- 159 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Aşk Pazarı
Birilerinin gözlerinde güven ararsın, bulmak için bin takla atıp sana karşı yapılan tüm yanlışlara göz yumar ve güven aradığın o gözlerin sahibini affedersin. Tek istediğin sevilmek, sevgiyi hak eden birini sevmek ve bütün ömrünün aşk ekseninde dönmesidir.
Aşk ki kâinatın özü, bağların en kuvvetlisi, bütün insanların gıdası...
Fakat herkes seninle aynı düşünmez, senin baktığın yerden bakmaz, güzel ve özel kavramlara yüklediğin anlamlara yabancı kalırlar. Senin konuştuğun dili bilseler bile kavramları yerli yerinden eder ve ateşe verip bütün anlamları, küllerini süpürmeye bile yeltenmezler.
Sen, elinde o güzel kelimelerle kalıverirsin; sadakat, sevgi, vefa, hoşgörü, paylaşma, merhamet, adalet, dürüstlük...
Aşk pazarında, önündeki tezgâhta bu kelimelerle beklersin birilerini. Birisi gelir de bu kelimeleri, ucuzlayan bu kelimeleri, sevda kılıcının açtığı yaralarına merhem diye sürer diye beklersin...
Eskiden gözler içte olanı dışa yansıtırdı. Belki fesatlar, hasetçiler, nefret kaynağı bazı kalpler kendilerini gözlerinden ele verirlerdi. Ama şimdi, yüzlerde maskeler kat kat, ne olup ne bitiyor demeden bir maskeden diğerine geçiyor insanlar. Birini tanıyamadan diğer yüzünü takıyor aşk münafığı.
Aşk pazarında yalan, hile kol geziyor ve dürüst sevdalıların ayaklarına türlü çelmeler takılıyor, bir Allah’ın kulu da demiyor ki, “Şu sevda tecrübelisi kişiden bir nasihat alayım.”
Hayır, herkes bir eksen olma derdinde, dünyanın kapısında narsisizm krallığına nice kullar kapanmış duruyor. Yıkılası benlik! Yıkılası bencillik! Yıkılası narsist kişilikler!
Aşk münafıklarının güveni, itimadı, bedeli ödenmiş sevdaları alıp aşk pazarında yapay ilişkiler kılıfında sattıklarından beri dünya iflah olmuyor.
Dünyanın binbir yüzü vardı, şimdi milyon yüzü var. Hangisini hangi ara ayıklayacağız, bilmiyorum. Doğruyu ve yanlışı, gerçeği ve sahteyi, aşkı ve menfaati birbirinden nasıl ayrıştıracağız?
Ömür bu kadar kısayken, zaman bu kadar darken ve insanlar ümitlerini yitirme noktasındayken... bizi aşk pazarında gerçekliğe kim nasıl eriştirecek?
Bilmiyorum.
Ancak şu bir gerçek ki, narsisizm kaleleri yıkılmadıkça, yalan ve menfaat odaklı ilişkilerin yerini merhamet ve muhabbet almadıkça gerçek manada sevmek hiçbir zaman var olmayacak ve bizler yalan bir düzenin içinde savrulup gideceğiz.
Kim ne yapıyorsa kendine yapar, Allah Fussilet 46. âyet-i kerime’de şöyle buyurur, ne güzel buyurur: “Kim iyi bir iş yaparsa (bu) kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Senin Rabbin kullara asla haksızlık edici değildir.”
Zeynep Zuhal Kılınç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.