- 114 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANKİLER ( 25 )
KANKİLER ( 25 )
... Hoş geldiniz çocuklar,gözümüz yollarda kaldı
... Hoş bulduk Cemil amca, kusurumuza bakmayın, benim biraz işim çıktı da geciktik.
... Ne kusuru Aytekin, biliyorsun biz yarın gidiyoruz, biraz daha sohbet edelim
istedik. Kim bilir bir daha ne zaman görüşürüz. Aytekinle, Özgür masaya oturdular.
... Haklısın Cemil amca, sizi özleyeceğiz. İki aydır burada hizmet ettiniz,deprem
zedelere çok büyük yardımınız oldu. Ne kadar teşekkür etsek az.
... Sizde elinizden geleni, fazlasıyla yaptınız çocuklar. Unutmadan söyleyeyim
Nil bana gelincikle ilgili hastane raporlarını verdi. Hemen raporların
resmini çekip, Dünya Göz Hastanesinde çalışan arkadaşım prof. Dr İhsan beye
gönderdim.
... Teşekkür ederim Cemil amca,sizleri tanıdığım için çok mutluyum,çok sağ olun
... sizlerde sağ olun çocuklar, bizde sizi tanıdığımız için , çok mutluyuz. Özgür
Ayşe söyledi, sizde pazartesi okula gidiyormuşsunuz. Zaten öğrenci yurtlarını
kapatıp okulları tatil etmek hataydı.Öğrenciler için iyi olmadı.
... Ne yapalım, olan oldu. Neyseki tekrar açıldı, buna da şükür. Sessizce dinleyen Efe
araya girerek sessizliği bozdu.
... Cemil bey, eğer, yazar olsaydım, bu deprem hakkında bir roman yazardım.Aradan
iki ay geçmesine rağmen, şehrin hali daha berbat. Her yerde enkaz kaldırma çalışma
ları, her yer toz duman içinde, yağan yağmur, çadır kentleri basıyor,halk perişan.
... Efe çok üzgünüm. Halk devlet nerede diye feryat ediyor. Ama devlet ayrı ,hükümet ayrı
Depremin ilk gününden itibaren,hükümet sınıfta kaldı. Hala gözle görünen bir şeyler yok
Bu depremin yaraları yıllarca sürecek. Kadir komutandan bir haber varmı?
... Kadir komutanım, çok şükür işlerini bitirmek üzere. İstifasını verdi. Modern evlerden
3+1 geniş bir daire kiraladılar. Şimdi Mersinde ailesini alıp bir iki gün içinde
buraya taşınacak. kardeşlerinide yanına alacak. Allah Nilden razı olsun Nilin
sayesinde işide hazır.
... Asker adam sivilde biraz zorlanabilir.Nil merak ettim ne iş yapacak.
... Plastik boru fabrikasında personel müdürü olarak çalışacak Cemil amca.Depremde
kaybettiğim, personel müdürümün yerine çalışacak. Kısa sürede Alışacaktır.
... Çok iyi olmuş, buna çok sevindim. Cemil bey terasın yan tarafına gidip ,Ayşeyle
sessizce aralarında konuşan Özgüre baktı.
... Gençler sohbetinize sonra devam edersiniz. Gelin birlikte sohbet
edelim. Biz yarın yolcuyuz. Ayşe ve Özgür,tekrar masaya gelip oturdular.
... Bizde sizin yaşlarda böyleydik çocuklar size hak veriyorum
... Cemil amca bizde iki gün sonra gidiyoruz. Aramızda okuldan ,derslerden
bahsediyorduk. Lütfen yanlış anlamayın.
... Hadi, hadi sen onu külahıma anlat. Siz daha doğmadan biz o yollardan geçtik.
... Cemil lütfen çocukları utandırma.
... Utanacak ne var bunda Suzan. Bence birbirlerine çok yakışıyorlar.
... Ayşe meraklı gözlerle cemil beye bakıyordu.
... Cemil amca senin gençliğini merak ediyorum. Suzan teyzeyle nasıl tanıştınız?
