- 136 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KÜÇÜK ELLERE YARDIM 2
Bugün güzel bir gündü. Ece yatağından doğrulmuş ve kalkmıştı. Ece saate baktığında geç kaldığının farkına varmıştı ve alel acele hazırlanıp kahvaltı yapmadan hemen yola koyuldu.
Trafik çok yoğundu okula geç kalacak gibi gözüküyordu. Işıklarda beklerken karşısına Alp çıktı.
Alp hoca otobüs bekliyordu...
Ece: Alp hocam günaydın.
Alp: Günaydın Ece hocam.
Ece: Sizde sanırım geç kalan tayfalardansınız diyerek gülmeye başladı.
Alp: ( Alp tebessüm ederek) evet hocam dedi.
Ece: Buyurun eşlik ediniz bana beraber geçelim okula.
Alp: Hiç zahmet etmeyin dolmuş şimdi gelir.
Ece: Ne zahmeti canım aynı istikamete gidiyoruz sonuçta dedi.
10 dakika sonra...
Alp Ece’ye o kadar güzel bakıyordu ki ama o bunu Ece’ye hiç çaktırmadı.
5 dakika sonra okul binasının önüne geldiler Ece arabayı park etti ve Alp ile birlikte okula doğru yol aldılar.
Ece: Alp hocam projelerden pek tanışma fırsatı bulamadık.
Nerelisiniz hocam?
Alp: Ben Samsunluyum . Ya siz?
Ece: Ben de Hataylıyım hocam.
Alp: Vay canına! demek Hataylı bir öğretmen biliyorsunuz ki Hatay tarihi açıdan çok mühim bir şehirdir. Peki ya hocam Hatay ne zaman anavatana katılmıştır?
Ece: Mustafa Kemal vefat ettikten 1 yıl sonra 1939 yılında. Mustafa Kemal’in Hatay’da çok emeği var gerçekten hakkı ödenmez. Mekanı cennet olsun.
Alp: Amin hocam bütün şehitlerimizin.
İkisi de öğretmenler odasına doğru yol aldı. Biraz sohbet ve muhabbetten sonra bütün öğretmenler sınıflarına doğru yol aldılar.
Ece’yi en yakın arkadaşları aramıştı. Baya bir sohbete dalmışlardı. Alp ise sessizce pencereden Ece’yi seyrediyordu.
2 saat sonra ...
Artık ders bitmişti ve Ece evine doğru yol almıştı Alp’e teklif etmişti bırakayım diye ama o zahmet vermek istemedi.
Ece eve geldi ve onu Hilal hocası aradı.
Hilal hoca: Kuzum nasılsın?
Ece: teşekkür ederim canım hocam ya siz?
Hilal hoca: Ben de iyiyim bitanem . Bak sana ne diyeceğim. Bizim Bozatlı ekibiyle senin yanına gelmek istiyoruz hocalarınla. Ülkü, Lale, Berna , Nagihan, Yeşim, Sedanur, Selda , Bircan Elif,Ayşegül ve Mukadder hocanla.
Ece: Tabii ki hocam buyrun geliniz lütfen sizi görmek beni de çok mutlu eder .
Hilal hoca: Tamam kuzum haberleşiriz yine.
" Ece heyecanlanmıştı çünkü uzun zamandır görmediği kıymetli öğretmenleri onu ziyarete geleceklerdi. Ece için bu büyük bir anlam taşıyordu.
2 gün sonra...
Küçük Ellere Yardım proje başkanı Samet Çakıroğulları idi . Yeni bir proje ile gelerek Ece ve Alp öğretmeni sordular. Onların ilk yaptığı projeyi çok başarılı bulmuşlardı çünkü.
Ece ve Alp hocam bu seferki projemiz Afrika’da ki çocuklara yardım etmek. Sizinle beraber 14 gönüllü öğretmen arıyoruz.
Ece’nin aklına dehani bir fikir gelmişti. Onu ziyarete gelecek olan kıymetli öğretmenleri olabilirdi.
10 dakika sonra...
Samet Çakıroğulları ile Ece konuşmuştu ve Samet bey bu teklifi kabul etmişti .
2 gün sonra...
