Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
Parlain m
Parlain m
@parlain-m

Asbest Ağası

2 Temmuz 2024 Salı
Yorum

Asbest Ağası

2

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

429

Okunma

Asbest Ağası

Kaburga kemiklerimin hemen altına çay dolu kupayı koyunca ve bir bakıma bir köy ağası oturuşuna can verirken, karnımın sol yanının bir süredir sıcaklığa ne kadar ihtiyacı olduğunu anlıyorum. Olmak fiili, sözlerime omuz atıp en öne geçiyorsa, yani bir nevi yıkıp da kurmuyorsa, memnuniyetim giderek ereksel olarak azalıyor. Sanki cümle, tümce geçişi gibi anlamsız bir belirsizliği kabulümle, arkaik bir düşüncenin peşindeki aklım, bir başka sahnede dolmuş şöförünün frene koyması ile fren yapması mı deseydim zorlantısıyla, yanağım henüz dolmuşun camına yapışmadan, zargonun zil çalan uzağına bilmediğim bir dille, dil çıkarıyor.

Vay anasını neler duyacağız daha, üstelik daha ilksel, isyankar, tekrarlı, depreşmiş yanlışlarım başlamadan.

Ağa oturuşumla kuklacı adamı izliyorum. Birkaç sahne ana konudan çıkıp başka bir çağrışımı getiriyor. Kutsaldan haberim yok, perdenin kırışma sesininde yok olan sessizliğe inanmaktansa bir yerden başlamalı, yoksa aklımı kaçıracağım. Yetim kalmış anlamın tecriti ufalandı, seyirciyi seyre ve seyrettiğine açmam gerekir de,

Bu kez inancın koruyucusu konuşuyor;

Yürrü anca gidersin, sabahları beşi bir yerde okumanla ancak lomboz bozması gözlerine varırsın. Zamanında yaza gelemedin, şimdi yoluna başka bir kış açıldı, garanti veriyorum yakın zamanda başkasın, tartışma boşuna benle, insansın ve insan olarak fiili hizmetini tamamlayacaksın.

Olmak.

Yakın çağ deliliğinin getirisi, hata varsa benimdir hissidir. Yazık kuklaycıya, o da bundan muzdarip. Gerçek, ağacın halka hakkını kereste keser gibi bölüyor. Bu kadar coşkunca işaretleri kendine atayınca etraf, zerzavat ve çelik kuvvet elbette kuklacıyı suçluyorlar. Kayıp aklını kerestedeki halkaları saymaya adamış, belli.

Tu kaka diyerek rahatlarsın yazan bir market kasası, ince bir iple birbirine tutturulmuş kurutma mavallar, sirkeye yatırılmış şamarlar, nohut gazını depolayan basınç santrali, ben yapmadımcılardan bir toplum hepsi konuşuyorlar.

Susun.

Değersiz hissetme lütfen. Bak, yedi yeni yaşam deneyine göre insan gizemli bir tapınaktır. İfadesi güç, yalın bir dil uykusu henüz gelmemişse de içi dışı devamlı, korkusu sayısız, doğrusu kısa kesmeli, yukarıda sallanan bir lamba gibi düğmeli var mı oyunu, bebek uyusun sonrası, dilsiz francala ekmeklerinin satılma ve sayılma ödevi, toz alma sanatı, köprü altlarında poplin kumaş tercihli suçlar, yoz ve oz büyücüleri, eşsiz kulaklar, mizojeni sıcağında buz arayan, karınca ayaklarındaki deterjan kokusu, laf olsun diye yedirilen huzur eksizleri, göğe kenetli kumralar. Susmuyorlar.

Çakozladın yaniyi, yani bir sıraya gir bakalım. Boyunca çocuksusun, yaşam akımı kesen utançların hele.

Seni aşağı çekmek istiyorlar.

Permalı sarı saçlar, fırfırlı bluzu, pembe ruju ve ruh drenajı gözlü kadın tepemde dikiliyor. Kim onlar demeye kalmadan sandviçinden ısırık almış adam bana dönüp, ağzındaki lokmanın yarattığı boğuk sesle;

Bakma sen, yolu karşına çıkanlardan ayıramazsın ve deliliği hoş karşılayan yarın tipi zaman havalarından medet umuyorsun.

Çamaşır makinasının içinde 1800 devirde yaşıyormuşum hissiyle nerdeyse başım dönecekti iyimserliğimle, banka şifremin ve daha büyük izinlerin yüksek müsaedeleri ile değişim arazinin satıhından kolundan asılarak yükselmiş bir kulenin konuşmasız gününe denk gelmiş. Yazık.

Kedi beni görünce korkusundan topukladı, aksi gibi o an topuk dikeninden bahsetti Nalan Teyze.
Kocanız sizi terk etti yerine öldü diyemedim. Hemen de evlenme hayali kurmuştu, en başından adam ölüydü.

Vay be, hoş geldin, ne sohbetler yapacağız senle, aydınlığın kendine göre görme ve bilme kusuru vardır, boş ver biz bilmeyelim görmeyelim bazı şeyleri. Söküp atmak gemilerden asbesti sökmeye benzemez, o ayrılığı iyice ciğerine çekeceksin, bir güzel ölüm döşeceğine yatıracaksın ki geminin düdüğü çalınca bana mı çaldı diye sevinmeyeceksin.

Gövdene sağlık, şaka maka nükseden bir garantiyle yüzme bilmeden ahtapota denizi anlatmaya kalktın, çoktan piyasadan kalktı deniz, koşulsuzca narinsin, yüzüme bakmadan uyumalısın.

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Asbest ağası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Asbest ağası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Asbest Ağası yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Believe_TülAySLAN
Believe_TülAySLAN, @believe-t-layslan
2.7.2024 21:29:07
Senin tüm yazıların güne gelmeli
Yine muazzam bir akış
Sanki yabancı bir elit yazarı okuyor gibi oluyorum hep yazılarında



Ölümüyle dalga geçen sen gibi yazarlar illa ki şart bu ters yaşam alamet çöllerine




Filler emin ol
Yukardan sana gülümsüyorlar
Onlarda yukarı okyanusun familyasına bağlılar


Hepimizin ipleri işte yukardan çekiliyor
Uyanan bunu ret ediyor



Sevgimle
Yine enfes güzellik ana lojaya zarafeti işen Işıl Işıl pırıl parlar olsun


Çok çöl 🪽🙂↔🤍🕊🌹🐋🎈
medyen
medyen, @medyen
2.7.2024 20:46:58
10 puan verdi
Fellini filminde sürekli yürüyen Canan Erçetin modumda yürüdüm.
Memnun oldum.

Sıfırı aldım oturdum. Yine

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.