... Cemil bey eşi suzana bakıp güldü. Suzan teyzeniz beni çok yordu. Kaç kere
Küsüp barıştığımızı saymadım. Ben manisalıyım. Babamın bir kasap dükkanı vardı.
orta okula giderken babam beni dükkana götürür, orada kemiklerin üzerindeki,
küçük et parçacıklarını temizlemeği öğretirdi. Oğlum madem doktor olacaksın,
Neşter’i iyi kullanmayı burada öğren derdi.
... Cemil amca, çok geriye gitme, Suzan teyzeyle nasıl tanıştığınızı anlat.
... Ama şunu bilinki, filmlerdeki gibi, okul koridorunda hızla yürürken
çarpışıp,yere düşen kitapları toplarken tanışmadık. Tanışmak için arkadaş
larla iddiaya da girmedim. Kampüste ara sıra görüyordum.Hepsi o kadar.
Bir gün kampüste ağacın altında duran bir kalabalık gördüm. yaklaştım
herkes başını kaldırmış ağaca bakıyor. Başımı kaldırıp baktım ağaçta,
minicik bir kedi yavrusu nasıl çıkmışsa oraya inemiyor. Hemen ağaca tırman
mağa başladım. Kediyi yakalayıp aşağıya inerken ayağım kaydı dengem bozuldu
kediyle birlikte yere düştüm. Şaşkın bakışlar arasında başımı tutarak doğruldum
başımdan kan akıyordu.Kalabalığın içinden bir kız. Geçmiş olsun.acele etme
seydiniz,arkadaşlar merdiven getirmeye gitmişlerdi. Yinede çok teşekkür ederiz
dedi. o üzgün minnet dolu bakışları her zaman gözlerimin önüne gelir.
Artık merdivene gerek kalmadı, teşekkürünüzü kabul ediyorum ama tekrar size
iade ediyorum dedim. Şaşırdı. Neden iade ediyorsunuz kötü bir şey’mi söyledim
dedi. Hayır dedim. Bu kadar insanın içinde, kimse bir şey söylemedi, sadece
siz teşekkür edip geçmiş olsun dediğiniz için. bende aynen,size teşekkür ediyorum
dedim. Neyse aradan, bir kaç hafta geçti.okulun kütüphanesinde ders çalışıyordum.
Yanıma güzel bir kız geldi. Merhaba ben Nesrin, sizi burada çok sık görüyorum.
isminiz nedir diye sorup,daha cevap vermeden karşıma geçip oturdu. Mecburen tanışıp
biraz sohbet ettik. Ertesi gün , kampüse girerken iki çocuk yanıma yaklaştı.
Biri kolumdan tuttu, diğeri boğazıma yapıştı. Sen kim oluyorsun, benim kız
arkadaşıma asılıyorsun. Seni gebertirim diyerek, bağırıp çağırmağa başladı.
Kardeşim ben kimseye asılmadım, yanlışınız var dedim. Arkadaşlarım seni
kütüphanede Nesrinle beraber görmüşler dedi. Kardeşim yanlış anlamışsınız.
Ben otururken kendisi gelip yanıma oturdu. Havadan sudan öylece sohbet
ettik dedim. Gözüm üzerinde, kendine dikkat et deyip gittiler.
... Ayşe merak içinde , israrla sordu. Cemil amca hala nasıl tanıştığınızı
anlatmadın
... Kızım anlatıyorum işte,sabredersen öğrenirsin.Suzan hanım araya girdi.
... Ayşeciğim.Kısaca ben devam edeyim. esas tanışmamız şöyle oldu.
Beyza isminde bir sınıf arkadaşım var. Babasının pizza dükkanı var .
Okuldan çıktık. gidip pizza yedik. Sahil boyu gezerken,Beyza dediki
Suzan gelmişken, şu balıkçı barınağına girelim, çok merak ediyorum dedi.
Barınağa girdik, biraz gezdik geri dönerken . Birden bire bir araba gelip
önümüzde durdu. iki kişi indi,hemen yanımıza geldi. Birisi beyzanın erkek
arkadaşıydı. beyzayla konuşmak istiyordu, ama beyza onu defterden silmişti.
Defol git, bir daha yüzünü görmek istemiyorum dedi. Tartışma uzayınca çocuk
Beyzanın kolunu tutup zorla arabaya götürmeğe çalışınca, ikimizde yardım
edin diye bağırınca . bir genç geldi. Beyzanın arkadaşına bir iki yumruk attı.
