diğeri onun için savaşma haline geçerdi.
eeeeeeeeee bilseler ki ben onları böyle net açık yanlış ve doğruları ile yazdığım kim bilir neler neler olurdu ve en önce hangisi gelip saçımdan bir güzel tutup yollardı.
Ben gibi bir kadında aşk olma olayı o kadar kolay mı? Benim usul boylum yeşil gözlüm varken. Başkasına yar der miyim? Asla demem,
Olayı hâkimiyeti bende; bu aralar adam beni çok beğeniyor ve konuşmamı başarıma hayran ve hayatında tek kitap okumamış o bana hayat dersi vermesi de ben çok dehşet etkiliyordu.
Bilemem sizde duymuşsunuzdur. Serhan askerin bir programın içersinde sıkça kullandığı bu sözü… Derki "boş çuval dik durmaz kitap okuyun " boş çuval onun tam benzeri ve okuyarak başkalarının hayatlarına dokunsa bu kadar gereksiz ilişkilerinde gerilmez. Ar edep deyip kadınlara karşı saygısızlık sınırlarını aşamazdı.
Doğrusunu söylemek gerek yazılarımın üzerinde çalışırken çoğu zaman
Bir kadının uğurun da dünyayı feda edecek bir adamın olup olmadığına karar vermiyorum
ben usul boylumu çok sevdiğime inanmışım ve canımı uğrunda yeri geldiğinde verme konusunda mantıklı yanı seçerim. Ben yaşayım ki onu daha çok seveyim değil mi ama!
Kadınların arasında beş parça bölünmeyi beceren bizim Erdoğan Bey rahmetli eşinin yasını tutu mu? Hayır…
Ağzı çok iyi laf yapsa da boyu, endamı, ticaret kafası noksan idi; vallahi her açıdan çok noksandı. Ve Duygu konusunda hep zarar ettiğini itiraf eder laf arasında.
Bazen kendi memleketinin insanına göre değerlendireyim diyorum.
Oda yok; bir yol erkân insana karşı güven veren o yanını onda hiç bulamıyorum.
Aynı zamanda yabancı uyruklu kadının durumu halen çözemediklerimin arasında
bu kadar dili Türkçeye yeteriz iken; bu adam kadınla neler paylaşmış olabilir.
O cam erkânının da.
Aşkı bedenlerin orgazmı olayı ne derecedir. Ne kadar üsteledimse onu çok öğrenmedim.
Yabancı kadını sorduğumda bana kaçak köçek cevaplar verirdi. Örneğin: anadan üryan geçip karsısına dans edip şarkı söylermiş
vücudunda ki kıllar tiksindirici yaptığı raksı ve çıkardığı sesleri korkunç buluyormuş.
Bazen de yahu arkadaşım ne var bundan. Bu kadar aklını karışacak. Şu aşağıdakinin dili yok. Ama herkesle iyi anlaşıyor derdi. Bana.
Ve birde kızı oğlan kız Gülhan oda yarımlaşan hayatların bir diğer tarafı İncirli metrosuna bakan gri binaları içinde çok farklı hayatlar kesinlikle vardır. Ama bunların içinde yarım hayat dediklerimizden olan Gülhan diye hiç evlenmiş kız oğlan kız. Bu başlık da bir varmış; bir yokmuş hikâyesi gibi oldu. Neyse Çok özür dilerim.
Gülhan annesi ile beraber yaşıyor. Oda sosyal medyada var olumluğu sevenlerdendi.
Çünkü hayatı boyunca kendisine bir adım dahi gelmeyen ve her konumda erkekleri onun ayaklarının önüne sosyal medya getiriyordu.
Her neyse bir iki gün üçüncü gün yatağında biter halk arasında hasta birine dua edilirken." Efendim allah yardımcısı olsun birci gün yatak; ikinci gün toprak nasip olsun," derler. Benim aklım bu gün bu gibi benzeşmelere gitti
Burada Erdoğan beyin işletmesi ayakyolu gibi kadınların ziyaretine hep açık olması, işlerini daha da kolaylaştırıyordu.
Orası bir ticaret hane değil mi? evet süreklilik sağlayan müşterisi var. Bir kadının gelip tezgâh arkasına geçip oturması ne kadar doğrudur.