Ece’nin öğretmenleri gelmişti. Hepsinin yüzünde büyük bir mutluluk vardı.
Ece onlara bu güzel haberi söyledi ve onlarda katılmak istediklerini yardımcı olmak istediklerini söyledi.
Ardından Ece Samet bey ile konuşup proje işine başlanmıştı.
1 gün sonra...
Ece ve öğretmenleri piknik yapmaya gitmişlerdi.
Ece’nin konuşmasına tanık olacağız:
" Etraf yemyeşil, uğur böceği elime konmuş saçlarım rüzgarda uçuşuyor, sonra bana ilham geliyor ve şiir yazıyorum. Selda hocamın lüle lüle saçları dalgalanıyor, Bircan hocamın gülüş sesi geliyor, Mukadder hocam dergisini okuyor, Berna hocam tebessüm ederek bana bakıyor, Hilal hocam kızına masal anlatıyor, Sedanur, Yeşim, Ülkü ve Elif hocalarım aralarında sohbet ediyor, Ayşegül hocam kitap okuyor, Lale hocamda güzel ortam eşliğinde bize yan flüt çalıyor ve sonra kelebekler Nagihan hocamın üzerine konuyor toprağın eşsiz kokusu havaya adeta renk katıyor."
2 gün sonra...
Artık hazırlık vakti gelmişti herkesin bir görevi vardı.
Ben ve Alp hoca dahil 14 kişi yola koyulmak için hazırlanıyorduk. Bizimle birlikte yaklaşık 5 tır da gelecekti. Çok heyecanlıydık çünkü çok büyük bir ulusal projenin içindeydik ve bu projede sevdiğim kişilerinde yer alması beni mutlu ediyordu.
Görev dağılımları:
Berna ve Elif hocamla birlikte biz tercümanlık yapacağız.
Hilal, Ayşegül, Sedanur, Yeşim ve Ülkü hoca da herhangi bir acil durumda hazırlıklı olacaklar.
Nagihan, Selda, Mukadder ve Bircan hoca da dağıtımda yardımcı olacaklar.
Alp öğretmen ise konuşma yapacak.
Uzun süren yolculuğumuz ardından Afrika’ya ulaşmıştık.
Ece: O çocukların yüzündeki tebessümü görünce dünyalar benim oluyor adeta.
Alp: tebessüm ederek Ece’ye baktı.
Artık dağıtıma başlandı bizler de çocuklarla konuşuyorduk. Ne güzel bir ortam insanlar birbirlerine yardım ediyor. Çıkarsız, içten yürekten gelen bir yardım...
Alp: Değerli insanlar biz daha önce de böyle bir projenin içinde bulunmuştuk o projede Amasya’nın küçük bir kasabasındaki öğrencilere yardıma gitmiştik şimdi ise daha büyüğü sizlere yardıma geldik. Ben de sahil 14 öğretmen sizler için burada diyerek konuşmayı sonlandırdı.
Ve ayrılma zamanı gelmişti artık Ece oradan ayrılmadan önce Mustafa Kemal’in resmi ile ilgili bir su kuyusu açtırmıştı ve o su kuyusunun adı Umut...
Yaklaşık 10 saat arayla Türkiye’ye ulaştık. Bize yapılacak olan güzel sürprizden bir haberdik.
"Küçük Ellere Yardım " projesi böyle güzel bir şey yaptığımız için bize ödül vermek üzere şirketlerine davet etmişlerdi. Hepimiz yola koyulmuştuk.
Alp de dahil bütün öğretmenlerime ödül verildi.
Ece: Hayatımda yaptığım bütün işlerden en güzeli diyebilirim iyi ki bu projenin içinde bulunmak nasip oldu değerli hocalarımla. Ben her zaman umut vardır dedim ve hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Çünkü bir şeyi yapıyorsanız onu tüm benliğiniz ile yapmanız gerekir evet ben öğretmenim iyi ki de öğretmen olmuşum çünkü bize ihtiyacı olanlara yardım etmemiz gerekiyor bu bizim insanlık vazifemiz.
Hataylı bir öğretmen olarak ve ayrıca şair olduğum için teşekkürler.
Ve son.
YAZAN : İLAYDA ÇALIŞKAN 🇹🇷
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.