Çocuğun arkadaşıda ikisini aralamağa uğraşıyordu. balıkçı teknelerinden. bir
kaç kişi daha gelip ortalığı yatışırdılar. Çocuğu hemen tanıdım. ama o beni
Tanımadı. Beni tanımadınmı dedim. Biraz düşünür gibi yaptı. Hayır dedi.
... Benim adım Suzan, sizinle okulun bahçesinde tanışmıştık. ağaçtan kediyi aşağı
indirirken düşüp başınızı yarmıştınız. Sonradan teşekkürümü tekrar iade etmiştiniz
... Özür dilerim, çok değişmişsiniz.O zaman böyle sarışın değildiniz dedi. Burda ne
yapıyorsun diye sordum. Şu kardeşler gır gır teknesinde, hafta sonları balığa
gidiyorum , okul harçlığımı çıkarıyorum dedi. Ben sizi gideceğiniz yere kadar
götüreyim, o çocuk yine önünüze çıkabilir dedi. Birlikte bir parkta oturup sohbet
ettik. İşte ilk tanışmamız böyle oldu.Evet cemil haklı arkadaş olduğumuz zamanlar
ona biraz çektirdim. onu çok denedim. Nesrin isimli arkadaşımı ona ben gönderdim.
arkasından iki erkek arkadaşımı,Nesrine neden asılıyorsun diye hesap sorsunlar
diye ben gönderdim. Kısacası onu iyi tanımak için,bir çok şey denedim. Öyle ya
evcilik oynamıyoruz. Hayat arkadaşı seçiyoruz.iki sene sonra aradığım kişinin
Cemil olduğuna kesin karar verdim ve ailemle tanıştırdım.Cemil bey hemen
lafa girerek konuşmağa devam etti.
... Suzanın babası, Kurmay albay. tanışmak için evlerine gittim. korku ve heyecan
içinde titriyorum. Kapının zilini çalmağa cesaret edemiyorum. Neyse zili çaldım.
Kapıyı suzanın annesi açtı. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Hoşgeldin diyerek
beni içeriye aldı. Ben kapıyı Suzanın açmasını bekliyordum. Heyecanım bir kat
daha arttı. salona geçip oturdum.salonda kimse yok.sabırsızlık ve endişe içinde
beklerken. içeriye iri yarı bir adam girdi. Hemen ayağa kalkıp, esas duruşa
geçtim. Hoş geldin deyip beni karşısına oturttu. Yüzündeki sert ifade kayboldu.
Yumuşak bir sesle, Cemil Suzan bana, senden biraz bahsetti. Suzan benim tek
çocuğum. onun için,biraz endişelerim var dedi. Ben hemen cevabı verdim. Endişe
etmenize gerek yok efendim.Suzanın bir kız arkadaşının babası komsermiş. adımı
soyadımı vermiş, G.B.T mi öğrenmiş.Babamın kasap olduğunu, annemin ev hanımı
olduğunu,iki kız birde erkek üç kardeşimin olduğunu, hatta komşularımıza sorarak
nasıl bir aile olduğumuzu öğrenmiş. Maşallah Suzanı çok iyi yetiştirmişsiniz.Çok
akıllı , çok zeki, kendisinden önce ailesini düşünen, yerine göre duygusal,
yerine göre nasıl davranması gerektiğini bilen biri.
... Hay allah. Demek seni iyice araştırmış.Bunu bana söylemedi. Benim kızıma
güvenim tamdır. Ama karşı tarafa karşı tedbirli davranmam lazım.
... Haklısınız efendim, ikimizde daha öğrenciyiz. İki senedir tanışıyoruz.
benim okulu bitirmeme bir sene, Suzanın okulunu bitirmesine iki sene var.
toplam beş sene içinde, bir birimizi, daha iyi tanıyacağımızı düşünüyoruz.
... Cemil dürüstçe söyle, kızımı gerçekten seviyormusun?
... Evet seviyorum.Birlikte mutlu bir aile olacağımıza inancım tam.