Diyorum ya! İş yerinin hanımların hizmetine verilmesi sizce müşteriye dönüşü nasıl olur.
Ona göre işlemesine eş, dost ailesinden birileri ziyarete gelmiştir. Bu da iyi aile olduğunu dair müşterisi ile arasında güven tazeliyormuş.
Vay vay dünyada çok inandırılacak salak dolu ki.
.değişik kadınların gelip gitmesi hata bir gün oğlunun ailevi sorununu tartışırlarken
Babasına "senin bu işletmeye içine attığın kadınların hadi hesabı yok. Biz onu ne yapacağız baba" demiş. Görünenin şahidi nice şıracıyı bulur.
Çok ikramı izzette bulunca ortam değil zaten işletmeye kirli kulp yanmış demlikte demlenen çayın muhabbetti renklendirmesi beklenemez diye düşünüyorum
ve yıllarca annesine bakmış. Sonra kimseye alayım dememiş belki kısmetleri olmuştur.
Fakat resmiyette lazım bize yanı sıra Türk toplumunda hiç evlenmemiş kız deyince bende Gülhan hanımı kafamda başka canlandırdım. Ayşe Guruda ’nın oynadığı bir filimin de ki gibi yani birilerine göstermiş ama elletmemiş
burada. Sıkı durun size ne anlatacağım. Dedikoducu teyzelerin tarzı ile söyleyeyim size olanları. Aman düşmanlar başına! Kız oğlan Gülhan gide gide isimi bizim adamın yakını olan kuzenine bir günlük apart otel da o nazik bedeni ile bir teslimiyet vermiş. Anladınız siz onu.
İhanet konuştu vay anam vay dediğine göre Gülhan ’nı bu ihanet sonrası kesin çıkarmış hayatından da.
Ama yine sosyal medya da onu takipte dir. Olur, da bir kadından boşluk olur k Gülhan ile belki anı tazeleriz fikrini devam ediyordu.
Kendini iyi tanımlayan bir kadın olarak içimde oooooooh bu sana iyi olmuş gerçi çok ihanetin anlatan tarafı ne anlatırsa ona inanmak zorundayım.
Bu insanlar etrafında kadınların kime gittiğini önemsemezler ve hata çevresinde ki eş arkadaşlarına önere bilirler de. Olmadı oldukların çok işittik.
Kadınların cinsellik ve duygusallık objesi olduğu sürece bu gibi yarım akılı adamın istekleri bitmez.
Yıllar önce arkadaş ortamın da tanıştığım bir Halil ağabeyimiz vardı. Her fırsatta kadınlarla aşklarını hovardalıklarını anlatır dururdu.
İnanır mısınız? ergenliğinden o yaşa gelene kadar kadınlar ve kızlara ettiği cinsel taziz ne bileyim beraberlikleri ile yüzlerce hikâye yazılabilirdi.
HALİL AĞABEY...
Konu konuyu açar elbet kadının cinsel organın kokusu burnumun önünde gitmediği için, sürekli arayış içindeyim."ve ister güzel; ister çirkin olsun dalarım" derdi.
Onu bu davranışının tamamen bir tür insan bedenine saplantı hali olduğunu düşünüyorum. Erdoğan bey’in de ondan pek farkı yok gibi
her nefes en son Halil ağabey ile İstanbul da bir hastanede karşılaştık o beni sesimden tanıdı eee bakımlı bir kadınım onun tanıdığı zamanlar daha kapılı giyinirdim. Tanımasına şaşırdım.
İlk sorduğu soru ağabeye siz nerelerdesiniz dediğimde o göz pınarlarından da ki yaşlar topak topak kopup yanaklarına serildi.
Dudaklarında dökülen o acı cümle beni yürekten sarstı "ailem artık yok, dedi. "can
ailesi uğruna canını veren bu adamın ailesine ne olmuştu kaygısı ile tekrar ona ailesine olduğunu sordum.
Halil ağabey oturduğu hastane bankına sırtını iyice yaslayıp bir bir başlarından geçenleri bana anlatmaya başladı.
Allah’ım kimse sevdiklerinin yanlışları ile sınav edilmesin. Aynen o başından geçenleri anlatınca. Dedim ki yaşadıkların topluma ibretliktir.
