- 354 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKÇE REHBERLİK YASASI TALEBİNİN PERDE ARKASI
TÜRKÇE REHBERLİK YASASI TALEBİNİN PERDE ARKASI
Ülkemizde son yıllarda çok sayıda Turizm taşımacılık firması kurulmuştur. Turizm taşımacılık firmaları parasal bedelini ve gereklerini yerine getirdikleri takdirde seyahat acentası da olabilmektedir.
Ancak seyahat acentacılığı mesleği taşımacılık ya da sürücülükten apayrı bilgi birikimi, deneyim ve ihtisas, sorumluluk gerektiren ve bilinç isteyen bir meslek dalıdır.
Bir seyahat acentasında sorumlu müdür enformasyon memurları görev yaparlar ve bu işi yapmaya elverişili konumlarının olup olmadığı Kültür Turizm Bakanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ( TÜRSAB) tarafından denetlenir.
Fakat son yıllarda kaçak seyahat acentacılığı faaliyetlerinin artmasının yanısıra, turizm ve gezi organizatörlüğü gibi bir yeni meslek türünün
doğmuş olması toplumsal bir olgudur. Ancak bu durum pratikte son derece kontrolsüz ve keyfiyete dayalı bir işlerlik göstermektedir.
Fakat , sektörün arabası olan şoförün yanına müşterilerin yanısıra gezdirmek için eşini çocuklarını ya da manitasını da alarak hem gezi yapmak hem de para kazanmak isteyisi, bu alanın bencil çıkarcıların işgal ettiği bir saha konumuna gelmesi, seyahat acentacılığı adına yüz kızartıcı bir durumdur.
Turu ilan edip paralarını da tahsil ettikten sonra herkes cebine gireni biliyor, ama hizmetin gerektirdiği işleri layıkıyla yapmaktan imtina ediyorlar. Yani tüketici hakları hiçe sayılıyor. Gezilerin kültürel değeri kalmıyor. Tur müşterileri adeta kendi parasıyla gezi değil, sıkıntılı riskler satın almış oluyorlar!!
Gezilerde rehber maliyetleri minimize edilmeye çalışırken tıklım tıklım araçta rehbere mikrofon kullanmak yasak gibicesine, oturacak koltuk dahi vermeyen bencil bir aymazlıkla karşı karşıya kalınıyor.
Gezilerin alabildiğine çabuk bitirilmesi için müşterilerin iki ayağı bir pabuca sokuluyor. Rehberin gerçek(lik)leri müşterilere söylemesinden korku duyuluyor.
Bölge karşılamalı paket turlar artık günlere bölünerek rehbere konaklama ücreti ödenmek istenmiyor.
Apranti sıfatı ile adlandırılan henüz rehberlik belgesi alamamış durumdaki yardımcı transfer elemanlarına yetki verilerek işin kontrol ve güdümü onlar aracılığıyla sağlanmaya çalışılıyor. Bu nedenle de rehbere yapılacak turun mahiyeti konaklama yerleri alışveriş merkezleri yemek yenilecek restoranlar hakkında bilgi verilmiyor.
Dolayısıyla eski köye yeni adetler gelmeye başlayınca işer rayından çıkmaya başlıyor. Raydan çıkan araçların bir süre sonra devrilmesi de kaçınılmazdır.
Bir acentanın operasyon müdürü otel organize ediyor, ama otelde kahvaltı yok., bekleme salonu yok, rehbere zamanında bilgi verilmediği için her şey oldubittiye getiriliyor ve acentanın yetkilendirdiği diğer kişiler görevlerini ya tam yapmıyorlar ya da aksatıyorlar, ama "suç samur kürk olsa giyen yok" ve rehberi günah keçisi yapmaya yönelik tavırlar ortaya çıkıyor.
Bu kokuşmuşluk en son Türkçe rehberlik yasası talebi ile had safhaya yükselmiş durumda. Acentacı geçinen organizatörler alışveris mağazalarında neredeyse mağazayı bedava isteyecek kadar ektileşiyorlar!!!
Bu davranışların ve tutumların hiçbiri aklı başında, Türk Turizmine yaraşır hareket ve tavırlar değil. Her şey kayıt ve denetim altında olursa bu aksaklıklar yaşanmaz ve kurumsal çalışan seyahat acentalar ile gezi yapanlar mutlu olurken, ektilik yapanlardan şikayetlerin ardı arkası kesilmez!
Herkes ayağını denk alsın! Rehber rehberliğini, acentalar, acentacılığını, sürücü sürürücülüğünü bilsin!!
Bilgisizlik cehalet bizleri hepimizi ancak karanlığa sürükler... Oysa uygarlığın beşiği olan bu güzelim ülke bunu asla haketmiyor..
Türk turizmine saygımla..
Şaban Aktaş
Eski bir seyahat acentası kurucu işletmecisi ve
Ülkesel profesyonel turist rehberi
ANTALYA
YORUMLAR
Sn. Aktaş,
Önemli bir konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Özellikle acenta şöförlüğü aslında içinde birçok risk taşıyan bir meslek koludur. Fakat ülkemizde bu iş kolunun gerektirdiği vasıfları karşılama konusunda işe alımlarda suistimal edilmektedir... Bergama Asklepion Örenyeri'ne İstanbul'dan gelen bir tur şirketinin şöförü yerli turistleri indirirken yolcuların tamamen indiğini kontrol etmeden aynasına bakıp hareket etmişti. Bu esnada bir beyfendinin terliği ön kapının kapanması sonucu kapıya sıkışarak bir anda otobüsün altına girip 2,3 mt sürüklendiğini gördüm. Şöför Bey olayın farkında olmayıp yerli turistlerin çığlıkları ve bağırması sonucu fark edip otobüsü birkaç metre gittikden sonra durdurmuştu...
Saygılarımla,