... Peki kızımın seni çok sevdiğinden eminmisin. Önünüzdeki süreçte belki
fikri değişebilir. Gönlü başkalarına kayabilir.
... Ben Suzanın fikrini değiştireceğini hiç sanmıyorum. Ama kaderden kaçınılmaz.
kaderime her zaman razıyım.
... Peki cemil. fazla soru sorup seni sıkmak istemem. yalnız dürüstçe konuşup-
içinden geldiği gibi davranman, hoşuma gitti. Bu sırada salona Suzan geldi.
Hoş geldin Cemil diyerek babasının yanına oturdu.sohbet daha güzelleşti.
Suzan’ın annesi Banu hanım’da gelip sohbete katıldı. Çok güzel bir şekilde
oradan ayrıldım. Aradan bir hafta geçti. Okulda Suzanla karşılaştım. Yüzü
asıktı. Neyin var,kötü bir şeymi oldu dedim. Evet pazar günü bana görücü
geliyor. Babamın tanıdığı, zengin bir iş adamının oğlu,beni görüp beğenmiş.
bu pazar beni görmeğe geliyorlar. Çocuk geçen sene inşaat mühendisi olmuş.
Babasının inşaat işlerini idare ediyormuş dedi. Bende niye üzülüyorsun
gelip görsünler ne olacak, kafana takma dedim. Bana kızdı. Ne demek kafana
takma Cemil beni istemeye geliyorlar dikkatini çekerim dedi.Baban durumumuzu
biliyor aşkım. Onlara hayır deyip kırmak istememiştir dedim. Ben pazar günü
sabırsızlıkla Suzandan gelecek haberi beklemeğe başladım. saatler geçmiyor
aklıma babasının söyledikleri geliyor. Önünüzdeki süreçte ya Suzan fikrini
değiştirip ,gönlü başkasına kayarsa demişti. Gelen çocuk, mühendis,ailesi
zengin, birde yakışıklıysa yandım ben diye düşünüyorum. O gün beni aramadı.
Ben artık tamam dedim, oğlum cemil otur derdine yan bunca senelik emek
bir anda silinip gitti. Pazartesi bahçede yanıma geldi. yüzüne bakıp ne
olduğunu anlamağa çalıştım, anlayamadım. Günün nasıl geçti dedim.gülerek
çok iyi geçti. çok iyi bir aile dedi. peki karar verdinizmi dedim.Evet
karar verdik her şey yolunda dedi. Anlaştınızmı dedim evet anlaştık deyince
Suzan sana mutluluklar diliyorum deyip arkamı dönüp yürümeğe başladım.
Biraz gittim arkamdan geldi. Sonunu dinlemeyecekmisin Cemil deyip elimi tuttu
Dün akşama doğru, görmeğe gelen misafirleri beklerken, babamın odasına gidip
dolaptan tabancasını alıp salona babamın karşısına geçip tabancayı babama
uzattım. Benim kimi sevdiğimi bilmene rağmen,başkalarını davet ediyorsun.
Al baba o zaman beni kendi ellerinle vurup öldür. yoksa benmi canıma kıyayım
dedim. Çünkü beni ölmeden mezara koydun. Kaç gündür yaşayan bir ölüden
farkım yok dedim dedi. Aslında, görücü falan yokmuş . Babası Suzanı denemek
için uydurmuş. Tamam kızım , Bir birinizi sevdiğinizi anladım. Sen Cemili
araştırıp denediysen, bende seni denedim demiş. Bunları duyunca, Suzana sarılıp
dinlemeden gittiğim için özür diledim. ALLAH Gani, gani rahmet eylesin.
Kayın pederim Veysel bey, çok değerli bir komutandı. Kurmay albay olduğu için
General olmayı bekliyordu, ama, general olamadan emekliye ayrılmak zorunda kaldı.
Malesef her yerde olduğu gibi, torpili olmadığı için, generalliğe terfi edemedi.
Durum böyle, Efeciğim, sizin nişanlılık nasıl gidiyor?
... Çok iyi gidiyor Cemil bey. Ben dağlarda ormanda,yamaçlarda,ömrümü geçirirken
kibarlıktan,medeniyetten, aile ortamından uzakta kaldım. ama bir yıldır sivil
hayata ancak yeni yeni alışmağa başladım. Allah razı olsun Şengül çok anlayışlı.