Eşinin malum hastalığın pençesine düşmesi ile ilk sarsıntıyı yaşamış ve onun sonrası kızın eşi olacak adı lazım olmayan kişi onların aile içine yasaklı madde getirmesiyle tamamen keyfi değişimlere girmişler.
Yürüdükleri sebepler çoğalmış etrafların karanlık zindana çevirmiş
kulun sebep oldukları kadınların a-hı gelir bulur onun şaşmaz bu ah onun kızını bulamasa kızının kızını bulur. Der büyüklerimiz
nasıl bir sınav ise evlatları hepsi bu derin yarının bir parçası olmuş; tahsilin eksikliği ve en küçüğünün de biraz psikolojik sorunlarla doğması varın siz düşün bu aileyi
. Evlerine gelip gidenlerin çoğalması bir yana; hastalıkları bir yana
aynı zamanda yaşadıkları mahallede. Kendilerini nefret edilen konuma getirmişler.
Ve beş torunu var. Kimdir babaları; hiç bilinmiyor. Oy oy bu nasıl bir kullanılmışlık o kadınları bedensel tercihlerinin arasına alan erkeklere edecek çok lafım varda. Her neyse
bu kadar ağır kişilik bozukluluğunun içerinde debelenmiş ve O kötü hastalılık bütün bedenini sarmış; yaşamaya hiç umudu yoktu…
Ve döndü bana dedi ki! Oğlun olursa kadınların vebalini almasın onu iyi yetiştir kadınların bedduası öyle bir tutar ki. Ben halimden olur.
Oğlum yok, evet kızımın eşi olacak insanın böyle çıkmaması için dualarımı ettim tabi ki.
Evet, kadınların bedeni üzerinde hayal kuran, her erkek bence sapıktır. Ve bu ülkenin toplumun yüz karalarıdır.
Halil ağabeyi bir kenara bıraktım. Yahu benim verdiğim örnek yanı başımda yaşıyordu. Nefesim kadar yakındı bana.
Gelin buradan yakalım. Yabacı uyruklu kadının cinselliğe bakış açısı Sivas nın o kırsal kesiminde yetişmiş bir adamı ne hale çevirir.
Ben söyleyeyim! Cinsel organın bir benzeri bu dünyaya gelmemiş oysaki o orgazmı iki parmak da hal eder. Bizde ayıpları biraz kendi haline bırakalım aranızda deneyeniniz var mı? Konu başka yöne gidiyor. Çok pardon
seksenli yıllarda olsa gerek bir arkadaşımın abisi İstanbul gelmiş; sonra tekrar köye dönünce, orada bulunan akranları sor " İstanbullun kızları nasıldır güzel mi?"
Genç adam söyle bir cevap verir "güzeller ama orada ahır samanlık yoktur".böyle ortamlarda sevişmeyi öğrenen biri; sonrada büyük şehirler gelip nasıl uyum sağlamasını beklersiniz... Bildiğini uygular ahır samanlık havasını hayal eder. Mis gibi bir yatak yorgan tınlamaz onlara Az laf çok icraat demektir.
Âlim değilim çok okuyan çok insan anısı biriktiren bir kadınım. Bakın karını aç olan insana doygunluğu anlatabilirsiniz; ruhu aç olan insana kesinlik hiçbir şeye anlatmazsınız
Ve iki bacak arasında bulunan et yumrusu diğer et yumrusuna ilgi duyunca orada duracaksınız
bu olayın yazarı ben iken arada biri küçük cinsel laf sokumları oluyordu. Lafı küreği dilimde aldığım gibi başka yöne çekiyordum.
Artık hikâyenin sonuna geldik ve adamla bağımı hepten kesmem için fırsat kolluyorum.
O üç kadının bir tanesine emanet teslimiyetti yapma lazımdı. Onların içinde hülya hanım olsun istemiyordum. Çünkü o bir zara kızıydı. Ortak dostlarımız vardı…
GÖREV TESLİMİ...
görev teslimi filiz hanımla yaparken. onun beni her yerde takip etme teklifi birden aklıma geldi. ve gönderdiği arkadaşlık teklifini kabul ettim.
ona buyurun derdiniz nedir benle dedim...aaaa oda ne hatun eteğindeki taşları bir çırpıda önüme döktü.
