- 106 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KAPIDAKİ DÜŞMAN
Hikaye o ya bir gün nahif ve zarif bir adam işten çıkmış ve yorgun argın halde eve gitmiş. Kapıda cebini yoklamış ki anahtarı yok. Tam zile basacakmış bide ne duysa iyi? Gülüşmeler, canımlı, cicimli, aşkımlı, nazlı nazlı ve kur yapmalı konuşmalar. Ses uzaktan geliyormuş. Adamın eşi konuşurken öylesine rahatmış ki... Ses gitgide yaklaşmış. Adam eşini iyi tanırmış. Eşi telefonla görüşürken gezinmeyi çok severmiş. Hele de mutlu olduğunda hiç yerinde duramazmış. Şimdi de sevgilisiyle konuşuyor olmalıymış yoksa böyle neşe böyle konuşmalar ne diyeymiş ki? Adam, evinin kapısında bunları da mı duyacakmış? Böylesi hayal kırıklığı gönül yarası ile adam "şimdi ben ne yapacağım?" diye mırıldanmış. Hakeza böylesi zor bir olayla ilk defa karşılaşıyormuş. Eşine olan sevgisiyle kıskançlığı arasına sıkışıp kalmış. Ona bunu nasıl yaparmış. Elleri tir tir titremeye, bedeni soğuk soğuk terlemeye başlamış. Önce sinirleri boşalmış. Bir duvara yaslanıp sürüne sürüne yere çömelmiş. Biraz toparlanır gibi olduktan sonra nefret ve öfke ile gözlerini kapıya dikmiş. Adamın kimyası değişmiş. Adam artık nahif ve zarif değilmiş. Çok sevdiği eşi, herşeyi, birtanesi, gözünün nuru onu aldatmaktaymış belli ki.. Bu düşünce adamı bir anda içten içe değiştirmiş. Biraz sonra sesler kesilmiş. Adam farkedince hiç tereddüt etmeden elini belindeki silaha götürmüş. Zile basmış. O sırada mermiyi namluya sürmüş. Adamın eşi kapıyı açarken silah kalkmış ve hedefine doğrulmuş. Adamın eşi karşılaştığı manzarayı korku ve şaşkınlık içinde idrak etmeye çalışırken adam hiç tereddüt etmeden bir el ateş ateş etmiş. Adamın eşinin acı dolu çığlığı bütün mahalleden duyulmuş. Oracıkta yere yığılıvermiş. Adam kanlar içinde yerde yatıyormuş. Adam güvenlik görevlisiymiş ve o gün kendini iyi hissetmediği için işten erken ayrılmış. Bipolar bozukluk tedavisi görüyormuş. Yeni bir ilaca başlamış. Daha üç gün olmamış ilavın yan etkisinde kalıp istemsiz düşünceler aklını bulandırınca çalışma arkadaşlarıyla tartışmış. Amiri durumu bildiğinden adamı evine gönderilmiş. Adamın eşi bir daha hiç düzelememiş. Aylarca hastanede yatmış. Dediklerine göre olayın üstüne o telefon yeniden çalmış. Komşulardan biri telefonu açmış. Telefonda genç bir kız çocuğu sesi geliyormuş. Kendini ifade edemiyor ama çıkardığı seslerle neşe saçıyormuş. Adamın eşi özel çocuklara eğitim veren özel bir kurumda yardımcı öğretmenlik yapıyormuş. Kamuya atanana kadar boş kalmak istememiş. Hem "evime üç kuruşta olsa destek olayım hem de desteğe muhtaç çocuklara değer katayım" düşüncesiyle çalışıyormuş. Çocukları çok seviyormuş. Doğumu yaklaştığı için bir aydır doğum iznindeymiş. Onu özleyen özel çocukları hocalarını arattırıyor sesini duyunca dünya onların oluyormuş. Hepsi de otizm, asperger sendromlu vb gibi çocuklar. Adamın eşi o gün çocuğunu düşürmüş. Sonra da zaten aklını kaybetmiş. Sonrası malum.. ilgilendiği bütün o özel çocukların durumları da kötüye gitmiş. Onlar da bir daha eskisi gibi neşeli gülmemişler. Bir şekilde hocalarının acısını yüreklerinde hissetmişler. Adli soruşturma ve mahkemeler sonuçsuz kalmamış. Savcı, ilgili ilacın araştırılmasını sağlamış. Kullanımı uygun olmadığı ortaya çıkan ilaç toplatılmış. Şirkete yüklü bir para cezası verilmiş. Ancak herhangi bir tutuklama yok. Dosya kapatılmış. Savcının depresyon ilaçlarının insan sağlığına olumsuz etkileri ve intihar vakaları aradındaki ilişkinin araştırılmasını talep ettiği dosyanın üstü de kapatılmış. Sonuç olarak bir kimyasal girmeyedursun kanına... Düşman kapıda. Düşman, seveni sevenle kırıyor kapıda. Kim ibret alıyor ki nice ocaklar yansa da. Adam yaşayabilir adamın eşi doğurabilir çocuk büyüyebilir özel çocuklar daima gülebilirdi. Hepsi de mutlu olmayı hakederdi. Ama olmadı. Çünkü şeytan detaylarda gizliydi. İnsan yanılmaktan korkmalıydı birazda. Yanılıp da kimyasaldan biraz medet ummasa... İnsanın şifalı insana ihtiyacı vardı kimyasala değil.
(Hikaye kurgu olup karakterler ve olay gerçek değildir. Ancak bilinmelidir ki daha azı yaşanmıyor. Hergün haberlerde -artık alıştığımız- nice olaylar duyup geçiyoruz)
Lütfen sevdiklerimize ama en önemlisi sağlığımıza, aklımıza, sevgimize sahip çıkalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.