Avukatlık bürosunda bana bir oda ayarladı. O usta ben çırak, birlikte çalışı
yoruz. O bana ne söylerse ben onu yapmağa çalışıyorum. Cemil bey şengüle baktı.
... Efenin çalışmasından memnunmusun Şengül?
... Memnunum Cemil bey. Önemli olan anlaşmak.Çok iyi anlaşıyoruz.
... Maşallah, maşallah nazar değmesin. Bana bey demeyin artık. Çok samimi olduk. Artık
bana cemil abi deyin. tabi çok küçükler amca diyebilir .
Aradan 2 hafta geçmişti. Ayşe ve özgür okullar açıldığı için Antakya’ya gitmiş
ancak hafta sonları geliyorlardı. Nil Ayşeyi hemen özlemişti. telefonu açıp
Aytekini aradı. Alo aytekin,on dakikaya kadar iskenderundayım, Yanımda Gelincik
var, seni çok özlemiş, yanına geliyorum.Müsaitmisin?
... evet müsaitim, bekliyorum.
Nil arabasını ,oto galerinin önüne park etti. Aytekin kapının önünde,onları bek-
liyordu. Hızla yanlarına yaklaştı. Gelinciği kucaklayıp yanaklarından öptü.
... Hoş geldin gelincik, nasılsın?
... İyiyim Aytekin abi, seni özledim, sen gelmiyorsun, ben geleyim dedim.
... Kusuruma bakma gelincik. Babam iş için ankaraya gitti, bende abime yardım ediyo
rum. Her zaman aklımdasın. Hoşgeldin Nil nasılsın?
... İyi değilim Aytekin, Ayşeyi çok özledim.
... Bende kankimi özledim. Bir saat önce aradım. Saat üçte yola çıkacağız 4 te
orada oluruz dedi. Bende dedimki eve falan gitmeden, sahilde çay bahçesinde
buluşalım. Sonra eve gidersiniz.Gelincik senle beraber çay bahçesine gidelim.
karşısında çocuk parkı var, orada salıncakta seni sallarım ne dersin?
... işin ne olacak babanda yokmuş.
... Abim var o idare eder.
... Nil abla sende bizle gelirmisin?
... Fabrikalara gitmem lazım Gelincik, başka zaman gideriz.
... Gelinciği kırma Nil hiç olmazsa yarım saat kadar oturup sonra gidersin.
... Peki o zaman hemen gidelim.
Çay bahçesi kalabalık değildi.
... 5-6 Aile yanlarında bir kaç çocuck vardı. Deniz kenarında bir masaya oturdular.
... Gelincik Nil’in kendisine aldığı görme engelliler için yeni getirttiği sopayı
elinde tutuyordu . Nil elinden sopayı alıp ,masanın üzerine koydu.Bu sırada
yanlarına garson geldi.
... Ne arzu edersiniz efendim.Aytekin Gelinciğe sordu.
... Gelincik ne içmek istersin?
... Siz ne isterseniz,onu istiyorum. Aytekin üç tane meyve suyu söyledi.
... Abiciğim sesi duyuyormusun? Ne kadar güzel.
... Ne sesi Gelincik anlayamadım.
... Denizin sesini diyorum. Aytekin dalgaları çay bahçesinin duvarına çarpıp dönen
köpüklü suya baktı.Gözleri doldu. sık sık gelip oturdukları çay bahçesinde.
bu görüntüye hiç bu kadar önem vermemiş, olağan bir durum gözüyle bakmıştı.
Gelincik görmeyen gözüne rağmen, kalbinin ve kulağının hissiyle,denizin gelgit
lerinin sesini, coşkuyla hissediyordu. acaba gözleri görmüş olsa duvara çarpıp
köpükler halinde tekrar dönen,ve arkasından tekrarlanan bu görüntüyü görse
ne kadar çok sevinir diye düşündü.
... Neden cevap vermiyorsun Aytekin abi?
... Evet Gelincik, çok güzel. Bir an aklıma başka bir şey geldi de durakladım.
... Aytekin abi, denize ayaklarımı sokmak, yürümek istiyorum.