çok önceye dayanan ilişkilerinin olduğunu ve benim bu ilişkide zararlı çıkacağım uyarılarını yapıp durdu.
aklıma ilk gelen şu oldu Erdoğan bey acaba kadına beni nasıl anlatmış ki ettiği her kelimenin başı sonu uluslar arası ticarete varıyordu.
ve filiz hanım her hafta sonu ona bıcı bıcısını elletiyor. bana ve diğer kadınlara göre bir şans verilmemeli değil mi?
sadece filiz konuşmalarında sen Ankara’ya giderken benim yanımda seninle neler neler konuştu dedi.ve bende filize dönüp hırsla sen nasıl bir kadınsın erkeğinin başka kadınla konuşmasını dinlersin.
filiz bana tekrar şunları yazdı . "ne yapabilirim cinselliğimi görsün yeter"ulan iki parmak dedim ve geri çekildim..
evet bu ilişkide kadının evine rahat girip çıkması elde hazır malzeme işini görüyordu. fakında olamadıkları şeyde diğer kadınların arada kaynaması idi;
hiç vakit kayıp etmeden sıcağı sıcağına Erdoğan beyi arayıp bir güzel haşladım .
bu saatten sonra yaratığı ilişki kirliğinin den bir ders alsın ilişkilerinin rakamlarını düşürsün diye .benimde ilkelerimin arasında yer alan kalpte tek sevgi taşıma olayı var mantıklı insanların harcıdır bir sevgi iki kalp yaşamak
her seferinde ona tekrarladım.arkadaş seninle sorunum yok
ama yaşanmışlıkları beni yorar. ve biz asla bir arada olmayız dedim .
çünkü benim amacım amacının dışına çıktı.
ulan be adam sen yarım hayatı olan kadınları hayatına alıyorsun cinselliği yokuştan çıkan dayılar soluğundasın.öl yaaaaaaa!
ilk gün konuştuğum adam kimdi.ya! düşüncesindeyim adeta
bizim oralarda bir ata sözü var sopayı eline alıp bo..ku karıştırırsan pis kokusu da hemen çıkar ortaya
Bu adamın hayatına indikçe daralıyorum kirleniyorum.inşallah o yarım hayatlı kadınların biri ile yolu kesişir…daha çok kadının duyguları bunu elinde oyuncak olmamalı
Burada anlamış olduğum olay daha çok Avrupa da ki insanların kabullendi ilişki şeklidir.
Türk toplumun da ise bunun adı hovardalık ve orsp... luk olarak kabul görür. aile hayatının rahatsız edici makamlardı vs,vs,vs,
Lakin onların anlattığı iki bekâr insanın bir birlerinde cinselliklerini paylaşmaları ve yaşamalarıdır.
Evet, gerek dünya da gerek ülkemizde iki bekâr insanın beraberliği kadar doğal ne olabilir; bende çok art niyet taşımıyorum.
Bir var ki beli bir folert aşamasından sonra evlilikle aile yaşamının bir parçası olarak kendilerini o topluma örnekleştirmelerini isterim.
Burada sürekli dönen kırık çarka gelince, erkek ve kadın ilişkiyi basitleştirse evet çok çirkin bir sesle dönüyor. Önüne takılını da alıp gidiyordu.
Tavukların içinde bir horoz şart derler ya! Ama yok arkadaş olay ne tavukların yalnızlığı nede horozun tekliğidir. Kadın ve erkek de sadakat ar edep ararım.
düşünsenize aile ortamı ve çevre sizi eşi ölmüş birileri biliyor. ve zaman zaman öteki dünyaya intikal edenlerin size bıraktığı maaşla birbirinize hediye alıp yemek ısmarlıyorsunuz.
ruhları şad olsun rahmetlilerinizin bu kadar erken "ölmeseydiler" dediklerini duyar gibiyim…
yani hafta sonu karı koca olmalarından öteye gidemeyenlere sesleniyorum.
lütfen şeyinizi okşamak yerine akran ve akrabalarınızla zaman geçirip torunlarınızı parka götürün sokak hayvanlarını kap mama bırakın.
bu ilişkilerin rahat bir şekilde çoğalmasının nedenlerinden biride büyük şehirlerin mimari şeklinin değişmesi komşuluk yok.koca koca binalar. kimse kimseyi tanımıyor.
biriler tahmin yürütür kadının evine sıkla gelen kişi üzerinden ya eşidir yada akrabası
çünkü sorarlarsa alınacak cevap hazır "efendim eşim" deyip kapıyı kapatmaları… aah o kapıların ardında kaç beden kirliği yaşanır; ömürleri boyunca da…ve kırmızı cüzdanın tarihe karıştığı çağlardayız..
