EMEK EKMEK MESELESİ

Başarı, yalnızca sözlükte çalışmaktan önce gelir. Diğer zamanlarda, diğer tüm kulvarlarda çalışmaktan sonra anca gelir. Bunun içindir ki, başarılı olmak isteyen ne yaparsa yapsın çalışmadıktan sonra boşunadır. Çünkü emek verilmemiş, ter dökülmemiştir. Haliyle böyle bir durumda başarı beklemek biraz hayalperestlik olacaktır.

Hepimiz hayatta başarıya ulaşmış, yüksek mevkilere gelmiş insanlara imreniriz. Onlar gibi olmayı arzularız. Oysa hayal etmek en kolayıdır. Asıl mesele çalışmaya, emek harcamaya gelince ne kadar zor olduğunu görürüz. İnsanın yüzüne okkalı bir tokat gibi iniverir gerçekler. Bu da bizi çalışmanın ne kadar güç, hayalperestliğinse ne kadar kolay olduğunu gösterir. Hayal kurmakla ikisi arasındaki ayrımı yaparak çalışmak, emek vermek ve en önemlisi alın teri dökmek gerekir bu hayatta. Yoksa yıllar geçse de bir arpa boyu yol alamayacağımız su götürmez bir gerçektir.

Ne iş yaparsak yapalım, nereye erişmek istersek isteyelim yolumuz çalışmaktan geçecektir. Çalışmadan, yorulmadan ve emek harcamadan kusura bakmayın yemek olmayacaktır soframızda. Ve bu bir ömür boyu sürecektir. Kısa yoldan köşeyi dönelim, alavere dalavere işler çevirelim zengin olalım diye bir şey yok şu hayatta. Böyle şeylere kanan zavallılar yok mu etrafımızda? Elbette var, her gün bunlarla ilgili bir şeyler duyuyoruz, seyrediyoruz. Ama sonlarının hep hüsran olduğunu görüyoruz. Oysa çalışan, emek veren biri için böyle bir durum yoktur. Belki hak ettiğini tam alamayacak, işleri planladığı gibi gitmeyecek ama gönül rahatlığıyla ve huzur içinde alın teriyle kazandığı ekmeğin tadını çıkaracaktır. Onun verdiği lezzet ve hazsa bambaşkadır.

NECATİ DİLEK