... Tabi canım , ama burda olmaz.ilerde kumsal bir yer var, burdan sonra oraya
gideriz orada denize girip kıyıda birlikte yürürüz.
... Ben seni çok seviyorum abiciğim. ne istersem yok demiyorsun. Bu arada garson-
gelip meyve sularını masaya bırakıp gitti. Nil hayretler içinde Aytekinle , Gelin
ciğin konuşmalarını dinliyordu.
... Nil abla ,teyzem her zaman sana, Aytekin abime, Ayşe ablama, özgür abime, Nazlı
ablama dua ediyor. Allah onlardan razı olsun. Hayatımızı değiştirdiler diyor.
... Allah sizlerdende razı olsun, sizi tanıdığımız için bizde çok mutluyuz. Aytekin
abin sayesinde sizi tanıdık.sizileri çok sevdik.
... Nil abla, Allah beni görürmü?
... tabi canım Allah her şeyi görür, bilir.
... Sesimizi de duyarmı?
... Elbette duyar.
... Ama be her zaman, gözlerim açılsın diye allaha dua ediyorum, gözlerim açılmıyor.
NİL’le, Aytekin şaşkın, şaşkın birbirine bakarak göz göze geldiler.
... Canım benim sen yinede dua etmeye devam et, umudunu yitirme. Belki zamanı vardır.
... Daha çok uzun sürermi Nil abla?
... Nil ne cevap vereceğini şaşırmıştı. Aytekine baktı. Aytekin sessizve üzgündü onu
ilk defa çaresiz ve gözleri yaşlı görüyordu.
... Üzgünüm Gelincik, biz bilemeyiz, onu ancak Allah bilir. biz dua eder isteriz.Allah.
dilerse isteğimiz olur. Bizim hayrımıza değilse olmaz.
... Belkide Allah beni sevmiyordur?
... O nasıl söz abiciğim, senin gibi güzel dua eden insanları Allah çok sever. Nil
ablanın dediği gibi, belli bir zaman sonra isteğini yerine getirir. Umudunu yitir
memen lazım. Bak benim bakıpta hissedemediğim denizin sesini ,sen yüreğinle , kula
ğınla hissedip mutlu oluyorsun. Sen benden daha çok yeteneklisin.
... Nil abla abim doğrumu söylüyor, yoksa beni teselli etmeye’mi çalışıyor?
... Doğru söylüyor gelincik. Aytekine katılıyorum. Bizim gözlerimiz görse bile bazı
şeyleri senin gibi farkına varıp o güzelliğin farkına varamıyoruz. Ben müsadenizle
artık gideyim. Abi kardeş baş başa vakit geçirin. Madem Ayşeyle, Özgürde buraya
gelecek, işlerimi erken bitirip tekrar buraya gelirim. Aytekinle göz göze geldi.
Aytekin elinin tersiyle gözlerini sildi. Çok duygulanmıştı.
... Nil acil bir işin yoksa bizimle kalırsan memnun oluruz. Acil ararlarsa gidersin.
Nil Aytekinin bu kadar duygusal bir insan olduğunu farketmemişti. iri yarı,yerine
göre, gözünü budaktan esirgemeyen, korkusuz cesur, yerine göre, komik, esprili
olan Aytekinin aynı zamanda çocuk ruhlu olan bir kalbi vardı. Gelinciği gerçektekten
sevdiği,davranışlarından açıkça belli oluyordu. Nil iş yerlerini arayarak konuşma
yaptıktan sonra kalmağa karar verdi.
... Hadi bakalım, kalkalım. Gelincik hanımın arzusunu yerine getirelim. Çay bahçesinden
çıkıp, biraz ilerdeki kumsala geldiler. Aytekin Gelinciğin ayakabısını , çoraplarını
çıkarıp, elinden tutarak , yavaş adımlarla denize girdiler. Nil çok mutluydu.
Aytekinle Gelinciğin suyun içinde el ele tutuşup yürümesi, Gelinciğin eğilip avuç
larına suyu alıp etrafına saçması, görülmeğe değerdi. Hemen cep telefonunu çıkarıp
kaydetmeğe başladı.Gelincik seslendi.