Günü çok iyi değerlendirme konusunda üstüme kadın tanımam. Kısaca becerikli bir kadınım. Cinsellik biraz toplumun değer yargılarına karşı dik durmak için arka planda tutuyorum hem de yıllardır. Usul boylum la ilişki adına bir şey yaşamak için çabalamadım. Oda bu konuda çok üstelemedi.
Benim dostluğum onu güzel sevemem ona yetiyordu; bana da yetiyordu. Ama Erdoğan bey’in bende beklentisi karışıktı kişiliğime duruşuma hayran fakat bir şeyler konuşurken dudaklarının arasında donup kalıyordu. zavvalı Hülya bu nikâhı beceremedi. Gülhan hizmetin karşılığında onun kuzenin koyunda buldu.ve filiz ise o adamın yakında ki kadınlar üzerinde kurduğu cinsel fanteziler le yetinmiş.
Bana gelince önce ki ilişkileri devleşiyor onları savunuyor ve kendince kavgaya giriyor.bu kadar kadının içinde onun cazip kılan neydi sorusuna gelince inan ki bende bulamadım.
not:bir ilişkide unutmalısın ki aşk değil erkeğinin isteklerini ustaca önüne seren ve yerine getiren kadın kazanır.bir de siz siz olun kırmızı kundurası olan amcalardan kaçının…
KAŞINANI KAŞIRLAR...
Günlerdir onunla konuşmuyor ve içimi acıtan bir yalnızlık vardı. Sanki sevmeye sevgiye yasaklanmış düşüncelerin biri geliyor biri gidiyordu. fakat yazdıklarımla alakalı verdiğim o bittik kararda Nuh diyorum peygamber demiyorum .geçen salı telefonumun ısrarlı çalmasına koştum. arayan sayın editörüm Sungur bey idi; Kulaklarımda editörümün o geverek gülüşü yankılandı.
Dedi ki " hey güzellik sana konuya devam etmen keyifli olacak "ama ben denemeye final dediğimi hatırlattım.
O ise ısrarla devam etmem konusunda. beni ikna etmeye çalışıyordu. Konuya devam etmem demek Erdoğan tekrar hayatında olduğu kadar o kadınlarla tekrar yüz göz olmam demekti .
neyse editörümün konu bütünlüğü hatırana onu iletişeme geçeğimin sözünü verdim.
Erdoğan tek lokmalık canı vardı. yani kolay bir yemdi. Ki güzel ve yöresel türkü videosu gönderdiğin andan itibaren o olduğu yerden eşinmeye başlar.
Ki dediğim gibi oldu önce bir iki emoji gönderdim. Şöyle bir durumda söz konusu kadınlardan birinin alıp başını gitmesi diğerine gün doğuyordu. Onunla konuşur zaman geçirirdi. Ve hiçbir kadını aramaz nasılsın iyi misin? bu gün ne yaptın günlük işlerin bitirdin mi? öyle nazik bir ilgilenme huyu yoktu. sen arasan çabalayana kadar senine muhabbet eder ve konuştuğu konular yine Hülya ve yâda Filiz olur. ve sorulduğunda biz buraya nasıl geldik cevap sen konuyu açtın ve bende haklı olarak sana cevap veriyorum deyip yani konuşmanı senle alakalı kısmı hep azdır. başkalarını konuşmak onların hayatına girişleri olduğunu ve çıkışlarının da bir o kadar imkânsızlığını anlatırdı
Yani ruhuma gönlüme kim hizmet ediyorsa onunla olurum beni engelleyen karşı ben engelleyici değilim kısaca kadınlardan biri gider hırsını yener geri döner bu adamda ki yarım hayatları tamamlama gerekçesi yine ben tarafından cevap bulunmamıştır. keza editörüm haklıydı. benimde deneme bitiminde daha sormam gereken bazı şeyler vardı .onları nasıl soracağıma takılmış idi;
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.