Zihni Bıkmışlık
Nasıl doldu ise almıyor artık, herhangi bir şiir ve yazıyı açıyorum, ilk paragrafta; aman be aynı tantanalar diyor sayfayı kapatıyorum.
Hangi konu olursa olsun sanki tekrar, nakarat, kopyala yapıştır bir dünya hayatı. Haberler, şiirler, yazılar hiç etki etmiyor. Z kuşağında zaten geç kalma korkusu da kalmamış diyorlar haberlerde.. Yani zaman algısı bile değişmiş yani...
Herkes birbirinden dertli, her coğrafya diğerinden muzdarip. Kişisel yorumlaşmalarda dostlar alışverişte görsün hesabı sanki. Herkes birbirine bir şey anlatmaya çalışıyor, lakin kimse dinlemiyor birbirini gibi bir hava çökmüş zihnimize.
Aman be, uzun uzun yazmaya ne gerek, engelle geç, zaten yalnız öleceksin diyor iç sesim.
Yani deseler ki şu kişi ölmüş, tamam diyorum ölmüş işte, başsağlığı mı dilenir internetten. Acısına dokunamıyorsun, derdini bölemiyorsun sonuçta. Hem diyorum acılı olanın ne işi olur internet edebiyatında..
İnsanlar acısını yalnız atlatıyor çağımızda, kim kime dum duma.. Çünkü dokunumuyorsun, silemiyorsun gözyaşını kimsenin. Hayallerimize daha teknoloji tam cevap veremiyor. Hal böyle olunca sıkışmışlık, bunalım, çaresizlik içinde bir boşvermişlik...
Gençlerin fevriliği, ihtiyarların geçmiş kültürcülüğü veya düşünceleri çekilmiyor artık. EE orta yaşlılar da kim kime dum duma sanki.. Orta yaş ile ihtiyarlık arasında kalanların çoğu da ya cüzdan peşinde ya etek, ikinci baharımızı kimle yaşasak telaşında, geçmişini ve geçmişindekileri elinin tersiyle itmiş gibi... Aileler parçalanmış çoktan..
Siyasi görüşler, dini çıkarımlar, tarihi veya bilimsel şiirler ve yazılar ve aktarımlar bile usandırdı çoktan. Yani başkaca da konu yok pek, dönüp dolaşıp insanlar bu konuların sağında solunda arkasında önünde koyun gibi öğle sıcağında yan yana gelmiş öğle uykusunda sanki.
Kimi me me diyor, kimi hav hav... Kimi de kükremeye çalışıyor amma güneş eritiyor sanki beyinleri.
Şöyle bir eveleyip gevelesem diyorsun gerçekleri, herkesin tuttuğu, herkesin gerçeği kendisine gibi bir hal var.
Hadi bir kafa doktoruna gitsen, doktor kendinden bıkmış, profun çaresi yok kendine.
Hadi bir gönül dostuna varsan, hayat ufalamış çoktan fikri zikri...
Durma Tanrıya sar desen, Tanrının ötesi berisi belirsiz ve hava civa..
Hadi durma öl dersen, nasılsa öleceğiz, o gelsin bulsun bizi muhabbetlerinde...
Sev say desen gül konuş koklaş desen o da başka tantana
N’oluyoruz ya hu...
Dinozorları yok ettiği söylenilen bir göktaşı varmış, sanki onu bekliyoruz...
60-70 yıldır uzaya uydular gönderiyor insanlık, şimdi onlar da düşmeye başlamış iyi mi? Taş düşebilü ayı çıkabilü geride kaldı, gökten ayı yağsa şaşırmayacağız...
Nasa’ya tazminat davası açsan, sonucu çıkana kadar ihtimal ölmüş olursun.
Aman be...
Kahve çay ıhlamur soğuk bir bardak su veya cola vb vs içen var mudur:)
Buyurun efendim
Y..