... Nil abla sende gelirmisin.suda gezmek çok güzel.Aklına hemen Ayşe geldi. Yunus emrenin
şiirini bir kerede ezberlemiş. yaşam felsefesi olarak kabul etmişti.
Cana,cefa kıl, ya’da vefa.
Kahrında hoş,lütfunda hoş.
Ya dert gönder, ya deva.
Kahrında hoş lütfunda hoş.
Hoştur bana, senden gelen.
Kurban olduğum yaradan. dertli kulunun dermanını, şu an bizim vasıtamızla, gönlünü
alarak , mutlu ediyorsun. Sen gelinciğe, şifa ver diyerek dua edip, ayakkabılarını
çıkarıp, suya girerek yanlarına yaklaştı. üçü birlikte el ele tutuştular.
Denizden çıkıp parka gittiler. Gelincik çok mutluydu. Aytekin Nil’in Gelinciği
sallamasını,Gelinciğin neşeyle kahkaha atıp, gülmesini izlerken, ilerden Ayşenin
geldiğini farketti. Ayağa kalktı.Yanında kankisi Özgür yoktu. Ayşe birden durdu.
Yanında genç bir çocuk vardı. Tanıdığı birisi diye düşündü.ama Ayşenin hareketlerinden
rahatsız oluğu belli oluyordu. çocuk birden elini tuttu. Ayşe hızla elini çekince
ayşenin yanına koştu.
... Yanlarına gelir gelmez çocuğun yakasına yapıştı. Sen kimsin benim arkadaşımı taciz
ediyorsun diyerek, çocuğa bir yumruk attı. Yumruk çocuğun sol kulağına gelince çocuk
birden yere düştü. bayılmış hareketsiz yatıyordu. etraftan gelenlerle ortalık
kalabalıklaşmıştı. Kalabalığın arasından elinde kamerayle bir çocuk çıktı.
... Kardeşim niye vurdun arkadaşıma ?
... Kız arkadaşımı taciz ediyordu. Sana ne.
... Kardeşim bu arkadaş sosyal medya fenomeni. sosyal bir olayı çekiyorduk.
... Bu nasıl bir çekim kardeşim, kızları taciz ederekmi çekiyorsunuz. sizin izniniz varmı?
Yemişim sizin sosyal medyanızı, def olun gidin burdan. Bir kaç kişi. yerde yatan çocuğu
yüzüne su dökerek ayıtmağa çalışıyordu.
... Seni şikayet edeceğim, Karakolda görürsün sen.
... Aytekin iyice sinirlenmişti, elinde kamera olan gencin üzerine yürürken, Ayşe önüne
geçip Aytekinin elini tuttu.
... Aytekin lütfen sakin ol. Ben iyiyim. Olayı fazla büyütmeyelim. Bak Nil’le, gelincik
buraya doğru geliyorlar.
... Özgür nerede?
... Özgürle beraber geldik. Sen git, ben babamın iş yerine uğrayıp hemen gelirim dedi.
Kalabalıktan çıkıp, Nil’le Gelinciğe doğru yürürken ,elinde kamera olan genç seslendi
Nereye gidiyorsun ,kaçma, Şimdi polisi arıyorum. Aytekin birden geri döndü. Ama ayşe
kolunu tuttu.
... Tamam kardeşim polis gelsin biz burdayız. Bende sizden şikayetçi olacağım. Beni
açıkça taciz ettiniz. Bu sırada , yerde yatan genç kendine gelmişti. Yanındakilerin
yardımıyla ayağa kalktı.
... Kardeşim böyle vurulurmu. Ben sana açıklama yapacaktım,fırsat vermedin.
... Tamam ,şimdi açıklama yap o zaman.
... Biz genç kızlar bir erkek tarafından, arkadaşlık teklif edilirse,nasıl tepki verirler
onu yansıtmak için çekim yapıyorduk.
... Geçmiş olsun kardeşim, Bazen böyle tepkilerde oluyormuş demek. Yerinizde olsam yanınızda,
bir kaç koruma bulundururdum. Herkesin tepkisi farklıdır. Polise haber verdinizmi?
Bir yumrukla kurtulduğuna dua et.
... Tamam kardeşim, polise gerek yok. Ben iyiyim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.